Mustafa Dalyanoğlu Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Çorumspor maçı ile birlikte taraftar forumlarında , dost meclislerinde konuşulan bir takım gerçeklikler var. Bunları iki bölüm halinde toparlayarak Göztepe taraftarlarının ve Sayın İmam Altınbaş’ın düşüncelerine ve görüşlerine sunmak isterim. İnşallah en kısa zamanda herkes tarafından sağ duyu ile değerlendirmeler yapılır. Yapılması gerekenler de yine herkes tarafından yapılır. Bu konuda çok ta mütevazi olmaya gerek yok. Zira bizim olan GÖZTEPE’miz için beyin fırtınası oluşturuyor ve en iyisini nasıl buluruz diye çırpınıyoruz. SÖZLERİMİZ SAKIN YANLIŞ ANLAŞILMASIN.
BÖLÜM – 1 :
Çorumspor maçı ile birlikte artık yönetim kademesinde bir takım yanlışlıkların net olarak farkına varılması gerektiği ortaya çıkmıştır. Bir şirketin ya da holdingin yönetiminde profesyonel yöneticiler ile çalışmak iyidir. Hatta bu gerekliliktir. Para işinde hatır gönül olmaz. Lakin bir holdingin bünyesinde de olsa bir futbol takımının yönetiminde , hele ki GÖZTEPE gibi marka değeri çok yüksek , hiçbir takıma kolay kolay nasip olmayacak bir kulübün yönetiminde ise bu kural geçerli değildir. İdari ve parasal işlemlerin yönetiminde profesyonel , duyguları ile değil aklı ve mantığı ile hareket edecek yöneticilerin bulunması güzeldir. Ancak , camianın ve tribünlerin içerisinden gelen , tribünler üzerinde etkili olabilecek bir genel koordinatör , yine tribünlerin ve caimanın sevip saydığı bir ismin yönetim kurulunda görev alması olmazsa olmaz bir şarttır. Zira bu isimler , parasını ve zamanını boşa harcadığını düşündüğümüz Sayın Başkan İMAM ALTINBAŞ’ın bu zaman ve para kaybına neden olan etrafındaki GÖZTEPE ve FUTBOL bilgi ve sevgisinden yoksun insanların neden olduklarından daha fazla zarar veremezler. Aksine iyi seçilmiş bu isimler hem Sayın Altınbaş’ın parasına ve zamanına sahip çıkarlar hem de GÖZTEPE’mize.
Bu durumda acizane görüşüm odur ki ; yapılması gerekenlerin birinci sırasında ; SAYIN İMAM ALTINBAŞ’ın GÖZTEPE YÖNETİLEMEME KURULUNU gözden geçirmesidir. Futbolun içerisinden gelen bir SPORTİF DİREKTÖR ve camianın içinden gelen iki YÖNETİM KURULU ÜYESİ. Bu üyelerden özellikle bir tanesi , taraftarın gerek iç sahada gerek deplasmanda , hem tribünlerde hem de maç öncesi ve sonrası iyi organize olmasını sağlayacak , taraftarın sıkıntı ve beklentilerini yerinde görecek , bilecek , ona göre çözümler üretecek bir kişi olacaktır. Sayın Altınbaş’ın düşüncelerini , duygularını ve projelerini tribünlere en iyi şekilde birinci ağızdan aktarırken aynı zamanda tribünlerin nabzını birinci elden sayın Altınbaş’a yansıtabilecek bir kişi çok fazla sıkıntıyı bertaraf edebilecektir. Bu noktada sayın İMAM ALTINBAŞ’a iletmek istediğim çok önemli bir ayrıntı olacaktır . İçeride ya da deplasmanlarda GÖZTEPE tribünleri nasıl görünüyor bilmiyorum. Ama keşke bir ya da birkaç kez sıradan bir taraftar gibi o tribünlerde olabilseydiniz. Çoğunlukla eğitim gören , yüksek öğrenim görmüş , işinde gücünde insanların konu GÖZTEPE olunca nasıl coşku ile sevgi ile muhabbet ile omuz omuza olduğunu , esprinin muhabbetin nasıl gırla gittiğini ve insanların nasıl bu kadar güzel eğlenebildiğini göreceksiniz. Keşke bir maçta en azından bir deplasmanda bizimle birlikte omuz omuza olabilseniz.
