GURUR DUYDUK
Acısıyla tatlısıyla geçecek 34 maçlık maratona Çorum’da başladık. En sonunda söylemem gereken şeyi en başta söylemek isterim. Yenildik. Ama takımımızla , taraftarımızla , oyunumuzla ve malzemeci İlyas Abiden Kaptan Yılmaz’a , tribünlerin en küçük ferdinden tamamına sahip çıkan ve en küçük bir taşkınlığa izin vermeyen taraftar temsilcilerimiz ile gurur duyduk. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Artık her yönü ile efsane tekrar ve gümbür gümbür geliyor. Kim ne derse desin , hangi eleştiriler yapılırsa yapılsın bu kez sezonun daha başında BARDAĞIN DOLU TARAFINI GÖRECEĞİM. Gerek takım olarak gerek tribünler olarak ortaya konulan güzellikleri anlatacağım.
Sıcak ama çok yakıcı olmayan bir yaz günü ulaştık Çorum’a. Cumartesi gecesi Antalya’dan başlayan yolculuğumuz 800 kilometre sonunda yeni sezonun heyecanı ile Çorum’da sona erdi. Şehrin hiç te maç havasında olmadığını gördük. Anitta otelin önünde futbolcularımızı gördük. Rahatça geziyorlardı. Selamlaştık. Şehir içerisinde iken bir parkta oturan Buca’lı Ünal Abi ve yol arkadaşlarına katıldık. Maç saatine kadar koyu bir sohbet oldu. Gaziantep’ten armasını görmek için gelen Yavuz kardeşim , İzmir’den Yalı grubunun otobüsleri hareket edemediği için normal otobüsle de olsa armasına koşan Aydın kardeşim, Yazgıhan kardeşim ve diğer arkadaşlarımız gördük. Birlikte , çoğunluğu oruç olan Çorum halkının inançlarına olan saygımız gereği hiçbir şey yemeden ve içmeden maç saatini bekledik.
Yalı derneğimizin otobüsünün üzücü bazı olaylar nedeni ile hareket edemediğini gece saat 03.00 te öğrenmiştik. Çorum’da gözlerimiz İzmir’den gelmesini ve görmeyi , kucaklaşmayı ve hasret gidermeyi beklediğimiz dostları aradı. İçimiz burkuldu. Böyle olmamalıydı dedik.
Çorum halkı GÖZTEPE’mizin isminin ağırlığı altında ezilmiştir. Ev sahipliği yapamamıştır. Neden mi ? Şöyle ki ;
1 – Parkta 15-20 kişi oturup maçı beklerken, 30 kadar Çorumspor taraftarı karşı caddeden stada doğru yol alırken bizlere doğru sataşma içeren sloganlarla ilerlediler. Sonrasında bildik tahrik unsurunu kullandılar. Karşıyaka’lı dostlarımızdan bahsettiler. ))) Onlara sadece gülümseyerek ve acıyarak baktık. Hiçbir şekilde muhatap olmadık. Yanımızda oturan ve karşılık vermek için gözlerimizin içine bakan genç arkadaşlarımıza ;
‘Bu insanlar küçük bir Anadolu kentinde oturan insanlar. Çok fazla sosyal imkanları da yok. Ayrıca çoğunun bir İstanbul takımı taraftarlığı var. O yüzden bırakın da eğlensinler. Kendi şehirlerinde küçük ve anlık mutluluklarını yaşasınlar. Zaten parktaki 15-20 kişi olarak ayağa kalkıp caddenin arka tarafına hareketlensek çil yavrusu gibi dağılacak insanları muhatap almanın da anlamı yok. Sakin olun’.
2 – Maçın başlamasından önce misafir tribünün önünde bekleşirken önemsiz bir iki sürtüşme yaşandığı sırada yanındaki arkadaşına ; ‘ Fena halde kaşınanlar var. Kaşınmak isteyeni kaşıyalım’ diyerek çok önceden adeta Göztepe taraftarına kurulduğunu beyan bir polis memuru. Bundan daha da üzücü olanı ise 40 yıllık yaşantımda gittiğim bunca deplasmanda yaşamadığım bir ifade tarzı kullanan bir amir . Taraftarların yüzüne karşı , olay yok , mevzu yok , hiçbir şey yok. Emniyetin tek istediği taraftarımızın 20 metre gerideki giriş kapısına gitmesi. Taraftar biraz ağırdan alıyor. Küfür yok direnme yok. Zaten sayın Rıdvan Tekin , sayın Mutlu Aydemir ve İzmir’den gelen polis memurumuz da orada ve her şey kontrol altında. Bu ortamda taraftarın yüzüne karşı söylenen şu cümle :
‘Koçum burası Çorum. Hepinizin……………’ Yorum sizin.
3 – Maçın 76. dakikası . Kapalı tribündeki 15-20 kişi yine bildik tezahüratı yapıyorlar. Dakika 88 . Çorum kapalısı s….. Göztepe tezahüratını yapıyor. Bunun mantığı ne ki ? Sorsanız herkes oruçtur. Yeminle temin ederim ki tribünlerimiz maç boyunca hiçbir şekilde Çorum tribünlerinin muhatap almadı. En küçük bir küfür , sataşma olmadı. Takımın galip. Maçın bitmesine az bir zaman kalmış. Neden misafirinize küfredersiniz ki ?
Bu sataşmalara karşı rakip tribüne hareketlenen kanı kaynayan gençleri polisin müdahelesine gerek kalmadan durdurup sadece alkışlayın ve geçin yerlerinize. Onlar sizin denginiz değil. Deyip yatıştıran , Ünal abi , Rıdvan Tekin ve Mutlu Aydemir örnek bir duruş sergilediler. Derstir. İbrettir. GURUR DUYDUK. Umarım Çorum tribünleri gereken dersi almışlardır.
