Şu anda Bozüyükspor forması giyen,taraftarımızın hiç unutmadığı, iyi gününde de olsa kötü gününde de olsa her zaman iyi niyetle mücadele eden,formasını terleten, lisansında profesyonel ruhunda amatör bir futbolcunun hikayesi.Van’dan İzmir’e uzanan 1.800 kilometrelik bir yolculuk.Murat Berge röportajımızı sizler için yayımlıyoruz.Göztepelist: Göztepe ile tanışman nasıl oldu, bu aşk nereden geliyor?Murat Berge : 12 ya da 13 yaşlarındaydım tam hatırlamıyorum. Bir gün İzmir’e gelmiştim. Dayım orada yaşıyordu.Bir Pazar günüydü beni maça götüreceğini söylemişti. Ben de futbol delisiydim ama aile durumu yüzünden oynama korkusu vardı. Biz 10 kardeşiz. O yüzden çok fazla ümidim yoktu futbolcu olma konusunda.Neyse beni alıp maça götürdü. Alsancak Stadı’nda Göztepe maçıydı .O atmosferi gördükten sonra içimde Göztepe’ye karşı bir sevgi başlamıştı ,kendi kendime bir gün umarım futbolcu olursam bu takımda oynamak isterim diye düşünmüştüm.Göztepelist: Aslında Van’da olmana rağmen tribünden geliyor sevdan diyebiliriz.Sonrasında futbolculuk nasıl başladı?Murat Berge: Sonra Van’a döndüm. Hem çalışıyorum hem gizliden top oynamaya kaçıyorum.17 -18 yaşlarına gelince bir gün mahalleden bir abi amatör ligde top oynuyordu.Gel bizim hazırlık maçı var izle dedi. Ben de gittim. Takımları bir kişi eksikti.Beni oynattılar ben de 3 gol atmıştım.Takımın adı Sümerbankspor’du. Hemen lisans çıkardılar bana.Van amatör liginden o zamanın Vanspor’u şimdi ki Belediye Vanspor’a transfer oldum.Göztepelist : Sanırım Tayfun Özkan (Tsubasa) ile de önceden birlikte oynamıştınız.Murat Berge: O dönem 3.lig takımlarından Sivas Divriği beni görmüş ve istediler. Orası istiyor babama korkudan söyleyemiyorum gidecek param da yok. Ayrıca çalışıyorum da. Ne yapacağım diye düşünürken annem ban para verdi kaç git dedi. O sene Tayfun Özkan ile birlikte oynadık orada. O santrfor ben de sağ kenar oynuyordum. O sene gol kralı oldu. Sonra o Telekom’a ben de Çorumspor’a transfer olduk.Göztepelist: Göztepe ile tekrar yolların kesişmesine gelelim. Nasıl oldu?Murat Berge: Çorum’dan Kırıkkale’ye, oradan da Tepecikspor’a transfer oldum. Göztepe ile aynı gruptaydık. Lig başladı. İyi başlangıç yaptık. Devreye kadar 8-9 gol atmıştım. Göztepe de son hafta yükselme grubuna kaldı. Tam devre arası kampına gideceğiz bir cafeye gittim. Eski Göztepe’li bir ağabeyimle. Remzi Acet ile. O sene Tepecik’te beraber oynuyoruz.Ya dedi, ben bir şey biliyorum ama sana söylesem mi emin değilim.Söyle ağabey dedim.Göztepe senin transferini istiyormuş dedi.Ben inanmadım, tüylerim bir anda diken diken oldu. Yanımda Göztepe’li bir ağabeyi aradı.Evet dedi biz talibiz ama Tepecikspor başkanı vermiyor. İmam başkana da rica etti. Lütfen bu adamı şimdi almayın yoksa takım olarak çok zor duruma düşeriz. Sezon sonu verelim demiş.Benim de iki yıllık sözleşmem var, paramı peşinatımı almışım.Gidip konuştum yönetimle.Her şeyimi alın, üstüne kredi çekeyim. Beni bırakın lütfen. Oynamak istediğim tek takım burası, bu şansı bir daha yakalayamam dedim.Hayır dediler, unut dediler.O gece tesislerden kaçtım. Telefonları kapattım. İstanbul’da bir otele yerleştim. 3 gün sonra açtım telefonu aradım başkanı.Noter gelmiş. Federasyon bana ihtarname yollamış.Başkan, bu saatten sonra benden size yar olmaz. Ne olur bırakın gideyim dedim. Başka takım olsa vallaha gitmem, isterse Süper Lig takımı olsun. Ama buraya ne olursa olsun gideceğim dedim. Alacağım 80.000 TL’yi bıraktım, Göztepe’de boş mukaveleye 5 yıllık imza attım.Göztepelist: Peki yollar neden ayrıldı?Murat Berge: 1-1 berabere kaldığımız Gebze maçından sonra bana kadro dışısın dediler. Transferin bitimine iki gün kala. Bu arada ilginç bir olay da yaşandı. Sosyal medyada birçok paylaşım çıktı. Kadro dışı bırakılmama tepkiler falan. Bana o zamanki yetkililer gelip sordu. Seni neden bu kadar çok seviyor taraftar diye.Verecek cevap bulamadım bu soru karşısında. Gidip onlara sorsanıza diyebildim sadece.Göztepelist: Sonra tekrar affedildin ve tekrar kadro dışı bırakıldın.Murat Berge: Kadro dışı kaldıktan sonra A2 takımıyla çalıştım. Halil o zaman A2’deydi. Beraber çalışıyorduk. Mümkün olduğu kadar ve elimden geldiğince ağabeylik yapmaya çalıştım. Bu arada A takım iyi gitmiyordu ve birçok sakatlık problemi olmuştu. Tekrardan A takıma çağırıldım. Çok iyi oynamadığımı kabul ediyorum ama o dönemde dört galibiyet almıştık. Ancak devre arasında Cihat Arslan gelince daha kamp sırasında istemiyorum dedi. Nasıl bu kadar çabuk izleyip karar verebildi anlayamadım. Daha 1-2 idmana çıkmıştık oysa ki…Göztepelist: Peki şimdiye gelelim. Geçen seneye benzer durumlar yaşıyoruz. Gene birçok transfer, takır takır maaşını alan futbolcular ama gene ruhtan uzak şahsiyetsiz bir futbol. Sence sorun ne?Murat Berge : Futbolcularda bir rahatlık var, o zaman da vardı. Zaten neden olmasınlar ki, herkes parasını takır takır alıyor. O kutsal formayı, armayı anlatmak gerek. Bu camianın nasıl bir camia olduğunu hatırlatmak, sahada da o ruhu yansıtmak gerek.Al işte, ben mesela o zaman da tek hayalim Göztepe’ye gelip futbol oynamaktı şimdi de tek hayalim gelip orada futbol oynamak. Parasız pulsuz gel hadi deseler gene boş sözleşmeye imza atarım. Ama futbolcular transfer olmak için transfer oluyor.Tabii takım içerisinde, camia içerisinde onlara bu ruhu aşılayacak yönetici vasıflı kişiler de olması lazım. Futbol direktörü mü olur, idari menajer mi olur bilemem.Şu anda bile o şanlı formayı giymek ve taraftarın önüne çıkmayı düşünmek bile heyecan verici. Böyle düşünen futbolcularla bir ekip yaratmak gerek.Göztepelist : Samimi ve içten açıklamaların için teşekkürler, son olarak iletmek istediğin bir şey var mı?Murat Berge : Şanlı Göztepe taraftarına çok selamım var. Onları ve o şanlı formayı asla unutmayacağım.Röportaj : Süleyman YENGİL