Sezonun ilk haftası her zamanki heyecan ama her sezonki puan kaybı beklentisi ile yola çıktık Antalya'dan. Ben her zaman olduğu gibi geleneksel iyimserliğimle Manisa maçını da izlemiş olmanın verdiği güvenle zor da olsa maçı kazanacağımızı savunurken ekipten Burak Avcı kardeşimiz 1 puanın başlangıç için çok iyi olacağını savunuyordu. Her zaman olduğu gibi İzmir'den ve Türkiye'nin dört bir yanında Denizli'ye gelen arma sevdalıları kardeşlerimiz ile telefon trafiği yapa yapa sorunsuz bir şekilde Denizli'ye ulaştık.
Biletlerimizi YALI Derneği aracılığı ile Behçet kardeşimizin babası Hasan amca almış ve Denizli Tayfa'dan FURKAN kardeşimize teslim etmişti. Sağolsunlar bizleri Denizli girişinde karşıladılar ve stada kadar Koray kardeşimizin babasının kullandığı aracın eskortluğunda götürdüler. Denizli emniyeti maçın önemini iyi kavramıştı. Belli ki günler öncesinden Denizli tribününün iki büyük taraftar grubu 57 gençlik ve Çamlıklılar ile görüşülmüş , şehir içerisinde ve stad çevresinde organize gelişebilecek olaylara karşı uyarısını iyisinden yapmış , bununla da yetinmeyip şehir içerisinde de gerek trafik akışı gerekse güvenlik sağlama adına gerekli ve fazlası ile yeterli önlemleri almıştı. Kendilerini kutluyoruz. Aydın şehrinden geçerken bir kaç salak tarafından taşlanan ve sağ arka yan camı kırılan otobüs sahiplerine ve sakinlerine de çok geçmiş olsun diyorum.
Tribünlere İzmir'den gelen otobüsler ile birlikte ulaştık. Onlardan hemen önce girdik. Yerimizi aldık. Arkadaşlarımız ile hasret giderdik. Kucaklaştık. Sonrasında da sıra hasretle beklenen buluşmaya ve ilk düdüğe geldi.
GÖZTEPE'miz ile ilgili yorum yaparken çok dikkat etmek lazım. İzmir'in havası ile kızına belli olmaz misali bizim takım da Manisa'da döktürüp bize methiyeler düzdürürken , Denizli'de de dökülüp bizleri mahçup etti. Maçı TRT den izleyenlerin , staddan izleyenlerin ve maç sonrası yapılan yorumların tamamı üç aşağı beş yukarı aynı. Dağınık defans , bir türlü oturtulamayan oyun kurgusu ve gol yollarında devam eden yetersizlik. Aslında oyuna derli toplu başlayan ve oyunu ileride kabul ettirmeye çalışan takımımız ilk 30 dakika gol yemese belki de oyunun gidişatı farklı olabilirdi. Ancak buna EVREN - BÜLENT ikilisinin kötü oyunları izin vermedi. İlk maçtan futbolculara ayrı ayrı yüklenmek anlamsız olur. Bu nedenle arada bir kötü olma hakkımızı sezonun ilk maçında kullandık deyip olayı şu analiz ile kapatalım :
Özcan Hocamızın kafasındaki oyun şablonu güzel. Futbolcular da bunu uygulamaya başladıkları gün seri galibiyetler gelecektir. Özellikle geri dörtlünün önündeki 2 ön liberonun istikrar sağlaması halinde takım oyunu oturacaktır. Bekleyelim görelim.
Sezonun ilk maçında , Cuma olmasına rağmen İzmir'den ve diğer şehirlerden gelen 1000 kadar arma sevdalısı coşkulu bir şekilde 90 dakika takımlarını desteklediler. Ara sıra sesler kısılsa da , moraller bozulsa da desteğe ara verilmedi. Güzel görüntüler vardı tribünlerde. Maçı TRT den izleyen ve GÖZTEPE'li olmayan dostların yorumu tekti : Harikasınız. Burada şunu belirtmek isterim ki , bizler işin içerisinde olduğumuzdan ve her şeyi ama her şeyi kıyasıya eleştirdiğimizden ne olduğumuzun veya dışarıdan nasıl göründüğümüzün farkında değiliz. "90 dakika sizleri hayranlıkla izledik. TRT sürekli sizin tribünleri gösterdi. 35.dakikada yaptığınız bayraklı pankartlı 10,yıl marşı gösterisini ayakta alkışladık.Bundan sonra sezon sonuna kadar sizin maçları izleyeceğiz." diyen dostlarımıza teşekkür ettikten sonra içimizden "Ya biz gerçekten bu kadar iyimiyiz " demek geçiyor :)) Şaka bir yana kavga ve küfür olmadıktan sonra diğer aksaklıkların hepsi öyle ya da böyle gideriliyor.
Tabi ki tribün için bir kaç küçük eleştirimiz olacak : Devam eden hastalığımız tezahürat yapanların yapmayanlara baskı kurmaya çalışmaları. Ama bu konuda bir gelişme var. Artık geçmiş yıllardaki gibi küfürlü ikaz yok. Ya bağırsanıza kardeşim. Maç izleyeceksen TRT den izle şeklinde dostça :D serzenişler var artık. Yine de tribünde bağırmak isteyen bağırsın gerisine karışmasın boş verin. Ayrıca bu tür ikazları sete çıkan liderlerin yapması çok daha doğru olur. Her grup lideri kendi grubundan sorumlu zaten. Onların dışındaki arkadaşlarımızın ikaz yapmak yerine daha bir gayretli olmaları tribünleri daha da şenlendirecektir.
SONUÇ OLARAK : Bir musibet bin nasihattan evladır. Bu hafta yeni bir başlangıç için güzel bir maç var. Hem de çok güzel bir maç. Ya Bismillah...
SAYGILARIMLA...NE OLURSA OLSUN GÖZTEPE'MİZE BİR ŞEY OLMASIN...
MUSTAFA DALYANOĞLU...