İyi oynamadığımız ama kazandığımız, ayrıca Göztepe'yle bütünleşmiş, 39 yıl kulübe hizmet etmiş, kısa bir süre de olsa başkanlık bile yapmış Esat Özbenlikan'ı kaybettiğimiz bir haftanın ardından hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sayın Özbenlikan'a Allah'tan rahmet, yakınlarına ve camiamıza başsağlığı diliyorum.
***
Göztepe'nin iyi oynamadığı doğru. maçı kaybetme ihtimalimiz, kazanma ihtimalimizden çok daha fazlaydı, ama kazandık ve üç maçtır böyle. Bunun ana nedenleri Bülent'in formu ve yedeklerimizin ve genel olarak kadronun genişliği bence. Kadro teker teker bakıldığında bu grubun standartlarının üzerinde, sorun bence armoninin henüz sağlanamamış olması ve ilk onbirdeki orta sahanın erken oyundan düşmesi. Özellikle maçların 2. devresinde 60. dakikadan sonra ortasahada oyundan düşmeler oluyor, ve oyun bizim ortasaha olmadan devam ediyor, bu esnada Bülent devleşiyor, derken Diyadin çıkıyor, Akhanım ve forvette Ümit'in partnerinin yerine Yücel giriyor ve toparlanıyoruz, başabaş hale geliyor oyun ve biz girdiğimiz pozisyonları değerlendirerek kazanıyoruz. Son üç maç böyle özetlenebilir bence. Bülent bu formunu ne kadar devam ettirir ve dolayısıyla bu tarz oyunla kazanmaya ne kadar devam ederiz bilinmez. Bir arkadaşın da dediği gibi bir Kartal hezimeti daha yaşamayız umarım. Bülent deyince şunu da belirmek istiyorum. maçta özel olarak çetereledim.
Toplam 14 kere degajla topu oyuna sokmayı denedi bunlardan yalnızca 2'sinde top bizde kaldı, 12'sinde top rakibe gitti. 3 kere elle sokmaya çalıştı bunların ikisinde de topu defans elinde tutamadı ve rakibe pozisyon oldu. Yönetim ve teknik direktör takviye düşünmüyor, ama Mehmet'in alternatifi yok ve o yorulunca ki 60. dakikadan sonra yoruluyor, yerine koyacak adam yok gibi. kadir sakat, Siirt'ten gelen (sanırım Can) henüz hiç oynamadı. Bu arada hakeme de dokundurtmadan edemeyeceğim. Neredeyse 3 dakika boyunca sahada iki top vardı ve bu esnada rakip iki net pozisyona girdi. gol olsaydı neler olurdu bilmiyorum. Oyunculardan birisi de ikinci topu alıp atak yapmadı, belki o zaman anlardı. Ne faul, ne de sarı kart kararlarında tutarlı değildi.
***
Başkanımızın pek de haksız olmayan "Bize de kalp krizi geçirteceksiniz, sorunu ya kendi içinizde halledin ya da biz hallederiz." biçiminde basına da yansıyan bir demeci olmuş. Ben bu gibi açıklamaların basına karşı yapılmasını doğru bulmuyorum. Teknik direktörü de çağırırsın yönetim kuruluna, orada söylersin ne diyeceksen. Teknik direktörü taraftar, futbolcu ve basın önünde küçük düşürmek Salihli maçındaki komiklikler gibi olaylara sebep olmak dışında kime ne fayda sağlar ki? Sorunlar bence ilk iki senede olduğu gibi içeride çözülmeye çalışılmalıdır, Fenerbahçe tarzı yönetim Fenerbahçe dahil kimseye fayda sağlamamıştır.
***
Seyirci (!!!) olarak yönetimimizden cevap beklediğimiz konular güncelliğini koruyor. Neydi bunlar:
1)Göztepe isminin ve logosunun haklarının alınması ve korunması. Aydınspor maçında yönetimimizin ve polisin farketmediği gibi adamlar geliyor. Herkesin gözü önünde Göztepe amblemi taşıyan atkı, bayrak ve şapka gibi eşyaları ne Göztepe'ye ne de devlete 5 kuruş ödemeden satarak suç işliyorlar. Balıkların kavağa çıkmasına ne kadar kaldı?