ALTYAPI VE FUTBOLCU İZLEME KOMİTESİ :
Biz bu seneyi kaybedilmiş kabul ediyoruz. Zira taraftarlar arasındaki genel kanı o dur ki ; Takımımız şu hali ile , tekrar ediyorum şu hali ile play-offlara kalsa bile üç maç üst üste kazanarak bir üst lige çıkabilecek kapasitede bir takım değildir. İnşallah futbolcular ve teknik kadro bizi yanıltır. Bu noktada yapılması gereken önümüzdeki yılın ve yılların plan ve programını yapmaktır. Kaybedilen bir 40 yılın ardından bir yıl daha kaybetmek her halde çok büyük bir kayıp olmayacaktır. Bu noktada taraftarımızın yüreğine su serpecek ve geleceğe daha bir ümit ile bakmamızı sağlayacak yapılanma şöyle olmalıdır :
Elimizde başarılı sayılabilecek bir U-18 takımı vardır. Bunun yanında başarısız ve hali hazırda çok kötü oynayan bir A takımı. Hatta bir taraftarımızın da belirtiği gibi : HAKEME ITIRAZ BILE EDEMEYECEK KADAR RUHSUZ , MUCADELE ISTEGINDEN , KAZANMA ISTEGINDEN UZAK" bir takımımız var. Bu durumda öncelikle tüm futbol takımlarının sorumluluğunu ve yapılanmasını üstlenip takip edecek , genç , deneyimli , kendini ispatlamış , en üst ligde çok üst düzey top oynayıp başarılı olmuş bir teknik direktör. Göztepe Gençlik ve Spor Kulübü bir deneme ve ya staj görme yeri değildir. Teknik Direktör şu anki kadrodan işine yarayacak futbolcuları belirledikten sonra , alt yapımızı da değerlendirerek A takıma kazandıracağı futbolcular ile yürümelidir. Böyle bir isim bulunabilir mi peki ? Bulunabilir . İyi futbolcu almakta gösterilen parasal hassasiyet bu konuda gösterilmemeli. İyi bir bütçe ve geniş yetkiler ile donatılmış bir isim önümüzdeki yıldan itibaren bu çalışmaların meyvasını toplamaya başlayacaktır. Benim kişisel görüşüm , gençliği , enerjisi , futbol kimliği, en üst ligdeki kariyeri , teknik direktörlükteki başarıları , geçmişte biz de futbol oynamış olması ve bizi az çok tanıması ve vizyonu ile BÜLENT UYGUN beyefendidir.
A takımının yetersiz futbolcular ile doldurulmuş olması futbolcu izlemekten ve takıma kazandırmaktan sorumlu kişi ya da kişilerin inanılmaz derece de başarısız ve futboldan hiç mi hiç anlamadıklarını gösterir. Alınan futbolcular başarısız olmuştur. İçlerinde gelecek vaad eden – en azından bizim sahada görebildiğimiz- tek bir futbolcu yoktur. Bu durumda FUTBOLCU İZLEME KOMİTESİ de yeni baştan yapılandırılmalıdır. Benim acizane görüşüm o dur ki : Efsane kadromuzda bulunan ve –Allah uzun ve hayırlı ömürler versin –
Halen hayatta bulunan HALİL KİRAZ ve NEVZAT GÜZELIRMAK Beyefendiler futbolcu izleme komitesinin başına getirilmelidir. Bu iki ismin altında çalışacak yine camiamızın yapısını bilen ve bizde daha önce oynamış , futbol ve futbolcudan anlayan , çalışkan , dürüst insanlardan üç kişi seçilmeli , bu kişiler tüm liglerde futbolcu taraması yapmalıdır. Bulunan topçuları HALİL KİRAZ ve NEVZAT GÜZELIRMAK Beyefendiler bir yada birkaç kez izlemeli bundan sonra transfer komitesine alınması gerektiği konusunda rapor vermelidirler. Transfer komitesi de , yok borservisi elinde değil , yok kulübü çok istiyor , yok meneceri kıl, öteki tüy demeden ne yapıp edip izlenen ve beğenilen (menecerlerin tavsiye ettiği değil) futbolcuyu mutlaka takıma kazandırmalıdırlar.