SONUÇ : Bu 3 üzücü olay nedeni ile Çorum halkı sınıfta kalmıştır. Üzgünüz. Lakin bir gerçek ayan beyan ortaya çıktı ki biz gerçekten bu ligin takımı ve camiası değiliz. Bir an önce kurtulmak dileği ile.
FUTBOL TAKIMIMIZ :
İlk yarıda hücüm zenginliğimiz ve gol organizasyonlarımız üst düzeyde ve göz kamaştırıcı idi. Buna karşılık defansta bir dağınıklık yaşanıyordu. Adam kaçırmalar , kademe hataları sık sık yapıldı. Çorumspor’un golü ceza alanının sol çaprazında bomboş bekleyen oyuncunun şık vuruşu ile geldi. İlk yarıdaki defansın hali için şunun söylemek isterim : Kaptan Yılmaz defalarca ceza alanından top çıkardı.
Kaptan Yılmaz’ın iki mükemmel şutunu akıllara zarar bir refleksle sağ ve sol 90 dan çıkaran kaleci , direkten oyun sahasına dönen iki gollük şutumuzda ise şanslıydı.Aynı kaleci ikinci yarıda da iki topumuza daha müdahele edemedi. Ancak bu toplarda direkten yine oyun alanına döndü. Tüm bunların dışında , kaçırılan sayısız gol fırsatı vardı. İsim isim sayarak llk maçtan moral bozukluğu yaratmak istemem. Bazen olmadı mı olmuyor işte. 7 buçuk metre kalenın 10 metre yakınından ıska geçilen , üstten çok farklı dışarı atılan ya da kör gözüne kalecinin üzerine vurulan sayısız şut. Çok istedik ama olmadı. O kadar çok kornere attı ki rakip takım toplar sanırım Yılmaz en çık köşe gönderine gitmekten yorulmuştur. Ve son bir ayrıntı : Hakem 5 dakika uzatma verdi. Yenik oynuyoruz. Takımımız Yılmaz’ın önderliğinde hiçbir şekilde panik yapmadan yine ayağa paslar ile futbolunu oynadı , pozisyonlara girdi ama olmadı. Çok üzüldük. Rahat rahat 8-9 gol atabileceğimiz bir maçtan mağlup ayrılmak o kadar sinir bozucu ki. 12 yaşındaki oğlum sinirlerine hakim olamayarak nasıl olur nasıl olur diyerek ağlamaktan kendini alamadı. Göztepe bu oğlum . her şeye hazır olacaksın diyerek teselli ettik.
SONUÇ : KAPTAN YILMAZ BAŞTA OLMAK ÜZERE TÜM TAKIM İLE GURUR DUYDUK.
TRİBÜNLER :
170 kadar arma sevdalısı vardı tribünlerde. Maç başlamadan önce Çorum açık tribününün kapalısı ile karşılıklı kırmızı-siyah yapma çabalarına sarı diyerek katkıda bulunarak birhayli eğlendik. Maçın başlaması ile birlikte de Çorum tribünleri oturup sahada takımımızı tribünlerde de bizi izlediler. Sanırım maçın sonlarına doğru ortaya koydukları çirkinliklerin sebebi de bu olsa gerek. Zira sayıları 200 ü bile bulmayan misafir tribünün karşısında ezilen 4000 kişi kolay kolay görülmez. Çorum tribünleri şapkayı önlerine koyup düşünmeli. Maç boyunca tek bir küfür ve hakaret içeren tezahürat yapmadan “sadece kendi takımlarını destekleyen misafire hakaret , kolay kabul edilir , hazmedilir şeyler değil.
İkinci yarının başlaması ile birlikte tribünler tek ses tek yürek :
Yüreğinizle oynayın
Ölümüne saldırın
Hasret çeken bu kalplere bu sene
Şampiyonluk yaşatın.
Tezahüratına başladı. 50.dakikaya kadar buna cevap verebilmek adına bir iki çaba gösteren Çorum açık tribünü sonrasında oturup arka arkaya kaçırdığımız gollerin eşliğinde tribünlerimizin iman ve aşk tazelemelerini izlediler. Dakika 70. Aynı tezahürat ilk dakikadaki coşkusunun da üzerine koyarak , çılgınlar gibi ve her dakika yenilenen kopmalar ile devam ediyordu. Bu dakika da gözümüzden kaçmayan bir ayrıntı. Çorumspor kalesi arkasında ısınan iki Çorum yedek oyuncusunun ısınmayı bırakıp hayran hayran tribünlerimizi izlediklerini gördük. Eh kolay değil. Her zaman görebilecekleri bi şey değil.
SONUÇ : Sataşmalara ve çirkin tavırlara rağmen zor da olsa ) cevap vermeyen ve sadece işini yapan tribünlerimiz ile GURUR DUYDUK.
Bu hafta sonu Gebzespor ile içeride oynuyoruz. Biz gurbette yaşayanlar bu heyecanı resmi siteyi f5 ile tıklayarak yaşayacaklar. İzmir’deki arma sevdalılarına sesleniyorum : Gidin ve göğsünüzü şişire şişire taş gibi bir takım izleyin. Tribünlere gelecek kardeşlerimize de bir sözüm olacak : Allahaşkına sadece takımı desteklemeye gelin. Lütfen. Sedece destek.
SAYGILARIMLA…
NE OLURSA OLSUN GÖZTEPE’MİZE BİR ŞEY OLMASIN…
MUSTAFA DALYANOĞLU…