2)"Taraftar konseyi" kelimelerinin hepimizde ve başkanımızda çağrıştırdığı oluşum ne zaman gerçekleşecek?
3)Etibank Göztepe taraftar kartı hakkında duyduğunuz birşey var mı? ben duymadım da okumadım da.
4)Halka açılma konusunda çalışmalar???
5)Tesisleşme konusunda herhangi bir adım atılmadı, taşınmaz konusundaki fakirlik hem dernekte, hem de AŞde devam ediyor, kullanılmakta olan herşey kiralık. Benim bildiğim kadarıyla 75 yıllık Göztepe Spor Kulübü Derneği'nin tek bir taşınmazı yok. AŞnin de var mı, Allah biliyor, ama hiç sanmıyorum. Altınordu'nun bile hastanesi, İzmirspor'un bile kendi tesisleri var.
***
Resmi sitenin ana sayfasındaki Hasan'ın gol sevinci iki seneyi aşkın süredir devam ediyor. Hasan Diyarbakır'da resmi sitenin açılış sayfasındaki varlığını devam ettiriyor.Resmi sitenin taraftar hattında Göztepeli bazı taraftarların küfürlü mesajları da devam ediyor. Göztepe'ye yakışmıyor.
***
İzmirgücü hakkındaki tartışmalarda sonuç ne olursa olsun, olayın federasyonun istediği boyuta getirilmemesini, mümkün olan en fazla sayıda İzmir takımının süper lig ve birinci ligde mücadele etmesini diliyorum. KSK ile birinci ligde mücadele etmemiz her iki takımın da düşmemeye yetecek kadar yatırım yapmasına sebep olurdu ve diğer şehirler görürdü İzmir neymiş? İzmirspor 10. sırada, Nazilli 2. Diğer takımlar ve İzmirspor umarım Göztepe'yi yenmenin şampiyonluk olmadığını fark etmiştir Koray Cokbankır'in güçbirliği hakkındaki yazısında "...Bu ve bunun gibi şeyler aslında galiba şunu gösteriyor, tüm İzmir takımları bir takımın etrafında veya tek bir takım adı altında toplanmasa da, tüm İzmir takımları GÖZTEPE'nin en büyük olduğunu çoktan kabul etmiş durumdalar. Bu gerçekte 1-2 kere bizi yenerek değişmeyecek kadar derin aslında." demiş, katılıyorum ama onlar olmasa bizim de olmayacağımızı ve rekabeti ulusal seviyeye onlarla birlikte çıkartamadıkça ya da kendimiz ulusal seviyedeki diğer takımlara aynı üstünlüğü kabul ettirmedikçe, bu tarz bir üstünlüğün duvar yazıları dışında pek de anlamı olmayacaktır. Yeni doğan Egelilerin üç Bizans takımını değil de yalnızca Göztepe'yi desteklemesi için, kaçınılmaz olarak bu başarı yakalanmalıdır. Karşıyaka'yı Atatürk'te 2. lig 2. grup 5.hafta maçında değil, Şampiyonlar Ligi finalinde yenmiş olmamızı tercih ederdim. Bu arada taraftarlarımız arasında oluşan kendine güven için henüz erken diyorum, üç hafta sonra KSK'den beter olmayacağımızın şimdilik bir garantisi yok.
***
Altay maçını kazanırsak onlarla aramızdaki fark 9 puan olacak ve biz çok rahatlayacağız. Oyuncularımızın bunun bilincinde olduğunu umuyorum ve maçın centilmence geçmesini diliyor, yazılarımızın Göztepe'yi ileri götürmek ve zarar görmesini engellemek dışında bir amacı olmadığını hatırlatarak saygılarımı sunuyorum.
Oğuz Reşat Sipahi
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.