Özkan Cengiz - Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Göztepeli Duruşu
Üç gündür gene bir hengamenin içerisindeyiz. Kimimiz açık açık, kimimiz gizliden gizliye, kimimiz söylediğinin farkında bile olmayarak hep beraber haykırıyoruz. Hepimizin söylediğini bir ortak noktada toplarsan herkes karşısındaki için Göztepe onun değil diyor, tabi buradaki gizli özneye bakarsak herkes “Göztepe BENİM” diyor.
Gelin tartışalım Göztepe kimin?
Babası, dedesi Göztepeli olanların mıdır? Yan komşusundaki radyodan efsane takım maçlarını dinleyerek Göztepe’yi öğrenenin midir? Göztepe için kasaba kasaba köy köy deplasman gezenin midir? Göztepe için sahaya girip oyuncu dövenin midir? Torbada para toplayıp takıma prim verenin midir? Tehdit edildiği halde maçına toplantısına yürüyüşüne gitmekten çekinmeyenin midir? Parasını zamanını harcayanın mıdır? TMSF’den yönetim hakkını alanın mıdır? Yönetim hakkını alandan yönetim hakkını alanın mıdır? Göztepe için vuran vurulan kavga eden döven dövülenin midir? Temiz tribün isteyenin midir? Kenar mahallenin midir? Sisteme isyanını Göztepe üzerinden vücuda getirenin midir? Sisteme güvenini Göztepe üzerinden aktaranın mıdır? Sahaya, Salona atlayıp oyunu durduranın mıdır? Bütün suçu 5 kişiye atıp çoğunluğu çocuklarla dolu bir salonda aralıksız küfür edip sahaya eline geçeni atanın mıdır? Tarihin en büyük makarasının yapıldığı maçta gereksiz bir küfürle tarihsel kimliklere küfür ettiler kozunu karşıya verenin midir? Bu taraftar adam olmaz gene kendi aralarında kavga ettiler deyip, her hafta maça gittiği adama sosyal medya üzerinden gömenin midir? Yıllarca süre gelmiş hayata geçmiş kurumlar varken, sadece iktidar hevesi ile yeni yeni gruplar dernekler whatsup oluşumları kurup camiayı 72 parçaya bölüp camia olmaktan çıkaranların mıdır? Çok değil 1-2 sene önce Göztepe diye bir takımın varlığından haberi olmayıp bugün en büyük Göztepeli olup diğerlerini beğenmeyenlerin midir? Ticaret sicil kayıtlarına göre hisselerin sahibi olan Başkanın mıdır? Onun seçtiği profesyonel yöneticilerin midir? Gönüllü yöneticilerin midir? Yıllardır web sitelerinde sosyal medya da gazetelerde sayfa sayfa yazıp ahkam kesen ben dahil köşe yazarlarının mıdır? Daha bu listeyi sayfalarca yazabilir okuyan herkesin aha beni de yazmış demesini sağlayabiliriz.
Ama derdimi tek cümleyle özetlersem yukarıda yazdıklarım veya yazamadıklarım dahil kenarından köşesinden Göztepe ile bir ilintisi bulunan HİÇBİR kimsenin değildir GÖZTEPE ve tam aksine yukarıda yazdıklarım veya yazamadıklarım dahil kenarından köşesinden Göztepe ile bir ilintisi bulunan HERKES’indir GÖZTEPE.
Göztepe bu birbirinden taban tabana zıt insanlardan oluşan saçma sapan kitleyi bir araya getiren bir ara da tutandır. Hiç kimsenin haddi değildir karşısındakinden daha fazla Göztepeli olduğunu iddia etmek ve yine hiç kimsenin haddi değildir Göztepe’ye zarar verecek bir şeyi yapmak. Herkes Göztepe’yi karşılıksız ve çıkarsız olarak sevmek Göztepe’ye zarar vermeden sevgisini ifade etmek, Göztepe’ye hizmet eden diğer herkesle beraber yaşamayı sindirebilmelidir.
Hep söylüyoruz Göztepe dinamik bir yapıdır, Göztepe’yi Göztepe yapan budur diye, Ama her şeyin fazlası gibi bu dinamikliğin fazlası da zarardır.
