Hayatını GÖZTEPE’ye göre kurgularsan iki zıt duyguyu bir arada yaşamaya mahkumsun.
Hem de tüm renkleri ve tonları ile. SEVGİ ve HÜZÜN. Yaşantını tüm yoğunluğu ile bu iki
duygu yönlendirir. Zamanla bu duyguları yaşamayı da çok seversin. Sevdanı da çok
seversin hüznünü de. Bir zaman sonra ruhunda kutsallar haline gelir. Arma , arkadaşların
formalar , takımlar , deplasman yolculukları. Bir araya gelmeler ayin gibi yaşanmaya
başlanır. Bu dünyaya ait herhangi bir menfaat düşüncesinin yüreklerde yer almamasının
tabii sonucu , armaya ve takımına , sevdana ve hüznüne , arkadaşlarına ve tribününe
sonsuz bir bağlılık getirir. Sonrası ise zaten kendiliğinden gelecektir.
Tribün dediğin kah tozlu topraklardan geçerek gittiğin ve daha önce hiç görmediğin yerlerin
portatif tribünü , kah televizyonlardan görüpte bakalım ne zaman nasip olacak buraya gitmek
dediğin bir stadın tribünleri , kah bir salonun tribünleridir. Ama bütün bunların tek bir ortak ve
kutsal yönü vardır : Sahaya çıkan armadır , GÖZTEPE’dir. Aşk futbola değil , GÖZTEPE
armasınadır. Amaçlanan önce kendi yurdumuzda sonrasında tüm dünyada armayı
tanımayan bilmeyenin kalmaması, herkesin bizim hakkımızda söyleyecek güzel bir iki sözü
olmasıdır.
Ne kadar güzel sözler değil mi ? İçinde samimiyet , fedakarlık ve kardeşlik var. Tutku var.
Bunlar ne zaman gerçek anlamlarını bulup sizleri ısıtır bilir misiniz ? Arma için herhangi bir
konuda elinizi taşın altına sokup , sizin gibi düşünen 3-5 arkadaşınızla , kardeşlerinizle koşturduğunuzda. Bu mutluluğu herkesin yaşamasını dilerim. İnanılmaz güzellikte anlar.
Pazar günü Antalya’dan Özkan Yılmazer ve Özgür Özdemir kardeşlerimizle birlikte yola
çıktık. Serinhisar’dan sonra Tavas , Kale üzerinden Muğla , Yatağan’a ulaştık. Deniz
Durmaz kardeşimizi de alıp Bozdoğan üzerinden Nazilli’ye ulaştık. Burak Avcı kardeşimizi
Nazilli otogarından alarak maçın yapılacağı salona gittik. Yolda Aydın’dan gelen , Nazilli’de
okumakta olan kardeşlerimizi gördük. Sonrasında takımımız geldi. Yine o muhteşem anlar. Kucaklaşmalar , hasret gidermeler. Takımımız maça 20 dakika kala gelebildi salona.
Volt Orhan’ın emeklerini nasıl ödeyebileceğiz bakalım ? J)
Doğru dürüst ısınamadan maça başlayan takımımız 15 dakika boyunca rakibine sadece 3
gol fırsatı verdi. Devreyi 14-7 , maçı da çok sıkmadan 29-24 kazandı. 50 kadar arma
sevdalısı , “Hentbol ne kardeşim” demeyip , hem de bu takım için deplasman yaparak
takımına baştan sona destek verdi. Nazilli’li kardeşlerimiz de her zaman olduğu gibi bizlere misafirperverliklerini gösterdiler. İçlerinden aykırı bir iki akılsız çıksa da Nazilli ile olan
sonsuz kardeşliğimiz her zaman devam edecektir. Maç öncesi her iki takımı birlikte
tribünlere çağırarak , maç içerisinde Nazilli’li kardeşlerimizle karşılıklı NAZ NAZ NAZİLLİ ve
GÖZ GÖZ GÖZTEPE tezahüratlarını yaparak kardeşliğimiz pekişti.
4 ARALIK PAZAR GÜNÜ SAAT 13.00 TE GÜRSEL AKSEL’de hentbol takımımız
Yine sahaya çıkacak. Bu kardeşlerimiz salona çıktıklarında tamamen dolu tribünler
Önünde alkışlanmayı inanın çoktan hak ettiler. Maçımızın olmadığı Pazar günü
Bu kardeşlerimize destek olmayı istemez misiniz ? Haydi o zaman salona lütfen.
Göztepe tribünlerinin tüm renklerini tek yumruk olarak o gün salonda görmek
İstiyoruz. Bütün ağabeyleri kardeşleri. Tüm tayfaları. İzdiham olsun lütfen.
TARAFTARIN TAKIMINI ONURLU MÜCADELESİNDE YALNIZ BIRAKMAYIN.
ZATEN YALNIZ BIRAKIRSAK ARMA İÇİN SÖYLENEN HER SÖZ HAVADA
KALACAKTIR.
Maç bitimi ile oyuncularımızla birlikte isyan marşını söyledik. Bu konuda dönüş yolunda
araba içerisinde ANTALYA TAYFA olarak geliştirdiğimiz bir sloganı paylaşmak isterim
sizinle :
Benzin Parası : 220.-TL. , Yemek : 80.-TL, Bir Pazar günü taraftarın takımının oyuncuları
ile galibiyet sonrası karşılıklı İSYAN MARŞI’nı söylemek : PAHA BİÇİLEMEZ.
Paha biçilemez cümlesi üzerinde çok düşünmenizi istirham ederek yazımı bitiriyorum.
SAYGILARIMLA…NE OLURSA OLSUN GÖZTEPE’MİZE BİRŞEY OLMASIN…
MUSTAFA DALYANOĞLU…