İstanbul, gs maçı…
Çok iyi mücadele, iyi oyun.
İlk golü atıp öne geçmek, sonrasında yenen iki komik gol, sonuç 0 puan.
İzmir, Trabzon maçı…
Çok iyi mücadele, iyi oyun.
Kaçan komik goller, ilk atakta yenen gol, sonuç 0 puan.
İzmir, fb maçı…
İlk golü atıp öne geçmek, çok iyi mücadele, iyi oyun.
Kaçan komik goller, sonuç 1 puan.
Ve dün…
İstanbul, bjk maçı…
İlk golü atıp öne geçmek, deplasmanda kaptırdığın top sonrası kontra ile gol yemek, sonrası kaçan penaltı ve yine 0 puan…
Kaçırıp kaçırıp atamadığımız, ilk atakta golü yediğimiz ve sonuç olarak 0 puan aldığımız maçların örneklerini daha da çoğaltabiliriz. (Giresun maçı,Malatya maçı, nispeten Altay maçı vsvs)
Mağlubiyet sonrası eleştiri okları ağırlıklı olarak 2-3 oyuncu üzerinde yoğunlaşıyor.
Tamam da;
Sen kaleni, Portekiz milli takımı ve SevillaCV’li bir kaleciden Adanaspor’un genç ve tecrübesiz oyuncusuna (hem de pat diye) teslim edersen,
Milli takım orijinli ve son derece deneyimli bir sağ bekten düşe düşe,gençliği kalmamışken genç diye transfer ettiğin, sonra yetersiz görüp bir alt lige kiralık gönderdiğin ve bu takımda normal şartlarda bile ilk 11 bile oynayamayan bir sağ bek ile İstanbul deplasmanına çıkarsan,
Porto altyapılı ve hala Portekiz’in üst seviye takımlarından birinde (hem ligde hem de UEFA kupasında) banko ilk 11 oynayabilecek kapasitede birini gönderip, yerine her maç eleştirilen, eleştirilmesine rağmen yedeği dahi olmadığı için mecbur her maç oynattığın oyuncuyla çıkarsan,
Yıllardır, hala net bir gol vuruşu yapacak kapasitede bir forveti bulup kadroya koyamadıysan,
Ve bu örnekleri mevkii – oyuncu bazında onlarca kez çoğaltabiliyorsan,
5 sezondur ligde olmana rağmen; sana bulup, oynatıp, sattığında para kazandıracak tek bir oyuncu dahi bulamayan scout ekibiyle yoluna devam edersen,
Kusura bakma ama;
Kalecin 30 metreden bacak arası o golü de yer,
Sağ bekin kontrayı kesip atağı da önleyemez,
Orta sahan altı pastan golleri de, o penaltıyı da kaçırır,
Sol bekin arkasına adam da kaçırır,
Forvetin o golleri de atamaz,
Scout ekibin debir alt ligde bile oynayamayacak seviyedeki oyuncuları elinde patlatır…
Kader diyemezsin, sen kendin ettin…
Ama unutmamak da gerekir ki;
‘Dert sende, derman sende…’
Ne yapılması ve nasıl yapılması gerektiğini çok iyi biliyorsun.
Biz de senin ‘Göztepe’yi düşüren başkan’ olarak anılmak istemediğini çok iyi biliyoruz…
Süleyman YENGİL