Bir sezonda, hocaları gönderen, yöneticileri gönderen, oyuncuları gönderen, şampiyonluk şansını gönderen, play off şansını gönderen ve bütün bunlara rağmen doymayan hala şubeyi, yöneticiyi, başkanı, taraftarı, grubu vb. gönderme çabası içinde olmak ve sırf bu çaba nedeniyle Göztepe onun değil bunun kavgasına bürünmek bu camiayı bitirecektir. Biran önce beraber yaşamayı Göztepe ortak paydasında beraber paylaşmayı ve birbirimize saygı göstermeyi başarabilmeliyiz.
Bütün bu saçma sapan süreci Hentbol özeline indirerek tamamlarsam.
O salondaki binlerce insanın, sahaya girenlerin, salondan çıkmayarak olayı çığırından çıkaranların, maçtan sonra sosyal medya da olumlu veya olumsuz yorum yapanların, 3 gündür açıklama üstüne açıklama yapan taraftar gruplarının, köşe köşe ahkam kesen tüm yazarların, işi gücü dolayısıyla gelemeyen benim gibi binlerin, 3 gündür kafasını kuma gömen camia önderlerinin hep beraber toplanıp yapması gereken bir iş var.
Tüm camia olarak hep beraber sevgili Deniz Durmaz’dan özür dilemeliyiz.
Kendisinin Göztepe için Göztepe tribünleri için yaptığı bir ansiklopedi dolduracak faaliyet ve duruşu hiç düşünmeden sadece hentbol için yaptıklarına bakarak bile bunu yapmalıyız.
Çünkü bugün Göztepe Hentbol varsa Deniz Durmaz yüzünden var, Bugün hikayesi ile efsane bir Göztepe Hentbol takımı var ise Deniz Durmaz yüzünden var. Tribünden topladığı çocuklarla ilk kez sahaya çıkan, o günden bugüne süre gelen onlarca yönetimin karşısında dimdik durarak şubeyi koruyan, kendisi için on lira borç isteyemeyecek mahcubiyette bir adamken hentbol şube için kapı kapı adeta dilenen, her hafta eşini çocuğunu bırakıp yollara düşen, yıllarca üç kuruş para verince kendini hentbol şubenin sahibi zanneden Göztepelilerin egoları ile sahaya çıkardığı takıma bir şeyler yapma çaresizliği arasında kıvranan, ilk defa profesyonel bir şube kurulduğunda en doğal hakkı olarak başına geçmesi bile eleştirilen bir adam Deniz Durmaz.
İyiki gözlerim o görüntüleri görmedi ama anlatılanları dinlediğimde kalbim sıkıştı. Küfür edilen kafasına bardak atılan yuhlanan, 20 yıldır hayal ettiği ve bu hayali gerçekleştirmek için yapmadığı kalmayan adamın hayal ettiği dakikaları yaşadığı anlardan birden bire çaresizce savrulan adama dönüşme görüntüsü 3 gündür gözümün önünden gitmiyor.
Ve biz 3 gündür şube kapatılır kapatılamaz, Göztepeli duruşu nedir nasıl olur nasıl olmaz onu tartışıyoruz.
Ben buradan haykırarak ve iddia ederek ifade ediyorum. GÖZTEPELİ DURUŞU diye bir şey varsa bizim kuşağımızın yani son 20 yılın en birinci örneği DENİZ DURMAZ’dır.
Bu sebeple O salondaki binlerce insanın, sahaya girenlerin, salondan çıkmayarak olayı çığırından çıkaranların, maçtan sonra sosyal medya da olumlu veya olumsuz yorum yapanların, 3 gündür açıklama üstüne açıklama yapan taraftar gruplarının, köşe köşe ahkam kesen tüm yazarların, işi gücü dolayısıyla gelemeyen benim gibi binlerin, 3 gündür kafasını kuma gömen camia önderlerinin, hep beraber toplanıp bu adamdan yaşadıkları için özür dilemesi ve hep beraber GÖZTEPE’si için bir noktada buluşarak bir daha böyle bir günün yaşanmaması için üstüne düşeni yapması gerekmektedir.
Özkan Cengiz - Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.