Özkan Cengiz
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
www.ozkancengiz.net
İstediğimiz tek şey adalet Türkiye’de her hafta yüzün üstünde maç oynanıyor bunların nereden baksanız yarısı profesyonel liglerde oynanıyor. Bunların da yarısı yerel veya ulusal kanallarda televizyonda yayınlanıyor. İzliyoruz görüyoruz. Hangisinde küfür olmuyor hangisinde oluyor not ediyoruz.
Özellikle süper lig maçlarında lig tv kaç dakika yayınını sesini kısıyor kaç dakika kısmıyor tüm Türkiye görüyor. İşte bu ortamda eğer yapılan fiilin cezası var ise tüm takımlara eşit ve adil bir şekilde uygulanmalıdır.
Önemli bir haftada son dakika son saniye cezalandırıldık. Bizim için sonun başlangıcı olabilirdi. Bu durum bu kadar kritik haftada bu kadar saçma sapan bir şekilde gerçekleşince insan ister istemez art niyet arıyor. Zaten son yıllardaki TFF kararlarına bakınca statü değişiklikleri, maç günü değişiklikleri, maç saati değişiklikleri, stat değişiklikleri nasıl engebeli bir yoldan nasıl her an her şeyin karşımıza çıktığı bir labirentten geçiyoruz anlamak hiç zor değil. Bu labirentte hep beraber her gün bir köşe dönerek çıkışa doğru ilerliyoruz.
Maçtan bir gece önce hasbelkader Şanlıurfa yöneticileri ile konuşma sohbet etme şansımız oldu. Onlar bize kendilerini biz onlara kendimizi anlattık. Bir yandan da tahkimden haber bekliyorduk. O arada olumsuz haber geldi. Biz üzülüyorduk ki Urfalı yöneticiler bizim için daha kötü oldu,dedi. Tabi dedik İzmir’deki Urfalılar yıllar sonra sizi izleyecekti, Urfadan da ciddi gelen olacaktı. Güzel bir maç olacaktı. Sizin için de kötü oldu dedik. Yok dediler oyun planımız için kötü oldu. Ne alaka dedik anlattılar.
“Biz hocamız ile sizin önceki maçlarınızı izledik, daha sonra sizin gerek klasman da gerekse de yükselme grubunda oynadığınız takımlardan tanıdığımız kişilerle görüş alış verişinde bulunduk. Herkesin verdiği nasihat aynıydı. “Göztepe 3 haftadır puan kaybediyor. İskenderun maçının hava şartları nedeniyle kusuru olmaz bu maç ilk kez seyircilerinin karşısına çıkıyor, sayılırlar. Siz ne yapın ne edin ilk 20 dakika Göztepe’yi kendi sahasına hapsedin ekstra efor sarf edin. Zaten böyle bir 20 dakikadan sonra Göztepe tribünleri çözülür. Takıma yüklenmeye başlar sonra futbolcular bocalamaya başlar gerisi çorap söküğü gibi gelir.” Bizde oyun planımızı buna göre yaptık şimdi işler değişti. Yani seyircisiz oynamak sizden çok bize dezavantaj oldu.”
Başımızdan aşağıya kaynar sular döküldü. Biran konuşamadık. Biran düşünemedik. Benzer şeyleri kendi aramızda da konuşmuştuk, ama bunun bizleri hiç tanımayan kilometrelerce ötede birileri tarafından söylenmesi, dilden dile anlatılması ve anlı şanlı Göztepe Tribününün olmamasının Göztepe’ye avantaj olduğunun yüzümüze tokat gibi vurulması bizi yıktı.
Bu mudur Göztepelilik, bu mudur ıssız kuytu köşelerden dönmek, bu mudur alayına isyan, bu mudur İNADINA GÖZTEPE.
Bugünkü maç bize gösterdi ki, öyle yada böyle bir takım olduk. Artık organize ataklar yapabiliyoruz. Defansta yarım sezonda 40 gol atmış forveti bitirebiliyoruz. Orta saha da hem baskı yapabiliyoruz hem oyun kurabiliyoruz, kanatlara inebiliyoruz orta yapabiliyoruz ortalara kafa vurabiliyoruz. Hatta orta kafadan gol bile bulabiliyoruz. Şut çekebiliyoruz frikik atabiliyoruz. Tamam, her şeyi mükemmel yapmıyoruz ama bir yerlerden başladık. Bugün maçtan sonra yaşananlar bile takım olduğumuzun önemli bir göstergesi.
Şimdi bu dilden dile dolaşan olumsuz tribün etkisi olayından kurtulmalıyız. Bu hafta ne yapabiliriz, antrenmana mı gideriz, basın açıklaması mı yaparız pankart mı yaptırırız. Bilmiyorum ama oyunculara şunu açıkça söylemeliyiz.
Biz biriz, biz tekiz, tribünü ile yönetimi ile hocası ile oyuncusu ile her şeye ve herkese rağmen bank asyaya çıkacağız. Bundan sonra ne olursa olsun hep beraberiz tekiz. Mücadelenizi verin yenseniz de yenilseniz de arkanızdayız.
Sonra da artık Şampiyonluğa inanmalı skor taraftarı değil GÖZTEPE TARAFTARI olup hedefe yönelmeliyiz. Her maç son dakikaya kadar inanmalı son dakikaya kadar savaşmalıyız. Her maçın sonunda takımı çağırmalıyız. Her maçın başında takımı çağırmalıyız. Elimizden geleni ardımıza koymamalıyız.
Bir kez daha ama harf harf hece hece düşünerek okuyun mesaj zaten içinde saklı.
İ - NA - DI - NA GÖZ - TE - PE