Özkan Cengiz
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Tarih 12.08.2015, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu, tek bağımsız üyenin red kararına rağmen oy çokluğuyla İzmir Büyükşehir Belediyesi uhdesinde bulunan 1400 m2 lik alan sadece stadyum ve otopark yapılması şartıyla devrine onay çıktı. Şimdi kısaca bu durumu açmaya çalışalım.
Bir kere hiç lafı evelemeden gevelemeden çok net bir şey söyleyelim. İzmir Büyükşehir Belediyesi yıllar sonra Göztepe lehine bir kararı almıştır. Almak zorunda kalmıştır gibi gene karar verenlerde yeni bir reaksiyon yaratacak bir polemiğe girmiyorum. Ama bu kararın en önemli yanlarından biri Göztepemizin Başkanından en genç taraftarına kadar tek bir amaç uğruna kararlılıkla yaptığı mücadelenin doğal sonucudur. Belediyenin bahçesinde çift kale maç yapmak gibi, reklam panolarını afişlerle donatmak gibi çoğu kitlesel hareketin aklına gelemeyecek ölçüde mükemmellikte yapılan toplumsal eylem, gece 01.11 de resmi siteden açıklama yapacak kadar konunun içinde bir Başkan bu kararın bir tarafında bütün puanları toplamıştır. Diğer tarafta halkın isteklerini önemseyen türlü spekülasyonlarla aksine çalışılmasına rağmen kararlılıkla bu ilk hamleyi atan Büyükşehir Belediye Başkanından tüm meclis üyelerine hamle yapan siyasilerdir. Her iki tarafa da ortaya çıkan tablo nedeniyle teşekkürü fazlasıyla haketti.
Çıkan kararı incelemeye aldığımızda istediğimizi tam olarak alamadığımızı söylemekte sakınca yok. Koşulsuz bir devir olarak çıkılan yolda şartlı bir muvafakat ile karşı karşıyayız. Eğer bardağın dolu tarafına bakar isek bugün için atılacak bir adımın önünde herhangi bir engel bulunmamaktadır. Adım sırası yerel iktidardan ulusal iktidara geçmiştir. Bir kademe de olsa ileriye bir adım atılmıştır. Bardağın boş tarafına bakar isek yerel iktidar tam olarak işin içinden çıkmamış hala bir köşesinden sürecin içindedir. Hangi tarafına bakmak gerektiğine karar vermek için ulusal iktidarın yapacağı hareketi beklemekte fayda var.
Yerel iktidar topu ulusal iktidara atmıştır. Ama kabul etmek gerekir ki bu gelen top tam kafaya denk gelen harika bir muz orta değildir. Ulusal iktidarın birkaç metre gerisine düşen bir top olmuştur. Ulusal iktidar bu noktada topa vurma niyetindeyse birkaç adım geriye hamle yapıp zorda olsa topa vurmayı deneyebilir veya topa vurma niyetinde değilse bu orta çok kötü vuramam deyip yeni orta beklentisine girebilir.
Ama eğer yeni orta beklentisine girerse yerel iktidarında zaten elindeki acil kamulaştırma gücüyle kendi pozisyona girip vurabilirdi illa orta isterim diye tutturdu, orta yaptık şimdi de ortayı beğenmiyor hiç kusura bakmayın bunların niyeti yok sizde benim yakamdan düşün deme durumu ortaya çıkacaktır.
Bu noktada toparlarsak bizim baktığımız açıdan TOP ULUSAL İKTİDARDADIR.
Öyle yada böyle bir şekilde topa vurmak zorundadır. Eğer iddia edildiği gibi topa vurulduğunda yerel iktidar topun önüne geçerse onu çekmek gene bizim boynumuzun borcudur. Ama yerel iktidar yeni bir sorun çıkarmadığı sürece bu aşamada bu işin günahı da vebali de artık Ankara’nındır.
Yaşanan son on günde kişisel olarak beni bu işin eninde sonunda olacağına inandıran şey ne alınan kararlar ne yerel ve iktidarın tutumu ne de başka bir şey, beni umutlandıran Göztepe camiasının tribününden sosyal medyasına, sosyal medyasından derneklerine, derneklerinden yöneticisine, yöneticisinden başkanına tek bir güç tek bir nefer olarak izlediği tutum ve davranıştır. Biz bu şekilde tek bir güç tek bir yürek olduğumuz sürece tek bir hedefte toplanıp kararlılıkla üstüne gittiğimiz sürece başaramayacağımız hiçbir şey yok.
İyiki Göztepeliyiz, İyiki Göztepeliyiz, haydi şimdi Bursaya…
Alayına İsyan İnadına Göztepe
Özkan Cengiz
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.