
Tayfun Özkan, İlhan, Türker, Samatyalı kâğıt üstünde yazıldıklarında bile etki uyandıran oyuncular. Sahaya çıktıklarında da yaptıkları katkıya ve yarattıkları farka bu yüzden şaşırmamak gerek. Hepsi birbirinden önemli ve kaliteli isimler. Özellikle İlhan gibi öne doğru mükemmel oynayabilen, oyun zekâsı ve top kullanma kabiliyeti yüksek bir futbolcu için Serdar ve Emin gibi iki kanat oyuncusuyla oynamak büyük şans. Keza bu oyuncular için de İlhan ve Ferhat gibi bir oyun kurucularla aynı takımda bulunmak da bir şans.
Bugün, günümüz futbolunda dünyada üst düzey diye saydığımız takımların neredeyse tamamına yakın bölümü iki kanat oyuncusu ve etkili bir merkez santrforla sahada yer alıyor. Bu santrfor tercihi bazen çabuk veya kısa bazen de hedef diye tabir ettiğimiz şekillerde seçilse de genel anlayış iki kanatta iyi ve etkili hücumcuyla oynamak.
Bugün Göztepe’nin kadrosunda bulunan Serdar ve Emin çok önemli oyuncular. Avrupa’nın önde gelen birçok takımının kadrosunda aynı anda bulundurmak isteyebileceği tipte futbolcular. Bandırma maçında sahada oldukları süre içerisinde skoru ne kadar çok etkileyebileceklerini net bir şekilde ortaya koydular. Beraber oynadıkları Türker biraz daha hedef santrfor diye tabir ettiğimiz bir futbolcu. Kızıltan’ın Tayfun ile beraber onu eşleştirme düşüncesi Göztepe’nin bu maç için ciddi bir skor avantajı elde etmesini sağladı.
Çünkü Tayfun gole dönük yapısıyla ve biraz daha Türker’in gerisinde oynayarak çok iyi markaj dışında kaldı. Böylece hem Bandırma’nın savunma dengesini bozdu hem de gol pozisyonları için kendine boş alanlar yarattı.
Bu tür oyuncularınız varsa hücum oynamak biraz daha kolaylaşırken sonuç almak da daha normal hale geliyor. Fakat bu kadar hücuma dönük oyuncu kadronuzda varsa elbette dönem dönem orta alanı kaybetmekte veya defans bölgesinde rakibin pozisyon bulmasıyla da karşı karşıya kalabilirsiniz.
Bu futbolun temel gerçeklerinden bir tanesi. Ama önemli olan her zaman skoru değiştirebilmek ve bir fazlasını atabilmek. Göztepe özellikle iç saha maçlarında bu görüntüsüyle bunu yapabilecek şekilde görünüyor. Deplasman maçları için de aynı şekilde etkin bir kadroya sahip. Belki dışarıdaki maçlarda orta alanın içerisindeki oyuncu tercihlerinde değişikliğe gidilerek bu denge de sağlanabilir. Çünkü Göztepe’nin elinde derinliği olan, çok alternatifli ve etkili bir kadro oluştu.
Bundan sonrası bu kadronun etkin kullanımına bağlı. Bu da Kızıltan’a düşüyor.
Not: Bu yazı ulusal bir gazetede yer alan Sn. Ali Gültikenin Köşe yazısının olması gerektiği gibi dönüştürülmesi suretiyle üretilmiştir. Orjinali için tıklayınız.
