Oğuz Reşat Sipahi
Göztepeli olmak ve Göztepe'yi sevmektir.
Yaşamak için gerekli parayı kazanamazken, bir kazanıp üç harcamaktır.
Bir kazanıp üç harcamaktan, daha da yaşayamaz hale gelmektir.
Ayağını yorganına göre uzatamayıp, yaşayamaz hale gelip şirketleşmek zorunda kalmaktır.
Derneğine sahip çık(a)mamak, yönetimini takımını amatöre düşürecek kabiliyet zenginlerine emanet etmektir.
Kendi işinin başında durmamaktır.
Bırak yönettiğin kurumun orta ya da uzun kısa vadeli tarihinden ders almayı, aldığın iki şampiyonlukta o ligin üstünde, çıkamadığın iki senede ise o ligin standartlarında takım kurarken; aynı hatayı üçüncü kere yapmaktır.
'Antepliyiz diye bize güvenmiyorlar' deyip aslında yansıtma yaparak İzmirlilere ya da Göztepelilere güvenmemektir.
Bir mektuba bir senede yanıt verememektir.
Atletico'suna üç atanlara, Real'inden bahsedip 'şampiyon olacağız' diyerekten iç sahada mağlubiyet serisi çekmektir.
Şeref tribününe talip olmak, işler iyi gittiğinde oralarda gözükürken, kötü gittiğinde rakip yöneticilerin gol nidalarına bırakmaktır.
1500 günde kendine bir stad, haydi stadı geçtim bir tesis yapamamaktır.
Yapamamakla kalmayıp belediyelerden arsa dilenmek, "oldu" diye bildirip sessizlik senfonisine devam etmek ve bu esnada tarih yazan taraftarının arsa hediyesini yok saymaktır.
Bunlar olup biterken bir suni, bir normal çim sahada idman yapıp, her yedi günde ortalama bir futbolcunu en az üç-dört haftalığına oynayamaz hale getirmektir.
Tayfun Özkan'ı gönderip senin adına ödül almasını yok sayarken, -tüm uyarılara rağmen- bu tesis yapısı, Bradley, İdan bunlarla birlikte , mevcut kadro ve bilet politikasıyla Atatürk Stadı'nda oynayıp sportif başarı beklemektir.
Ozkan Cengiz kardesimin deyimiyle sportif başarı ile kulüp üyeliği, tesis, amatör branşlara yetersiz muamele, tesis ve stad konusundaki başarısızlıklar, taraftarın istediği sevdiği ne varsa yok saymak ya da satmak gibi nicelerinin üstünü kapatmak; sportif başarıyi da "yeterli" (!!!:-))(() kadroyla mefta edince ortalığın iğrenç kokmasına neden olmaktır.
Elde kalan kadro yapısıyla Atatürk Stadı'nda Mehmet Altan'in deyimiyle pır pır forvetli takımlara karşı ileri çıkmak, arkanda eldeki stoperlerinle boşluk bırakmak, ne yazık ki gol için yüklenirken gol yemek ve çıkaramamaktır.
Ya da tam atak oynadığın, ileride baskı kurduğun on dakikanın sonunda golü yemek, yine de 'Özcan'ı dinleme saldır Göztepe' cümlesine maruz kalmak kadroyu kurduğun Gultiken ile birlikte istifaya davet edilmektir.
Bu kadroyla 8 puan ve üstüne prim verip, bunu yapma şansı olmayan maçlarda profesyonel futbolcudan çaba beklemektir.
Cam kafeste otururken başkalarına taş atmaktır.
Birilerine ya da birşeylere kızıp kendi kendine kazanması zaten imkansıza yakın olan takıma son dakikaya kadar destek vermemektir.
Göztepeli olmak ve Göztepe'yi sevmektir.
Herşey sadece Göztepe icin.