16 Ekim 2011 sabahı soğuk değil ama biraz serindi. Saat 11 gibi Güzelyalı'da , tesislerin ,
Gürsel Aksel Stadı'nın , Kapalı Spor Salonunun ve oradaki tribünlerin , sentetik çim sahanın ,
halı sahaların , tesislerin etrafındaki kaldırımların , resmi ürünlerin satıldığı mağazaların
kağıt üzerinde olmasa da herkesin bildiği GERÇEK SAHİPLERİ toplanmaya başladılar.
GERÇEK SAHİPLERİ çünkü kağıt üzerindeki sahipleri bu toprakları bilmezken , bu
insanlar buraların toprak olduğu zamanlarda , betondan oluşan tribünlerde oturup çok
antrenman izlediler. Gelmiş geçmiş tüm topçulardan daha fazla oraların tozunu yuttular.
Hali hazırdaki hiç bir yönetici , çalışan , ya da futbolcunun yüzünde kutsal toprakları
gördüklerindeki heyecanı yakalayamazsınız. Ama GERÇEK SAHİPLER oraların ne demek
olduğunu çok iyi bilirler.
Koca şehir henüz pazar mahmurluğunu atamadan , Mustafa Dizdar , Özkan Yılmazer ,
Deniz Durmaz ve arkadaşları kutsal topraklarda taraftarın şubesinin ilk maçını
oynayacak olmanın heyecanı içerisinde hazırlıklarına devam ediyorlardı. Antalya'dan
BURAK AVCI , Aydın'dan BERKCAN ŞAVUK , İzmir'li üniversiteli arkadaşlarının boşluğunu hissettirmemek için uzak yollardan bu maç için gelmişlerdi. Kapalı spor salonu önünde
kombine bilet satışına başladıklarında hava serin ama ortam çok ama çok sıcaktı.
BİR AİLE GİBİ.
GÖZTEPE GENÇLİK VE SPOR Kulübü futbol takımı oyuncuları ve teknik direktörü 16 ekim
sabahı kapalı ama çokta soğuk olmayan bir güne uyandılar. Hava soğuk değil ama biraz
serindi. Yapmaları gereken harika bir görev vardı onlar için. Akşama doğru yağacak
yağmurla birlikte iyice serinleyecek hatta soğuyacak havaya rağmen , soğuk havadan
etkilenmesin diye yönetimin iyice ucuzlattığı!!! bilet fiyatlarının da etkisi ile açık ve kapalı
tribünü dolduran GÖZTEPE taraftarlarına harika bir futbol izleterek liderlik koltuğuna
oturmak. Sonrasında da pazartesi sabahı banka hesaplarına yatan paraları afiyetle ve
gönül huzuruyla yemek. Ancak sanki otel dışındaki hava serin , otelin içi ise soğuktu.
YALI derneği Yönetim Kurulu Üyesi TAMER BALİN göründü önce kutsal topraklarda.
Pazarın erken saatlerinde bir gün öncesinden organize ettiği genç arkadaşlarının
gelmesini bekliyordu. Taraftarın takımı yalnız bırakılamazdı. Bunun tatlı telaşını
yaşarken kapının önüne yavaş yavaş gellmeye başlayan arma sevdalıları ile o bildik
tatlı sohbetler yapılıyordu. YALI derneği başkanı sayın BEHÇET ŞENÖZHÜR , babası
Hasan Amca ve diğer yönetim kurulu üyeleri birer birer gelmeye başladılar salona.
Ve genç arkadaşlar. Bizim takımımız ve biz destekleriz diyerek geldiler salona birer
ikişer. Armayı hiç bir yerde hiç bir zaman yalnız bırakmayan FETHİ YURTTAŞ Bey
göründü. Hentbol maçında da önce kombinesini aldı sonra da tribündeki yerini.
Bu arada BURAK AVCI ve BERKCAN ŞAVUK tüm hızları ile piksel ve kombine
satışlarına devam ettiler. Herşeyiyle bizim olan takım dolu tribünler önünde sahaya
çıkarken salon dışındaki hava biraz serindi ama ortam çok ama çok sıcaktı.
BİR AİLE GİBİ.
Akşam saat 19.00 olduğunda taraftarları pek takmayan ve daha fazla maçlara
gelemesinler diye maç yayının yapıldığı , gecenin 19.00 unda , kapalı tribününde
oturanların bile sırılsıklam olduğu , rüzgarın adı kapalı kendisi açık olan
tribünlerdekini açık tribündeki bir avuç vefalı taraftar ile birlikte buz kestiği son
model mükemmel stadın tribünlerini 25 TL. bedelle taraftarlar doldurmaya çalışırken ,
tüm Türkiye'nin sıcacık evlerinde tv başına kurulup ta şu GÖZTEPE'yi ve yere göğe
sığdıramadıkları tribünleri bir daha izleyelim dedikleri anda yönetim kurulu üyeleri de
protokolde yerlerini almaya başladılar. (Açık tribünde yağmur altında o soğukta
takımlarını 90 dakika destekleyen kardeşlerimi de ayakta alkışlıyorum.) Protokolün
sağı ve soluna baktıklarında hatırı sayılır bir kalabalığın tüm olumsuzluklara rağmen
tribünlere geldiğini gördüler. Ortamın soğumasına gerek yoktu ki. Tek bir güleryüzün ,
bir adımın , bir iyiniyet gösterisinin bile taraftardan esirgendiği yerde tribünlerin dışı
kadar içerisi de çok soğuk ve bir o kadar da YABANCIYDI.
