Susuyoruz ve izliyoruz. Gözden kaçırdığımız hiçbir şey yok. Herşeyigayet net görmekteyiz. Şu anda kırmızı ışık yanıp sönüyor. Bazılarıistifa ediyor ve ya mecbur bırakılıyor, bazılarıda "istediğim olmazsabende giderim haaa"diyor. Bizler buradayız hiçbir yere de gitmeye niyetli değiliz, istifanedir bilmeyiz. Çünkü: Biz taraftarız !...
Madem ki zaman değişiti, bizlerde zamana ayak uydururuz elbette.
Belirsizlikten doğan öfkemizi makul bir süre içimize gömeriz.
Nezamana kadar mı? Makul süre tarihine ilişkin açıklamayı yönetimyapmalıdır. Bizler o tarihe kadar çıt çıkartmayız. Hele birde verilensözler tutulursa , yönetime bir tepsi baklava ile teşeküre gideriz.
Nelerin ıskalandığını, nelerin yapıldığını spor kamuoyu ile birliktebizlerde yakından "suratlarımız kızararak" izliyoruz.Toparlanmanın nasıl olacağını merak ediyoruz. Bir yandan da herşeyindüzeleceğine dair kendi-kendimizi inandırmaya çabalıyoruz.
Şu anda ekonomik yetkileri ele alıp kulübümüzü yönetmeye çalışanların,bizleri ne kadar çok veya az ciddiye aldıklarını icraatlarındanöğreneceğiz. Bu büyüklerimiz ne ektilerse, hasat zamanı o nubiçeceklerini bilmelidirler.
Biz taraftarız, kimseye görevini öğretmek haddimize değildir; fakathatırlatmak mecburiyetimizdir....
Bizlerin yönetimden istedikleri çok açıktır:
* Şartlar ne olursa olsun kimse bizlere doğru olmayan hikayelerianlatmasın. Yürekleri Göztepe sevgisiyle dolu olan muhabirüstatlarımıza, kardeşlerimize, ağabeylerimize bu türden haberlerinyazdırılması bugüne kadar kimseye birşey kazandırmamıştır.
Bundansonrada kazandımayacaktır.
* Madem ki taraftar sayısı çokluğuna göre, Türkiye'nin dördüncübüyüğüyüz o halde büyüklüğümüze yakışan transferlerin yapılmasınıistiyoruz.
* Demokrasilerde vazgeçilmez olan, değerler ve ilkelerdir; kişilerdeğildir. Dolayısıyla kulübümüzün değerleri ve ilkeleri olmalıdır ki, şuveya bu şekilde isteklerinin yerine getirilmediği taktirde çekipgideceğini ve ya sözleşmesi devam ettiği halde ücretinin düşükkaldığını bu nedenlede ya bana daha fazla para verirsiniz yada birsene top oynamam deme cesaretini kendilerinde bulamasınlar.
Sevgili Göztepeliler gelin bizlerde kendi aramızda özeleştiri yapalım:
İyi bir özeleştiri yapabilmemiz için ruhumuza ve düşünce mekanizmamızazararlı bazı alışkanlıklarımızdan arınmamız gerekmektedir.* Çok aceleci olmamalıyız,
* Bireysel ve seviyesiz tepki yerine Göztepe Kulubü'ne üye olarak Kulüpçatısı altında organize olarak, seviyeyi düşürmeden tepkimizi dahaetkili gösterebilmeliyiz.
*Gönüllerimizde ki iyi ve güzel tepkiler destek görmelidir; kötü veçirkin tepkiler bastırılmalıdır. Şu kaideyi unutmayalım: İçimizde hangiduyguyu daha çok beslersek o gelişir ve egemen olur.
KISSADAN HİSSE:
Yaşlı Kızılderili ile torunu kulübenin önünde oturmuş, az ilerideboğuşup duran iki köpeği izliyordu. Köpeklerden biri beyaz diğerisiyahtı. Çocuk, kendisini bildi bileli, bu iki köpeğin kulübenin önündeboğuşup durduğunu, dedesinin bu iki köpeği sürekli gözünün önündetuttuğunu ve yanından hiç ayırmadığını düşündü.Torun dedesine, herkesin kulubesini korumak için bir köpeği varken,kendisinin biri beyaz, biri siyah iki köpeği neden tuttuğunu sordu.Yaşlı Kızılderili, "Onlar benim için iki simgedir" diye cevap verdi."Neyin simgesi?""İyilik ve kötülüğün simgeleridir onlar. Aynen şu gördüğün köpeklergibi, iyilik ile kötülük içimizde sürekli mücadele ederler. Bu ikiköpeği izledikçe ben de bunu düşünürüm. Onun için her ikisini deyanımdan ayırmam."Çocuk, " Mücadele varsa bir kazanan da olmalı " diye düşündü ve tekrardedesine sordu:" Peki sence hangisi kazanır bu mücadeleyi ?"Yaşlı Kızılderili gülümsüyerek cevap verdi:" Hangisi mi? Ben hangisini daha iyi beslersem o kazanır