Öncelikle sonuna kadar hakettiğimiz bir mağlubiyet aldık . Eskilerin dediği gibi “ bir at 40 sene koşmaz “ Elbette zorlu lig maratonunda puan kayıpları olacak , geçen haftaki gibi son 5 dakikada puan da vereceğiz , veya alacağız. Bunlar bu işin doğası , adı üstünde dünyanın en heyecan verici oyunu bu futbol. Ama futbol aynı zamanda teknik bir iş , sistem oyunu. Siz koyacağınız hedef doğrultusunda ne kadar uygun bir sistem oluşturursanız o kadar başarılı olursunuz. Bunları neden anlattım ; 5 haziran sabahı şampiyon takım taraftarı olarak uyandığımızda hepimiz bu sene ligde kalalım modundaydık. Fakat kimsenin beklemediği şekilde lige fırtına gibi başlayınca ; bu mütevazi hedefi unuttuk, Tamam kabul ediyorum Göztepe her maça kazanmak için çıkar ama ligin 3 de 1 ilk kısmı geride kaldığında daha realist düşünüp puan kovalama yoluna gitmemiz gerekirdi. Yani geçen hafta 3-1 öndeyken 4 . Golü aramak yerine oyunu tutmayı , bu hafta da ne kadar formsuz görünürse görünsün Kasımpaşa karşısında önce puan sonra puanları hedeflemeliydik . Tamer Hoca ile çok uzun bir süre sonra kadro istikrarı yakaladık ama bunun uğruna bir Scarione yi gözden kaçırmamalıydık. 2-3 haftadır sahada olmayan Scarione yerine maça Axel veya Ömer ile başlasak rakibe bu kadar top kaybedip atak hakkı vermezdik. Tayfur yerine daha dinamik Halil veya Goufran ile de aynı şekilde kontrolllü bir başlangıç, yapabilirdik. Tamer Hoca geçen hafta basın toplantısında “ taraftarın çoşkusu bazen farklı şeyler yapmamıza neden oluyor “ gibi bir şey dedi. Çok haklı , ama Göztepe taraftarının en büyük özelliği zaten bu . Bu yüzden de şu ana kadar en çok konuşulan dikkat çeken taraftar Göztepe taraftarı. Taraftarın bu enerjisi orta vadeli hedefimiz olması gereken “Stadımız olana kadar süper ligde olmak “ amacından bizi uzaklaştırmamalı. Bu taraftar amatörde de böyle , süper ligde de. 

İşin biraz daha teknik kısmına gelirsek Scarione ve Rotman ‘ın top kayıplarının tamamı kalemizde tehlike oldu. Kasımpaşa nın bu oyunu oynayacağı çok belli iken Tamer Hoca maalesef buna hiç önlem almadı. Leo stoperde elinden geleni yaptı. Sabri çok kötüydü. Adis sahada yoktu , sarı kart görünce ona çok kızdım; sonra sosyal medyadan yaptığı açıklamada çok net ben birşey yapmadım dedi ve özür diledi. Ama bu Beşiktaş maçında oynamayacak olmasını değiştirmiyor. Takım çok gol yiyor bunun sebebi stoperler değil maalesef orta alanda yaptığımız kayıpların hızlı şekilde kalemize gelmesi ve savunmanın dengesiz yakalanması. 2 haftada yenen 6 gol çok fazla ama esas kötü olan bu gollerin çok benzer olması.

Bu yenilgiyi en iyi ihtimalle kulağımıza  küpe olması gereken ve ayaklarımızın yere basmasını sağlayan bir ders, bir uyarı olarak görmek istiyorum . Bunların ışığında Beşiktaş maçında daha ne istediğini bilen daha dirençli bir Göztepe izleyeceğimize inanıyorum, esen kalın...