Halil abi ne derse o
Sinan Genç
Maçtan önce Göztepe'nin hastanede yoğun tedavideki efsanevi futbolcusu 'Bombacı' Halil (Kiraz) ağabeyimi aradım telefonla... Sesimi duyar duymaz, "Göz-Göz" çekti bana... "Hadi ağbi maça gidiyoruz, neredesin?" dediğimde, "Geleceğim geleceğim finale şampiyonluk maçına geleceğim" dedi... Kızı İlgi, damadı Kara Tren Ramazan öyle mutlu oldularki onu neşe içinde görünce telefonu defalarca teşekkür ederek kapattılar. Belli ki o da dualarını yollamıştı Kartal maçı için Göztepe'ye... Tir tir titreyen yüreğim rahatlamıştı birden. Onun sesini duymak, sağlıklı olduğunu bilmek gerçekten çok mutluluk vericiydi. Sonra çıktık gittik maçın oynanacağı Atatürk Stadı'nda. Günlerden salı ve mesai saati aman Allahım o ne? Göztepe sevgisi bu dinler mi? Okuldan kaçanlar, işini, eşini, sevgilisini ekenler, 'hastayım' deyip soluğu statta alanlar, kimler kimler... İnanın hani derler ya 7'den 70'e herkes oradaydı. Binlerce insan Kartal maçına akın akın gidiyordu. Binlerce taraftar hiç ama hiç susmadı. Tek bir voücut gibiydi herkes Atatürk'te. Ama niye yalan söyleyeyim tedirgindim. Kartalspor'un ikinci yarının başındaki 20 dakikalık bir baskısı vardıki inanın ömrümüzden 20 yıl gitti desem yalan olmaz. Direklerde patlayan, çizgilerden çıkarılan, son anda uzaklaştırılan pozisyonlar ödümüzü kopardı. Ne varki 75. dakikada maçın kahramanı Halil'in hazırlayıp Volkan'a sunduğu gol sonrasında tribündeki binlerce Göztepeli gibi bende yanı başımdaki arkadaşıma sarılmışım. Göztepe, maçı Kartal'ı yendi 9'da 9 yaptı. Sırada Hatay var. Göztepe Hatay'ı ligde daplasmanda yenmişti. Yine yener ve İzmir'de elerse finalde Alanya ile Ankaragücü'nden birisinin rakibi olacak. Ben inanıyorum. Artık futbolun bittiği, stresin doruk yaptığı, inananın kazandığı bir dönemeçteyiz. Bizler inandık, tıpkı Halil ağabey gibi... Öyle ya Halil ağbi ne derse o...