Trabzon galibiyeti sonrası dünkü Osmanlıspor maçı için hepimizin beklentisi yüksekti. Ama mantıklı olan oradan kaybetmeden dönmekti. Osmanlı lige çok kötü başlasa da Serdar , Aminu , Doukura , Chikilassi , Regaten , Özer gibi çok etkili hücum adamlarına sahip bir takımdı. Ama bu kadar kaliteli oyuncu grubuna sahip takıma aynı kalitede bir hoca gerekirdi. Daha rakibinin ismini bilmeyen , Göztepespor olarak canlı yayında telaffuz eden Bülent Uygun dersine hiç çalışmamıştı.
Kaptığımız toplarla hızlı hücuma çıktığımızı , Tayfur – Castro – Scarione ile etkili olabileceğimizi düşünmemiş ; var gücü ile üstümüze gelmeyi düşünmüştü. Tabii ki rakibinin adını bile bilmezsen nasıl oynayacağını da bilemezsin.
Buna karşılık Tamer Hoca , Selçuk Şahin – Rotman ile ilk başta oyunu tutayım dedi ama Rotman’ın çok zayıf kalması ve yorgun hali bunu yapmamıza engel olurken ; Osmanlıspor ilk 20 dakika kalemize çok etkili geldi. Bu dakikadan sonra kıpırdayan takımımız Castro-Scarione –Tayfur’un üçlü organizasyonu ile golü buldu. İlk yarının sonunda yine Castro ile penaltı bulup , Adis ile durumu 2-0 yapınca ; hepimizde acaba ikinci yarı oyunu tutabilecek miyiz ? sorusu vardı.
İkinci yarıya Bülent Uygun Umar Aminu’yu oyundan alıp Regaten ile başladı. Kanattan çok etkili olan Aminu’yu çıkarması açıkçası işimize geldi. Aminu sürati ile her an her şeyi yapabilecek bir oyuncuyken , Regaten ortadan zorlamalarla kalemize yüklendi. Bu bölümdeSelçuk Şahin tecrübesi ile orta sahada pas trafiğini sağlayarak oyunu tutmamızı sağladı. Bülent Hoca daha sonra Musa Çağıran’ı oyuna alarak herhalde kaleyi gördüğün yerden vur dedi. Musa’nın şutlarında Beto çok rahattı. Bütün bu çabaları sonuçsuz kalan Osmanlı son 15 dakika oyundan düştü bu bölümde 2-3 kontra atağımızda dikkatli olsak farkı açamamız içten bile değildi. Savunmada Peybernes ilk defa gözümüze girerken ; Rotman hayal kırıklığı yaşattı. Oyuna Segbefia ilebaşlasak belki daha iyi olabilirdi.
Sonuçta deplasmandan alınan 3 puan her takım için çok önemlidir. Ama bunu bir sonraki hafta iç sahada daha kıymetli kılmanız gerekir. Gençlerbirliği maçı çok çok önemli umarım rehavete kapılmadan o maça da aynı konsantrasyon ile çıkarız. Önce Anıtkabir’e sonra stada giden seyircimize zaten diyecek bir şey yok ; Tamer Hoca’nın dediği gibi haftaya pazar Doğanlar’da neler olacak , kim bilir ?