Yalı, Bornova, Buca, Balçova, Narlıdere, Gaziemir, Menemen ve Yeşilyurttan otobüsler kaldıracak tüm otobüsler Güzelyalıda toplanıp hep beraber maçın olduğu yere harekete geçilecektir. Ayrıca 1925 Taraftar Derneği, Göztepe'ye Hizmet Derneği ve Göztepe Bayanlar Kolu kendi üyeleri için otobüs kaldırma hazırlığı yapıyor. Şu ana kadar tüm organizasyonlara yapılan kayıtlar 100 otobüsü buldu. Kendi aracı ile geleceklerle birlikte Çarşamba ve Cuma günü 5.000 civarında Pazar günüde 10.000 civarında taraftarımızın hazır bulunması bekleniyor.
Bu büyük akıma yön verebilmek Göztepe sevdalılarını sevdası ile buluşturmak için Yerel İdareyi göreve çağırıyoruz. Unutmayın Rahmetli Sn. Priştina Antalyaya 100 otobüs kaldırmıştı.......İşte O günler
Play-Off'ta 1.Lig'i averajla kaçıran Göztepe final kapısına dayandı. Antalya Göz-Göz Göztepe sesleriyle inliyordu. İzmir'den gelen haberler ise futbolcuların morallerini üst seviyeye çıkarttı. İzmir'de caddeler tıkanmış, sokaklar dolmuş ve mahşeri bir kalabalık toplanmıştı. Sabahlara kadar şampiyonluk şarkıları söyleyen Göztepe taraftarları finali sabırsızlıkla bekliyordu.Bir sonraki gün Yozgat'ı eleyen Rizespor Göztepe'ye finalde rakip olmuştu...
Bu strese can dayanmazdı. Herkes bayraklarını hazırlamış ve Antalya'daki final maçı için organizasyonlara başlamıştı bile...
Futbolcular Göztepe'ye 18 yıl sonra şampiyonluk özlemini tattırmak istiyorlardı. Ama onlar için özel birisi vardı. En büyük dilekleri o kanserli taraftara ölmeden şampiyonluk coşkusunu yaşatmaktı...
Sarı-kırmızılıların 18 yıllık şampiyonluk özlemi Antalya'da bitti. Şampiyonluk öylesine coşkulu ve görkemli oldu ki, tüm Türkiye şampiyon Göztepe'yi konuştu...
Antalya'da Göztepe kazanıyor, İzmir her seferinde ayağa kalkıyordu... Batman Petrol galibiyetinin ardından herkes sokaklara döküldü. Tüm Türkiye Göztepe'yi konuşuyordu. Taraflı tarafsız herkes Göztepe'nin büyük başarısından söz ediyordu. Göztepeli taraftar ise Batman galibiyetinin ardından final maçı için hazırlıklara başladılar bile...
O taraftarlar değil miydi Göztepe'yi en kötü günlerinde yalnız bırakmayan, o taraftarlar değil miydi Beylerbeyi maçında Göztepe'ye büyük moral verip 3.Lig'e düşmesini engelleyen, o taraftar değil miydi, yağmur-çamur demeden peşinden koşan, taşlanan, cop yiyen, ağlayan, üzülen...
Şampiyonluğu görmek şampiyonluğu yaşamak onların hakkıydı.
Binlerce taraftar maçtan iki gün önceden yollara düştü.
Antalya'da Göztepe rüzgarları esiyordu. Pazar günkü maç öncesinde Antalya adeta sarı-kırmızı renklere boyandı. Boş oteller Göztepe taraftarlarıyla doldu taştı, esnaf bayram yaptı. Kimilerinin parası vardı otellerde kalıyordu, kimilerinin de paraları yoktu ama sevgileri vardı. Onlar da Antalya'nın parklarında, bankların üzerinde sabahladılar. Güneş doğuncaya kadar Göztepe'yi konuştular, şampiyonluk şarkıları söylediler.
Antalya'da bunlar yaşanırken Göztepe kafilesinin kaldığı otelde futbolcuları büyük heyecan sarmıştı.
Teknik Direktör Oktay Çevik, futbolcuları serbest bırakmıştı. Öyle ya; böylesine stresli bir ortamda o andan itibaren futbolcuya ne teknik, ne taktik, ne de kondisyon verebilirdiniz.
Çevik, öğrencilerini üniversite imtihanına girmeye hazırlanan öğrencilere benzetiyordu...