TESİSLER :
Bu konuda yönetimimizin geçen hafta içerisinde bir duyurusunu okuduk. Girişimlerin olması bizi sevindirdi. Bu konuda çok fazla bir şey söylemenin anlamı da yok. Yönetimimiz ve başkanımız zaten oldukça bilinçli bu konuda. Gereken tek şey , söylenenleri yapmak. Güveniyoruz.
STAD :
Bu işin uzmanı biz değiliz. Lakin yapılacak çalışmalar ile , Alsancak Stadı alınarak , modernize edilip ismi GÜRSEL AKSEL olarak mı değiştirilir , Atatürk Stadı 99 yıllığına kiralanıp tribünleri sahaya yakın olarak tekrar mı inşa edilir , halihazırdaki Gürsel Aksel Stadı yapılacak tribünler ile en fazla 10.000 kişilik hale mi getirilir , yoksa çok daha uygun bir yerde daha büyük örneğin ; TAM 35.000 kişilik tribünleri sahaya yakın Old Trafford ya da Dortmund Signal İduna Park modeli bir stad mı yapılır bilemiyorum. Artık bu sayın İMAM ALTINBAŞ’ın ferasetine ve himmetine kalmıştır. Bu noktada küçücük bir hatırlatma yapmak isterim. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Göztepe taraftarı , 3.ligde (ki yukarıdan aşağı 4.lig oluyor) store satışlarında Göztepe’yi 3 İ stanbul T akımlarının ardından dördüncü sıraya koymuştur. Belki sizin parasal anlamda Göztepe’ye verdiklerinizin yanında çok büyük önem arzetmez. Lakin bu şunu gösterir : Göztepe taraftarı vefalıdır. Armasına hizmet edenleri asla unutmaz ve yapılanların altında kalmak istemez.
BÖLÜM – 2
Yönetim ile ilgili olarak yapılması gerekenler , alınacak tedbirlerden sonra bir de kendimize bakmamız gerekir diye düşünüyorum. Zira hukukta meşhur kaidedir. HAK ARAYAN KİŞİNİN ELLERİ TEMİZ OLMALIDIR. Bizim ellerimiz ne kadar temizdir? Temiz değilse temiz olması için ne yapabiliriz ? Bu bölümde bunları değerlendirmek isterim.
DEPLASMANLAR NEDEN ÖNEMLİ :
Çünkü bizi bilmeyenler , tanımayanlar ya da kulaktan dolma bilgilerle , medyadan ya da sağdan soldan bölük pörçük bilgilerle malumat sahibi olanlar bizi birebir görecek tanıyacak ve bilecekler. Bu bilmenin ve tanımanın sonucunda arkamızdan ya hayır konuşacaklar ya da şer. Bu iki seçenekten hangisinin gerçekleşeceği bizim elimizde. Ya gittiğimiz yerlerde , giderken uğradığımız yerlerde , çok güzel dostluklar kurulacak , ayrıldığımız yerlerde bıraktığımız dostlar ; “Allah yolunuzu açık etsin. Siz her türlü güzelliği ve sevinmeyi hak ediyorsunuz .” diyecekler ya da “ Allah sizi bildiği gibi yapsın. Bir daha umarım buralara yolunuz düşmez. “ diyecekler. Yada daha fazlasını…
Sanırım bunların muhasebesini ciddi ciddi yapmanın zamanı geldi ve de geçiyor. Neden ? Çünkü artık İstanbul takımlarının anlamsız , sonuçsuz ve haksız egemenlikleri , saltanatları sarsılmakta. Anadolu insanı ve Anadolu genci gerçekleri görüyor. Artık Anadolu’da yaşayan gençlerde ; “Kendi yaşadığı ilin takımını tutmak , desteklemek gibi bir eğilim oluşmaya başladı. “ Tribünler cıvıl cıvıl rengarenk. Bilinçliler. Tek takım tek kimlik sloganı Anadolu’da yayılıyor.
