Özkan Cengiz
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
En son söyleyeceğimi en başta söyleyeyim.
Bence takımımız gibi çoğu bu ligde kendini ispatlamış oyunculardan kurulu bir takım, hocasının ölüm kalım maçı olduğunu bildiği bir maçta karşı kaleye şut bile atmadan doksan dakikayı bitiriyorsa o hocanın zaten kulüpteki işi bitmiştir. Gerisi prosedür ve teferruattır.
Hocada zaten her hafta yaptığı basın toplantıları verdiği röportajlarla bunu itiraf ediyor, kaleye tek şutumuz olmayan bir maçta pozisyonlara girdik atamadık, oyuncuların hiçbir şey yapmadığı bir maçta oyuncularımı canı gönülden kutluyorum yalakalığı, Altay’da teknik direktörlük yapmış bir hoca olarak ben Altay maçının önemini bilmiyordum geyiği, oyuna soktuğu Mithat’ın denk gelen bir topta golü bulması ile, tribünler hocalık yapmasın çıkışı, Golü ben mi atayım diyerek başkalarını kurban gösterişi, geçen hafta takımın en iyisi olan Furkan’ı ilk 18 e almayıp, İlhan’ın bütün maç fırçalayarak oynattığı Rodrigezi oynatması, sağdan sola koşunca lifi atan futbolcular, her geçen gün kondisyon ve form grafiği düşen bir takım zaten sistemin çöktüğünün açık göstergesi.
Yönetim veya bizzat Hüseyin Kalpar hoca lütfen bundan sonra ne kendinizi üzün ne bizi bu işi biran önce bitirin zararın neresinden dönersek kar şu sorunu çözelim sisteme kan verelim yolumuza devam edelim.
Çok kısa kısa maça değinirsek, İlk yarı tribünler çok kötüydü, sağın ak dediğine sol kara dedi, bir taraf diğer tarafı sürekli bozdu allak bullak bir ses karmaşası vardı. Ancak ikinci yarı ne olduysa bir sihirli değnek değdi. O karşılıklı Göz Göz bile çekemeyen iki taraf bir anda son yıllarda görmediğim bir ahenkte karşılıklı ve beraber tezahurat yapmaya başladılar ve ikinci yarı gerçekten tribünler görmeye değerdi. Umarım bu bir başlangıçtır ve bundan sonra hep ikinci yarıdaki gibi olurlar.
Bir önceki son yılların en iyi takımı yazımız, epeyce bir tepki aldı ve hala da almaya devam ediyor, Ancak ben görüşümün arkasındayım kişisel yetenekler ve şampiyon olacak bir takım olmanın bütün vasıflarını taşıma açısından gerçekten yeterli bir takımımız var. Ancak bir türlü ahenk içinde ilerleyemiyoruz.
Bu ligin kafayla en çok gol atan iki tane adamı Şaban ve Veli ayrıca kendi ülkesinde bol miktarda kafa golü atan Bedi buval takımımızda oynuyor ve bugün bir ara hepsi birden sahadaydı. Bunun yanında ligin en iyi duran top ve orta yapan adamları Dilaver, Yasin, Halil, İlhan bizde. Ancak 90 dakika boyunca kafa hizasında bir orta yapamadık. Burada bir terslik var.
Bir an önce bu işi tersine çevirecek bir hocaya ihtiyacımız, var Göztepe normal bir takım değil ve başka takımlarda başarı yakalamış normal hocalar bize uymuyor. Bize bizim gibi zaman zaman dengesizleşen, gerektiğinde tribünle de ahengi sağlayabilen bir hoca gerekiyor. Bugün tribünler son 10 dakika Metin Diyadin hocayı davet ettiler.
Aslına bakarsanız bizim yönetim yapımıza bilhassa İmam Başkan’ın tarzına hiç uymayan bir kişilik Diyadin hoca ama belki de bir kez de böyle birini denemek lazım. Uyanlardan doğru düzgün bir hayır görmedik.
Öyle ya da böyle oynanan maç 5 alınan puan 4, toplam kayıp 11 puan. Şampiyonluk için toplamda kaybedebileceğimiz 30 puanın üçte birini kaybettik.
Bir an önce neşteri vurup seri bir galibiyete başlamak lazım. Seri bir galibiyet serisi için tam birlikteliğe ihtiyaç var ve tribünü sahayı yönetimi tek bir noktaya toplayıp hedefe yönlendirecek bir hocaya ihtiyacımız var. Bunu yaparsak hiçbir şey için geç değil.
Her şey Tek Büyük Göztepe İçin
Özkan Cengiz
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.