OPTİMUM FAYDA
Başlatmış olduğumuz ‘Yeniden Ayağa Kalkma Savaşı’nda ilk cepheden alnımızın akıyla ayrılmayı başardık.
Zor oldu, hem de çok zor…
Ama bundan sonrakilerin hepsi de böyle olacak.
Geleceğimiz; savaşa gireceğimiz bu cephelerden ne kadar fazlasından alnımızın akıyla çıkabildiğimiz ile şekillenecek.
***
Son ‘MAZİ’ başlıklı yazımda da belirtmiştim;
Bu yolda –hele ki artık kadro da yapılabilecek bir şey olmadığına göre- her oyuncudan alabileceğimiz maksimum faydayı almak durumundayız. Bu nedenle de eleştirmek, ıslıklamak yerine motive etmek, destek olmamız şart.
Bunun en iyi örneğini de dün Ghilas gösterdi.
Eleştirilerde bulunurken (ki buna ben de dahilim) bazı ufak nüansları gözden kaçırıyoruz.
Duyduğumuz Ghilas’ın takımda kalmak için 200.000€ civarı bir indirime gittiği ve ben kalıp oynamak istiyorum dediği yönünde.
Dün ayrıca dikkat ettim; Saha kenarında oyuna girerken o kadar içten dua etti ki, ‘dur bakalım var bir değişiklik’ diye geçirdim içimden.
Daha 1-2 hafta öncesine kadar #GoHomeGhilas adı altında her türlü eleştiride bulunduğumuz adam, şu anda yere göğe sığdırılamıyor.
Yanlış anlaşılmasın, kimseyi yere göğe sığdıramıyor değilim ancak şayet bu adam kadromuzda ise ve kalan maçlarda da oynama ihtimali olan bir futbolcu ise en azından
faydalanabileceğimiz kadar faydalanmak, özetle ÜZÜM YEMEK yapılacak en mantıklı şey.
Aynı şekilde yarın belki Goufrann, belki Tayfur belki Axel çıkıp bize 3 puan getirecek, belki bizi kupada ileriye taşıyacak belki de ligde tutacak.
Kol kola girince biz, meyveye döner filiz diyoruz demesine de hangi fidanın küfürle, sövmekle yeşerdiği görülmüş?
İşte bize en güzel mesaj dün verildi;
Sorumluluk almıyor dediğimiz Borges’in geriden koşarak attığı gol, Deniz Kadah’ın çabası ve attığı gol sonrası adeta kendinden geçmesi, Ghilas’ın muazzam golü…
***
An itibarı ile belki 10.sıraya kadar yükselip şu an için bir nefes aldık ancak her hafta alınacak skorlar ve hatta atılacak bir gol bile bu sıralamayı değiştirecek.
Her takım, her hoca için sağlanacak optimum fayda takımların kaderini çizecek.
İlginç bir şekilde düşündüm de; Jerome Fenerbahçe maçında o sert hareketi yapmasa belki bu hafta oynayacak ve biz belki de Deniz Kadah ve Ghilas’la o golleri
bulamayacaktık. Jerome’un hareketiyle sakatlanan Sadık bu hafta oynasa, belki Sadık’ın yerine oynayan Serdar’ın vurdurduğu Kayserispor’lu Kravetes’e o kafayı
vurdurmayacak ve puan durumu çok farklı şekillenecekti.
Bir oyuncu, bir gol, bir hamle bile işte bu kadar önemli…
Lig sonuna kadar aynı şekilde, hep destekle, tam da bu şekilde devam.
Sonrasını zaten konuşuruz.
Süleyman YENGİL