Yıllarca haksızlığa uğradığımızı haykırdık. Doğruydu. Gerek kendi memleketimiz İzmir’de gerekse İ stanbul T akımlarının geneldeki haksızlıkları nedeni ile dibe vurduk. Şimdi artık bu haksızlıkları yüksek sesle dillendirmenin ve tüm Anadolu insanını , bütün futbolseverleri yanımıza almak , yepyeni dostluklar edinme zamanıdır. Deplasmanları birer turistik geziye , birer iyi niyet elçiliğine dönüştürmenin zamanıdır. Tribünler arasında yepyeni kardeşlik ve dostluk köprüleri kurulmalıdır. Tüm takımların öncelikle kişiliklerine , armasına , tarihine ve varsa eğer başarılarına saygı duyulmalıdır. (Bu söylediklerim İ stanbul T akimları için geçerli değildir. Koskoca bir Anadolu insanının futbola olan sevdasını yıllarca öyle ya da böyle sömürmeyi başarabilen , buna karşılık 50 koca yıl boyunca Avrupa’da bu kadar imkan ile elle tutulur bir başarı elde edemeyen İ stanbul T akımları bu değerlendirmenin dışındadır.) Artık zaman sadece İzmir’lilerin Göztepe’li olmasını beklemek değil , tüm Türkiye’de GÖZTEPE sevgisi ve sempatisi oluşturma zamanıdır. Hayalim güzel yurdumun her hangi bir yerine deplasmana giden takımımızın tribünlerinde Türkiye’nin dört bir yanından gelen kardeşlerimizin pankartlarının yer almasıdır.
Bu konuda yıllarca görülen aksaklıklar ve olumsuzlar karşısında herkes bir şeyler söylemiştir. Ben ise burada çözüm önerisinde bulunmayacağım. Antalya’daki arkadaşlarım ile birlikte uygulamaya koyduğumuz bir modeli sizlere anlatmak ve tartışmaya açmak istiyorum. Bu noktada hepinizden ricam o dur ki ; bu konuda kafa yoralım. Bu bir başlangıç olsun. Bir hareket noktası. Daha da geliştirilmesi mümkün bir şey bu. Biz Ya Bismillah deyip başladık. Burada hepi topu 15-20 kişiyiz. Ama bu model özellikle İzmir için uygulanabilirse çok daha mükemmel olur. Şöyle ki :
1 – Biz Antalya’da her cumartesi toplanıyoruz. Sadece bir saat beraberce konuşuyor eğleniyor muhabbet ediyoruz. Toplandığımız mekan alkolsüz. Maç yayını olduğu zamanlarda da dev ekranda maç izliyoruz aynı mekanda. Toplantımızda hangi deplasmanlara gidebiliriz , Göztepe ile ilgili hangi güzelliklere karınaca kararınca imzalar atabiliriz bunları konuşuyoruz. Deplasman dönüşlerinde o deplasmanın muhasebesini yapıyoruz birlikte değerlendiriyoruz. Neler yaptık ? Neler yapabilirdik ? Bir dahaki sefere neler yapabiliriz ? Herkes aklındakini söylüyor. Sonuçta gün geçtikçe küçük küçükte olsa mesafe aldığımızı, aramızdaki kardeşlik ve bağlılığın arttığını, çevremizde de kıskanılarak bakıldığımızı gururla görüyoruz. Küçükte bir bütçemiz var. Her toplantı sonunda herkes gönlünden ne koparsa atıyor masaya, 5-10-20. Damlaya damlaya göl oluyor. Toplanan paradan hesabı ödedikten sonra kalanı yazıyoruz. Deplasmanlara giderken oldukça işimize yarıyor. Aslında listedeki 30 kişiden 20 si düzenli gelip az demeden çok demeden yardımda bulunsa hedef yaptığımız deplasmanlar bedavaya gelecek. Ayrıldığımızda bir sonraki hafta yapılacak toplantıyı iple çekiyoruz. Zira kardeşler birbirini özlüyor.