Maçtan iki gün önce yat gezisi düzenlendi. Futbolcular havuza ve denize girdi... Otelin tüm etkinliklerinden yararlandılar. Her şey serbestti. Akşam Rizespor'un Yozgat'ı 5-2 yendiği maçı televizyondan izlediler. Tüm futbolcuların aklı Rize maçındaydı. Maçtan bir gün önce stres doruk noktaya ulaşmıştı. Herkes tatil cenneti Antalya'da altın kafeste gibiydi.
Bu arada stadın 3/4'ünün Rizespor taraftarlarına verileceği haberi bomba gibi düştü Göztepe kampına. Antalya Emniyet müdürü Rizeliydi. Rizespor taraftarlarına ayrıcalık yapmak istiyordu. Bu arada Antalya GSİM'de bilet fiyatlarını 4 milyon liraya çıkarmaya çalışıyordu. Yönetmelik gereği bilet fiyatları 2 milyon liraydı. Neyse yöneticilerin araya girmesiyle her şey normale döndü.
Saatler bir türlü geçmek bilmiyordu. Akşam yapılan ter idmanının ardından futbolcular yemeğe indiler. Daha sonra havuz kenarındaki Havuz Bar'a gidip sohbet ettiler.
Takımın penaltıcısı Aykut, söze girdi:
"Bakın beyler penaltı olursa ben atmam. Vanspor'da oynarken yine böyle bir maçta penaltı kaçırdım. Babam heyecandan kalp krizi geçirdi. Bu maçta adamcağız dayanamaz. Allah korusun, babamı kaybetmeyeyim"
Günal atıldı:
"Dün dün gece rüyadan uyandım. Şevket'i kaldırdım. Şampiyon olacağımızı gördüm"
Daha önce KSK'de şampiyonluk yaşayan Atilla, girdi sohbete:
"Ben bu duyguyu KSK'de yaşadım. Müthiş bir şey. O geceyi hiç unutamam" dedi.
Ali Nail cevap verdi:
"Bu şampiyonluk ona benzemez. Bende bir çok başarı yaşadım ama bu 18 yıllık bir özlem. Şampiyon olursak Türkiye yıkılır. Vallahi Göztepe'nin şampiyonluğu Galatasaray'ın şampiyonluğundan daha önemli herkes için"
Ramazan, sohbeti kesti.
"Beyler stres yapmayın. Kendinizi sıkmayın" dedi.
Dedi ama elde miydi, konuşmamak düşünmemek. Futbolcular odalarına çekildi. Futbolcular sabahı zor etti.
Sabahın erken saatlerinden itibaren Antalya Atatürk Stadı'nın etrafı tamamıyla Göztepeli taraftarlarla dolmuştu. Stada yaklaşmaya çalışan Rizespor'lu taraftarları püskürtüyorlar, stada biran önce girmek için çaba sarfediyorlardı. Sokaklar, caddeler tamamıyla Göztepe taraftarlarıyla doluydu.
Maçın başlamasına kısa bir süre kala taraftarlar stada alındı. Göztepe taraftarları stadın 4'te 3'ünü doldurmuş Rizeliler ise ancak bir kapalı tribünün bir kısmını işgal etmişti.
Müthiş bir atmosfer. Tribünler öylesine coşkulu, öylesine görkemliydi ki... İnsanın tüyleri ürperiyordu... Çoluk, çocuk, kadın-erkek yaşlı, genç herkesimden insan Antalya Atatürk Stadı'nda tek vücut olmuştu sanki...
Göztepe tribünde maçı kazanmıştı bile... Rizelilerin tezahüratları Göztepelilerin yanında çok cılız kalıyordu.
Göztepe A.Ş. Başkanı Aydın Bilgin, İzmir Büyükşehir belediye Başkanı Ahmet Piriştina, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel maçı şeref tribününden değil, gerçek heyecanın yaşandığı tribünden, taraftarlarla birlikte izliyorlardı. Antalyalı taraftarlar da, stada büyük bir coşkuyla girdi, "Göz-Göz-Göztepe" sesleriyle... Statta Göztepe bayramı yaşanıyordu.
Biranda Rize amigosu fırladı sahaya. Elindeki bayrağı orta yuvarlağa dikmek istedi, güvenlik güçleri engellemeye çalışırken bu defa Göztepe Amigosu İsmail Kocaoğlu atladı sahaya. Dev Göztepe bayrağını orta yuvarlağa sapladığında tüm stad adeta Göztepe sesleriyle inliyordu. Oldukça gergin bir atmosfer yaşanıyordu. Öyle ya, kazanan 1.Lig'e çıkacaktı.
