Neyse konumuz İzmir’deki spor gündemindeki kimlik kaybının da yer alması da vardı.  İkimizi de bu konu biraz daha ilgilendirdiğinden meseleye daha ciddi baktık. İzmir takımlarının ayakta duramayan güçsüz yapıları içinde kentlilerin neler yaptıkları içimizi acıdan ciddi bir nokta olarak gündemimize oturuverdi. Örneğin; İzmirli olup da Fenerbahçe’nin Galatasaray’ın ve Beşiktaş’ın kombine biletlerini alıp cebine koyan binlerce kişinin bu kentte boy göstermeleri bu kentin kimlik kaybına uğramasının bir başka özeti olarak karşımızda durması oldukça ilginçti. Kombine biletleri alıp her hafta İstanbul’a maçlara giden dahası İzmir takımlarının maçlarını bile merak etmeyen ama bu kentin nimetlerinden yararlanan kişilerin her geçen gün çoğaldığını bilmek bizi daha da hüzünleştirdi. Erşan Yetişir ile benim bildiğim isimleri alt alta koysak bayağı bir liste de oluşturabilirdik. Ama ne yazık ki bu kişilerin tutum ve davranışları yanında İzmir kulüplerinin bitmeyen mücadelesi böylesine bir anlayışla ne kadar devam eder orasını kestirmek hiç de zor olmasa gerek. Ama biz bu bayramlık sohbetimiz içinde bu konudaki rahatsızlığımızı rahatça ortaya koyup huzurlu bir bayram gününü de böylece tamamladık.

Şimdi geriye dönüp baktığımızda spor kulvarında büyük başarılar elde etmiş İzmirlinin bu alandaki yöneticilerinin de bilinçli olduğu kadar bu kenti ne kadar sevdiklerini de anımsamış olduk. Merhum futbol adamı ve teknik direktör Adnan Suvari şöyle demişti; “Ben önce İzmirliyim. Bu kentin her alanda başarılı olması için gayret edenlerdenim. Futboldaki çıkışımız benim gibi düşünenlerin eseriydi.” Gerçekten de 1967 yılındaki Göztepe, Altay Türkiye Kupası final maçının İzmir de iki İzmir takımının oynaması çok önemlidir. Hele, hele bugün daha da önem kazanmıştır. Şimdi bakın İzmir takımlarına Altay, Karşıyaka, Göztepe, İzmirspor ve Altınordu nerelerde oynuyor. İzmir kendi Süper lige hasret kalarak gün dolduruyor. Bu kentin spor yaşamı bilinçli ellerden yoksun rüzgara tutulmuş bir yaprak gibi sallanıp duruyor. Buna bir de İstanbul takımlarına özenen ve oturduğu kentin futbolunu bilmeyen kişilerin çoğalmasıyla bu kenti neler bekliyor artık siz düşünün. Erşan Yetişir ile biz bakalım daha kaç bayram aynı konuyu konuşacağız. ,