Taraftarın takımı 39-28 kazandı. Taraftarı ile kucaklaştı , bütünleşti. Yürek dolusu
GÖZ-GÖZ çekti. Maça gelen 500 civarındaki kişi 1.500.-TL. kombine ve piksel almış ,
üstüne de TANESİ 3.TL den 200 küsur maç bileti satın alarak toplam : 1.900.-TL
hasılat bırakmıştı. (Göztepe'li olmamasına rağmen verilen çabayı yerinde görüp
takdir duyguları ile kombine bilet alan okul arkadaşım , sevgili kardeşim
Av.ERDİNÇ MUTLU KIRCA Beyefendiye de bir kez daha teşekkür etmek isterim.)
Taraftar GÜRSEL AKSEL de takımına sahip çıkmıştı. Maç sonunda
herkesin "Bu takım her şeyiyle bizim. Bizim sayemizde ayakta duruyor. İşte GÖZTEPE
bu. Ruh bu" dediğini gözlerinden okuyorduk. Orada yaşanan ve hissedilenleri
anlatmaya kelimeler yeter mi ? Hayır. Herşeyiyle bizim olan takım dolu tribünler
önünde sahadan alkışlarla çıkarken salon dışındaki hava biraz serindi ama ortam
çok ama çok sıcaktı. BİR AİLE GİBİ.
Saat 20.45 itibariyle yağmur bütün şiddeti ile yağıyor , rüzgar yağmur damlalarını
Türkiye Cumhuriyeti'nin en modern!!! stadından çıkan insanların suratına suratına
çarpıyordu. Tribünlerin hemen dışında biriken denizciklerden geçerek araçlarına ,
otobüslere , metroya ulaşmaya çalışan insanlar neye kızacaklarını bilemediler bir türlü.
Islandıklarına mı , üşüdüklerine mi , müşteri!!! olarak verdikleri paranın karşılığını
alamadıklarına mı , insan yerine konulmadıklarına mı , armayı çok sevmelerine rağmen
armanın kağıt üzerindeki sahipleri tarafından hiç sevilmediklerine mi , armayı sahada
ve yedek kulübesinde temsil edenlerin umursamazlığına mı , neye neye neye ? Anlat
derdini Marko Paşaya. Hava buz gibiydi. Yürekler gibi...
MUSTAFA DİZDAR , DENİZ DURMAZ , ÖZKAN YILMAZER, İHSAN KÜRŞAT BİLGİN,
BURAK AVCI , BERKCAN ŞAVUK , BURAK BAYDUR , MUSTAFA DALYANOĞLU ve kızı
BİNNUR Atatürk Stadının önüne geldiklerinde yağmur hafiften atıştırmaya başlamıştı.
Hava serindi. Stand kuruldu. Soğuğa ve yağmura rağmen : "Hentbol Şubesine sahip
çıkalım. Taraftarın şubesine destek olalım." sesleri arasında futbol maçına gelen
taraftarlardan destek istediler. 16 kombine bilet satıldı. Sağolsun varolsun dostlar.
2 saat yağmur altında gırtlaklar patlatıldı , üşündü , ıslanıldı ama 16 kombine bilet
satıldı. 320 TL. elde edildi. Oyuncularımıza bir şey veremedik, banka hesaplarına paralar yatıramadık belki ama en azından bir pazar günü ANTALYA'dan AYDIN'dan MUĞLA'dan
geldik ve bir deplasmanın masrafını çıkarttık. Geriye kaldı 7 deplasman. Allah büyük.
Cebimizden 400-500 TL masraf edip her iç saha maçına gelmek mümkün olmayabilir
ama bir şekilde bu şubeyi ayakta tutacağız. Destek veren tüm arma sevdalılarına yürek
dolusu teşekkürler.
Biz çok fazla bir şey yapmadık. Sadece olması gerekeni yaptık. Sizlerde destek
vererek bizleri onurlandırdınız. Sağolun varolun. ŞUBAT SOĞUĞUNU ARATMAYAN
BUZ GİBİ YÜZLERE İNAT SICACIK DESTEKLERİNİZ İÇİN.
NE OLURSA OLSUN GÖZTEPE'MİZE BİR ŞEY OLMASIN...
MUSTAFA DALYANOĞLU...