Oğuz Reşat Sipahi
Herşey hayal etmekle başlar... Bundan onbir sene önce başlattğımız Göztepelist yolculuğunda inişli çıkışlar sportif başarıda hayatımızdan hiç eksik olmadı. Bu engebeli ve uzun seyahat esnasında yaşamımızın değişmez cümlelerinin başında 1925'de kurulmuş kulübümüzün tek bir taşınmazı olmadığı gerçeği geliyordu.
11 senelik sürede hayal ettiklerimizin çoğunu gerçekleştirdik. Bu süre zarfında kısıtlı camiamızı geliştirmek için, sosyolojik yapıyı destekleyebilmek için elimizden geleni yaptık. Göztepe camiasına pekçok kişiyi-kurumu kattık, katışmasına el ayak, önder olduk. Ortaya çıkardığımız sosyolojik yapınn bir kısmını dernekleştirerek Göztepe camiası için 85 senelik kaderi değiştirdik.
Gerçekleştiremediğimiz aldığımız arazinin tesis yapılarak değerlendirilmesini sağlamak oldu. Başkanımız İmam Altınbaş ve görevlendirdiklerinin İzmirspor tesislerine yatırım yapmayı rasyonel bulup, Göztepelilerin aldığı araziye dokunmamaları, takımın İzmirspor tesislerine sığınmacı gibi gidip, duşunu bile alamadan geri dönmesi gibi bir tabloyu tercih etmelerini anlamak mümkün olmadı... Dördüncü Altınbaş yılı dolarken başka farklı bir arazi de alınmış ya da elde edilmiş değil henüz. Ne yazık ki gerçek bu...
Bizim önümüzdeyse araziye tesisi kendi kendimize yapmak, yeni arazi almaya çalışmak ya da mevcut araziyi başka şekilde değerlendirmeye çalışmak mesela imara açtırmaya çalışmak ya da kolej yapmaya çabalamak gibi seçenekler var.
Kendi tesisimizi kendi kendimize yapmak en güzel çözüm olmakla beraber anahtarıyla beraber vereceğimiz tesisin de kullanılıp, kullanılmayacağından emin olmak zor.
Yeni arazi almaya çalışmak??? Bu arazi kulüp tarafından değerlendirilseydi, kolonileşmeyi devam ettirmek açısından mükemmel bir yeni hedef olurdu. Lakin böyle bir durum mevcut olmadığından mantıklı bir seçenek olarak gözükmüyor.
Araziyi imara açtırmaya çalışıp, satıp yeni bir arazi alıp üzerine tesis ya da başka birşeyi kendi kaynaklarımızla yapmaksa başka bir seçenek.
Arazinin değerlendirilebileceği başka bir seçenek ise kolej... Göztepe Koleji... Camiamızın bekasını sağlamak için, Göztepeli gelecek nesiller için kulağa hoş gelen bir seçenek. Bizden önce büyüklerimizin de, bizim zamanımızda da dillerden düşmeyen eğitim kurumu Göztepe Koleji. Kulağa hoş geliyor. Tarihin akışı gereği birgün mutlaka olacak. Bu arazi olması için önemli bir şartı yerine getirebilir. Kimsenin kimseyi elleyemeyeceği sonsuza dek Göztepelilerin yeni Göztepelilerin, eğitimli yeni Göztepelilerin eğitileceği bir kurum. Olabilir mi? Yönetim destek verirse bir-iki sene içinde vermezse de hayatını isyana vakfedenlerin ortak çabalarıyla beş-onsenelik bir süreçte olamaması için bir neden bence yok.
Hepimizin çaba göstermeye can atacağı yeni bir hedef derneğimizin üyelerinin motivasyonunu da artıracaktır. Yönetimin el vermesi hem camiayı oluşturmada, biraraya gelmede, yek olmada katalizör görevi görecek, hem de süreci kısaltacaktır. Dernek açısından ise üyelerin önüne konabilecek mantıklı-ulaşılabilir yeni bir hedef olacaktır.
Bugüne kadar yaptıklarımız önce hayal ederek, ardından isteyerek başladı ve devam ederek bugünleri etti. "Herşey sadece Göztepemiz için!" cümlesini düsturumuz kabul ederek, tarihsel görevlerimizi başarıyla yerine getirdik. Teker teker...
Sevgili Göztepeliler, Göztepe'yi karşılıksız sevenler, Göztepe'ye hiçbir şey beklemeden emek-para-zaman-sevgi verenler onu yüceltmeye adanmışlar! Birgün çoluğumuzu, çocuğumuzu, onların çoluk çocuğunu, geleceğin Göztepelilerini gönderecek, birarada eğitecek, camiamızı yüceltecek bir eğitim kurumumuz olsun mu? Lütfen düşünelim...