İzmir’deki kardeşlerimiz de 15-20 şer kişilik küçük gruplar oluştursalar keşke. Mahalle mahalle semt semt. Arkadaş grupları toplansalar her hafta. Göztepe konuşsalar. Deplasman konuşsalar. Toplanacak ufak tefek paralar ile her semt bir araç kaldırsa. İzmir’deki maçlarda da her semtten kiralanan arabalar ile günübirlik konvoyla maçlara gidilse. Bu toplantıları küçümsemeyin. 1 ay devam ettirin ve ne demek istediğimi anlayacaksınız. Çok şey değişecek. Her grup defterini tutsun. Az az biriken meblağların nerelere geldiğini ne işler yapılabildiğini şaşırarak göreceksiniz. Hiçbir şeay yapamazsanız Tüm İzmir de bayraklarımız sallanır. Pankartlarımız her semtte olur. Etrafınızdaki GÖZTEPE sevdalılarını toplayın. Her hafta toplanın. Az demeyin çok demeyin biriktirin. Sevdanızın farkına o zaman varacaksınız. Hatta mail grubu kurun. Biz öyle yaptık. ANTALYA TAYFA olarak mailleşiyoruz. Harika fikirler çıkıyor ara sıra. Eğleniyoruz. İmanımızı tazeliyoruz.
İNSANLAR NASIL GÖZTEPE’Lİ YAPILIR ?
Bizi tanıyanlar zaten sevdamızı çok iyi biliyorlar. Önemli olan öncelikle bize sempati duyanların sayısını arttırmak sonrasında da GÖZTEPE taraftarı yapmak. Biz birbirimizle ne kadar bağlantıyı koparmazsak, birbirimizi ne kadar çok seversek , ne kadar iyi kenetlenir ve konuşmaktan öte bir şeyler ortaya koymaya çalışırsak insanlar o kadar çok bize yaklaşacaklardır. Burada bire bir yaşadıklarımızı anlatabilirim örnek olarak. İş yerimden tanıdığım bir arkadaş , yakamdaki GÖZTEPE rozetini görünce ; “Ya abi şu rozetten bize bir takmadın? “ diyerek sitem edebiliyor. Bir başkası “ Bu hafta deplasman var mı ? Yardım lazım mı? “ diye sorabiliyor. Ve bir sürü güzel örnek. Biz burada şuna çok dikkat ediyoruz. Hiç kimsenin önünde eğilmeden bükülmeden , lakin insanlara karşı GÖZTEPE’yi temsil ettiğimizi hiç unutmadan , olabildiğince anlayışlı seviyeli yaklaşıyoruz. Tepkiler çok olumlu oluyor.
Aynı davranışları deplasmanlar da da gösteriyoruz. Bir market ya da benzin istasyonuna girdiğimizde aracımızı uç bir noktaya park edip , benzinlik ya da market sahibinin ürkmemesi için 2 ya 4 kişilik gruplar ile iş yerine giriyoruz. Alkol miktarını çok kaçıran arkadaşlarımızı mümkün mertebe araçtan indirmiyoruz. Medeni ölçüler ile tanıştığımız iş yeri sahiplerine GÖZTEPE’yi anlatıyoruz ayak üstü. Arkamızdan gülümseyerek bakmasını hatta el sallamasını sağlamaya çalışıyoruz. Gittiğimiz her yerde yeni dostluklar edinmeye çalışıyoruz. Bizden gayrısını düşman değil , kazanılacak insanlar olarak görüyoruz.
