Bilenler bilir 800 metre atletin hem iyi bir sprinter, hem de 1500 ya da 3000 metreciler kadar tempoya dayanıklı olmasını gerektiren, atletizmin en zor mesafelerinden biridir. Göztepemiz bir 800 metre yarışı tadında giden play-offun son düzlüğüne girilirken, Ankara'dan güzel bir oyunla üç puan çıkarmayı başardı. Bu başarıda payı olan herkesi futbolcularımızı, teknik kadroyu ve oralara kadar giden cefakeş taraftarımızı kutluyorum. Ne mutlu ki ne kadar "adanmış" oldukları geçen haftaki maç esnasındabütün açıklığıyla bir kere daha karşımıza çıkan Sayın Hamdi Türkmen ve Ümit Kayıhan bu sefer, ömürlerinden bir 10 yıl daha kaybetmeden maçı tamamladılar. Şunu belirtmeliyim ki özellikle Sayın Hamdi Türkmen'in o resimlerdeki bakışları anlayana gerçekten çok şey ifade ediyordu.
Altaylıların Göztepe'yi işin içine katarak camiamıza dokundurmaya çalışan laf serilerine bir son vermelerini ve artık kendi işlerine bakmalarını diliyor, bunun hem kendileri, hem de İzmir futbolu için önemli bir girişim olacağını belirtmek istiyorum. Omurgadan yapılan konuşmalar zaten arşa varmakta olan kini arttırmaktan başka bir işe yaramaz. Göztepe'nin play-offta hakem hataları sonucu ortaya çıkan avantajı, aynı hatalar dolayı elde ettiği dezavantajlar yanında solda sıfır kalacağı gibi, Altay'ın aynı hatalarla elde ettiği avantajın yanında solda sıfır kalır. Altay çok uzun zamandır ilk kez, içinden çıkan Göztepe'nin altında kalmanın ve gelecek sene kendileri birinci ligde değilken bir başka takımın "Göztepe"nin, içlerinden çıkan "Göztepe"nin şehri temsil etme ihtimalinin belirmesinden son derese rahatsız gözükmektedir. Fakat bu rahatsızlığı İzmir'i yıpratarak değil önümüzdeki maçları kazanarak çıkarmalıdrr. Göztepe onların rakiplerinden şimdiye kadar 9 puan almış, onlara da 6 puan kaybetmiştir. Göztepe'den hala birşeyler istiyorlarsa denebilecek tek kelime vardır o da burada söylenmez.
Deplasmandan aldığımız dördüncü galibiyet ve 13. puanın sonrasında öyle bir konuma gelindi ki gelecek hafta alınacak bir galibiyet bize herkesten çok "şan" ve"şeref"imizle hak ettiğimiz şampiyonluğumuzu garantilememize yetebilecek.
Bu arada şampiyonluğa yaklaştığımız günlerin getirdiği büyük heyecanın tüm İzmir'e yaymak ve taraftar sayımızı arttırabilmek için bu günlerden daha uygun günler bulunabilir mi bilmiyorum. Bu hafta şampiyonluğu garantileyebilirsek olayı ülke çapında tam bir şova çevirmek için herşey yapılmalıdır kanaatindeyim.
Bir sonraki sezon Türkiye Avrupa kupalarına 6 takımla (ikisi Şampiyonlar Ligine, dördü UEFA kupasına) katılacak. Yani 18 takımın (çok büyük ihtimalle, bir ikinci ya da üçüncü lig takımı Türkiye Kupası'nı almazsa) altısı Avrupa kupalarına katılacak.
ps:Bu arada Polonya'yı 2-1 Hollanda'yı 1-0 yenerek Avrupa B Genç Takımlar Şampiyonası'nda çeyrek finale kalan B Genç Millilerimizi kutluyorum.
Oğuz Reşat Sipahi
http://www.sipahi.tk