Rizesporlu futbolcular sahaya çıktığında Göztepe tribünlerinden konfetiler ve su şişeleri yağdı futbolcuların üzerine. Rizesporlu Ümit, kendini yere attı. Maksadı maçın tansiyonunu yükseltmekti. Aslında kafasına bir şey gelmemişti. Numara yapıyordu. Cafer, Göztepe tribünlerine doğru hareket çekti.
Göztepe taraftarları Rizespor'lu futbolcuları kızdırmayı başarmıştı. Bir anlamda Rizespor'lu futbolcular Göztepe'nin oyununa gelmişti...
Göztepeli futbolcular ise sahaya çıktığında stad sanki yıkıldı. Futbolcular stadın büyük bölümünün Göztepe taraftarlarıyla dolu olduğunu görünce rahatladılar.
"Bu iş bitti" dediler.
Rizespor'lu taraftarların attığı patlayıcı maddeler sahadaki konfetileri ateşledi. İtfaiye güçlükle söndürdü, dev alevleri.
Maç başladı. 90 dakika Göztepe için kader anıydı. Göztepe iyi başladı maça. Rakip alanda tehlikeli oldu. Ancak, temkinliydi. Çünkü, bu maç en büyük finaldi. Göztepeli Ceyhun'u 3 numaralı Recep tutuyordu. Adım attırmıyordu. Hasan'ın da başında iki defans oyuncusu vardı. Bu nedenle Göztepe pozisyon bulmakta güçlük çekiyordu. Ne var ki Rizespor antrenörü en büyük hatayı yaptı ve Ceyhun'a adım attırmayan Recep'i oyundan aldı. Bir dakika sonra Ceyhun, kaptığı topla Rize ceza alanına girdi, defansı geçip ortaladı. Gerilerden gelen Hasan topa öylesine güzel vurdu ki, top Rizespor ağlarına adeta yapıştı.
"Goool....Gooolll"
İşte tarihi gol... Hasan açık tribüne doğru koştu, futbolcular adeta bir yumak oldu. Tribünler hiç olmadığı kadar coşkuluydu. Herkes avazı çıktığınca bağırıyordu:
"Göz-Göz-Göztepe" diye...
İlk yarı Hasan'ın bu klas golüyle 1-0 sona erdi. Soyunma odalarına giderken Rizesporlu bir futbolcu Nail'in ayağına kasti olarak vurdu. Nail, "Ne vuruyorsun" derken Rize'nin yardımcı antrenörü Nail'in üzerine yürüdü. Oktay Çevik, hemen müdahale edip Nail'in yakasına yapıştı ve "Hocana böyle davranamazsın" dedi. Çevik, Nail'i soyunma odasına sürükledi. Futbolcular Oktay hocanın bu davranışına anlam veremediler. Birbirlerine söz verdiler. Bu maç böyle bitecekti. İkinci yarı başladığında stres doruktaydı. Göztepeli Ceyhun'un şutu üst direğe çarparak auta çıktı. Hasan, karşı karşıya kaldığı bir pozisyonda golü atamadı. Saniyeler geçmiyordu. 89. dakikada Göztepe ceza alanı içinde oluşan karambolde Ümit, altı pas içerisinde topa çok sert vurdu, Göztepe ağlarına giden topa son anda Şevket ayak koydu. Maçı izleyen milyonlarca kişinin yüreği ağızlarına geldi. Son saniyesine kadar büyük heyecanın yaşandığı maç, nihayet sona erdi. Artık Göztepe şampiyondu. 18 yıllık hasret sona ermişti. Mutluluktan ağlayanlar, birbirine sarılanlar...
Antalya Atatürk Stadı bir anda Göztepe bayram yerine döndü.
Evet, gerçekti, Göztepe şampiyondu.
Sabaha kadar futbolcular ve taraftarlar şampiyonluğu kutladılar. Şampiyonluk kutlamaları sabaha kadar sürdü. Göztepeli futbolcular İzmir'de kahramanlar gibi karşılandı. Önce Yeni Asır'a gelen ve şampiyonluk pastasını kesen sarı-kırmızılı futbolcular daha sonra binlerce taraftarıyla birlikte İzmir'de şampiyonluğu doyasıya kutladılar.
Göztepeliler öylesine mutluydu ki... Şampiyonluk kutlamaları yapıldı. Havai fişek gösterisi ise muhteşemdi.
Sarı-kırmızılı futbolcular şampiyonluğa çok sevinmişlerdi ama en çok, kanserli olan 1 yıl ömrü kalan Göztepeli taraftarlara bu duyguyu yaşattıkları için mutluydular...
*Yeni Asır'da şampiyonluk sonrasında yayınlanan yazı dizisinden alınmıştır.