Herşey pamuk ipliğine bağlı.. Hatırlarsanız Aydın baba el salla tezahuratı bir anda yerini Aydın bilgin........... tezahuratlarına bırakmıştı. Tribünler bölünmüş birbirimize düşmüştük.Ardından küme düştük.
Sayın Özant Önçağ'ın yazısının Mustafa Dizdar'ı okuyunca o günler aklıma geldi ve yeni genel müdürün sezon içinde bu tip tepkiler çekebileceği kuşkusuna kapıldım. Belki de Y.Asır bu zemini kurnazca hazırlıyor da olabilir(paranoyakça olabilir). Ama gel de paranoyak olma!!!!!!.
Herşey o kadar sevimsiz ki halkla ilişkiler sıfır. Yeni Asır bu işten bıkmış gibi davranıyor. Hiçbir yenilik, hiçbir yaratıcılık örneği gösteremiyorlar.
Koskoca Göztepe'yi defi bela kabilinden yönetiyorlar. Aydın Bilgin'den ve Orhan Ayalp'ten sonra Hamdi Türkmen için de yolsuzluk dedikodusu aldı yürüdü.
Takım Süper Lig'de yedinci oluyor, Sabah Grubu'nda en ufak bir heveslenme, en ufak bir heyecan yok. Tersine Göztepe'yi Göztepe olmaktan uzaklaştırıyorlar. Bizi bize yabancılaştırıyorlar.
Adrenalin=Göztepe, heyecan yoksa Göztepe erozyona uğrar. Zarar görür. Altay'laşabilir. Koşa koşa maça gelen kitle azalır. Hele hele bir de bu Göztepe'yi küçük düşürücü ve tutarsız tavırlar Göztepe'mizi derinden yaralar.
Gerçekçi ve heyecanlı, hedefli, iddialı, hırslı, yerinde agresif olabilen, tutarlı, seviyeli, aktif, Göztepe'yi ezdirmeyen, Göztepe'yi Sabah Grubu içindeki şirketler içinde en üst seviyede tutan bir yönetim anlayışı istiyoruz. Bunu yaparsanız başarı zaten gelir.