21 Nisan 2007 Cumartesi günü saat 14:30’da Göztepe Alsancak Stadı’nda saat 14:30’da Aliağa Belediyespor ile oynuyor.
Bu Göztepe tarihinin şu ana kadar ki en önemli maçlarından biri.
Göztepe kazanırsa ligde kalma şansını son haftaya taşıyabilecek…
Göztepe bu maça 11 futbolcu ile çıkacak. Aliağa Belediyespor da… Onların da maçı kazanmaları kendileri açısından önemli… Fakat Göztepe için önemli değil hayati…
Genç futbolcularımız bu maçta kazanmak için Aliağa Belediyespor’dan daha fazla sebebiniz var. Bu maç için Göztepeliler sizlerden elinizden gelenin fazlasını yapmanızı bekliyor. Þu ana kadar aldığınız puanları göz önünde bulundurup bu maçı almamanız için de bir sebep olmadığını görmenizi diliyorum.
Bu maça çıkarken küme düşme değil şampiyonluk kelimesini telaffuz etmeyi sizler de tüm Göztepeliler de tercih ederdi, fakat gelinen noktada rahmetli Gürsel Aksel’in “Biz, bugüne kadar Göztepe'de formamıza hiç ihanet etmedik, ettirmedik. Size şerefli bir forma bıraktık." sözlerinden başka açıklamaya gerek olmayan formanın amatör kümeye düşmesi ya da düşmemesi aşamasındayız.
Kurumların ve ülkelerin iyi ve kötü günleri vardır. Her gecenin bir sabahı, gecelerin gündüzü de vardır. Dünyanın genel geçer ilkelerinin işlemesi engellenmezse bu durum sonsuza dek sürmeyecektir. İlginç belki de haksız bir şekilde tarih bu gibi fırtınalı dönemlerde olaylar yaşanıp bittikten sonra olayların nasıl yaşandığına yani günün olumlu ve olumsuz şartlarına değil başka bir şeye kısaca sonuca bakar: Gemi kıyıya sağ salim yanaşmış mı yanaşmamış mı?
Bu bağlamda bundan on sene sonra Göztepe’yi amatöre düşüren futbolcular olarak hatırlanmak veya bu ahval ve şeraitte bile Göztepe bayrağını amatöre düşürmekten kurtaran futbolcular olarak anılmak sizin elinizde. İnanmak başarmanın yarısıdır. Lütfen inanın.
***
Yeni Asır binası’ndaki olayın bu şekilde yaşanmamış olmasını dilerdim. Sevgili Özkan'ın görüşleri ile paralel ve onlara ek olarak:
Oolay sonrası yapılan açıklamalardan sonra şunları belirtmeyi de görev biliyorum. Dinç Bilgin/Yeni Asır Göztepe’ye yardım etmemiştir. Aksine futbol şubesine sahip olmuştur. Bir yatırım yapmıştır. En önemlisi o sırada futbol şubesini şirketleştirirken Göztepe’yi borçsuz alıp borçsuz bırakmaya söz vermiştir. Göztepe’yi aldığı yerde ikinci ligde bırakıp fakat resmi olarak bırakmayıp (Hisseler hala devredilmemiştir.) yönetiminden çekilip, bu çekilmeyi de trilyonlarca borç bırakarak yapmıştır. Göztepe bu borçlar nedeniyle senelerdir transfer yapamamaktadır ve bu yüzden yukarıda da belirtmeye çalıştığım amatöre düşüp düşmeme maçına çıkacaktır; yine hisseler resmi olarak devredilmediği için Göztepe son dönemde kayyum tarafından yönetilmek zorunda kalmıştır. Kulüp için 50 milyon dolar harcandığı iddia edilmektedir, bu iddia hiçbir zaman kanıtlanamadıysa da şurası kesindir ki bu miktarın yarısına yakını Göztepe’ye çeşitli şekillerde (Naklen yayın, futbolcu, belediye yardımları, hasılat…) girmiştir. Ve son olarak Yeni Asır/Dinç Bilgin’in sorumluluğu Göztepe için devam etmektedir.
***
Bu tepkinin bu şekilde verilmemiş olmasını dilediğim gibi bu hareket üzerine yorumda bulunan belediye başkanı, oda-dernek başkanlarının, yöneticilerin Göztepe’nin bu hale geliş sürecinde de bu süreci değiştirmek için etkin rol almış olmasını hatta bir kısmının Göztepeli olduğunu bildiğim kişilerin oynanacak Aliağa Belediyespor maçında da şeref tribününde yerlerini almasını dilerdim.
Kişisel web adresim: http://www.geocities.com/sipahior
Yorumlarınız için email adresim Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.