Bir süre sonra deplasman otobüslerinin ailece yapmayı düşünüyoruz. Eşlerimizle kız arkadaşlarımız ile , onları arkada bırakmadan birlikte ve omuz omuza sevdamızın peşinden gitmeyi düşünüyoruz. Tüm Türkiye’nin bu konuda da bize imrenerek bakmasını istiyoruz. Deplasman otobüslerimizde sigara alkol olmazsa , ya da hiç kimsenin kendini kaybetmeyecek kadar kararında alması sağlanırsa , insanlar aile ortamında çok daha eğlenerek ve daha rahat deplasmanlara gider. Sevdiklerimizi neden arkamızda bırakalım ki ?
Bizler kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Zira biz onurlu , demokratik , uygar ve isyankar İZMİR çocuklarıyız. Efendiyiz. Delikanlıyız. Eğer tribünde bir şeyi haykırıyorsak sonuna kadar arkasındayız demektir.
SON SÖZ :
BİZ HERŞEYE RAĞMEN ARMAMIZI DESTEKLERİZ. HER YERE YİNE DE GİDERİZ. ANCAK DEMOKRASİNİN , İSYANIN , İLK KURŞUNUN MEMLEKETİ İZMİR İNSANINI ÇOK İYİ OKUMAK, YAPISINI VE DUYGULARINI ÇOK İYİ TAHLİL ETMEK GEREKİR. TARAFTARINA HER NE OLURSA OLSUN MAÇTAN ÇIKARKEN EL KOL HAREKETİ YAPAN , OTOBÜS İÇERİSİNDEN KÜFREDEN KİŞİLERİN BU TAKIM İÇERİSİNDE YERİ YOKTUR VE DE OLAMAZ.
BU ÇABALARIMIZ OTURDUĞUMUZ YERDEN AHKAM KESMEK YA DA UKALALIK ETMEK DEĞİLDİR. EN BAŞTA SÖYLEDİĞİM GİBİ BU CAMİANIN TA İÇİNDEN GELEN , KARŞILIKSIZ SEVGİ İLE TAKIMINA BAĞLI VE HİÇ KİMSENİN PARASINDA PULUNDA GÖZÜ OLMAYAN , HİÇ KİMSEDEN MENFAAT YA DA TAKDİR BEKLEMEYEN GÖZTEPE TARAFTARININ GÖZTEPELİST ORGVE DİĞER TÜM TARAFTAR FORUMLARINDA DİLE GETİRİLEN GÖRÜŞLERİNİN KENDİ ŞAHSİ GÖRÜŞLERİM DE KATILARAK DİLE GETİRİLMİŞ ŞEKLİDİR. BU BİR HAYKIRIŞTIR. SİZDEN RİCAM LÜTFEN DİKKATE ALINIZ. ÖZÜNDE ÇOK İYİ İNSAN OLDUĞUNU TANIYAN HERKESİN SÖYLEDİĞİ SAYIN İMAM ALTINBAŞ. BAŞKANIMIZ. YÖNETİCİMİZ. ARMANIN HALİHAZIRDAKİ TEMSİLCİSİ. LÜTFEN BUNLARI DEĞERLENDİRİN. SİZE AKIL VERMEK HADDİMİZ DEĞİL BELKİ. LAKİN BURASI GÖZTEPE. YANİ BİZİM CANIMIZ VE HAYATIMIZ. SİZİN DE BAZI ŞEYLERİ ÇOK İYİ DEĞERLENDİRMENİZ GEREKİR. BU İNSANLARDAN GÖZTEPE’SİNİ ALIRSANIZ GERİYE BİNLERCE CESET BİNLERCE YAŞAYAN ÖLÜ KALIR. BUNA SEBEP OLMAK İSTER MİSİNİZ ?