İzmir’den paltolarla geldiğimiz ama t-shirtler ile dolaştığımız boğucu bir hava vardı Hatay’da. Sıcaklık güneşin altındayken herhalde 30 dereceyi buluyor ve buram buram yakıyordu insanı. Hele muhteşem mezeleri, kebapları ve künefesini de yedikten sonra, sıcaktan bayılmamak mümkün olmuyordu.
1 TL’ye girdiğimiz maçta oldukça andık Yönetimimizi. Buralarda insanlar bizim bir maç seyretmek için verdiğimiz bilet parasıyla, neredeyse bir sezon maç seyredebiliyorlardı. Ama tabii onlar Göztepemizi seyredemiyorlar ki dedik ve çokta üzerinde durmadık.
Güzel bir topluluk vardı tribünde. Gerek uçak ile gerek ise arabalar ile İzmir’den gelen yaklaşık 100 kişilik bir grup vardı tribünlerde. Hatta Adana’dan gelen karı-koca bir çift ile Antakya Üniversitesinde öğretim görevlisi olup hasta Göztepeli olan 2 abimizde yer aldı tribünde. Hatay taraftarları ile ufak tefek atışmalar oldu. Çoğu çoluk çocuk kısmına giren, ellerinde ssk atkısıyla bizleri tahrik etmeye çalışan, daha tezahurat yapmayı bile bilmeyen yaklaşık bin kişilik bir grup vardı karşımızda. Devamlı tahrik edip olay çıkarmaya çalıştılar ama kendini bilen taraftarımız bırakın tahrik olmayı, yapılanlarla alay ederek karşı tarafın daha da çıldırmasına sebep oldu ki, tam o esnalarda gelen golle zaten tüm sesleri kesildi.
Sahadan oynanan futbola gelirsek eğer, herhalde boğucu sıcaktan olacak ilk yarı pek tat yoktu oynanan oyunda. Daha çok ortasaha mücadelesi şeklinde geçse de, tehlikeli ataklar bizden geldi. Golden önce Mert Somay’ın dönerek vurduğu ve çizgiden çıkartılan top hariç iki takımında ciddi bir atak girişimi yoktu. Fatih sakatlanıpta oyuna Ali Mumcu girdikten sonra duran toplarda tehlike yaratmaya başladık. Ali Mumcu gerçekten çok önemli bir silah. Siz penaltı kaçırdığına bakmayın, futbolcuların söylediklerine göre kariyerinde penaltı kaçırdığı yokmuş. Zaten Akif hoca’da penaltıcımızın Ali olduğunu söyledi maçtan sonra.
Dün Ferhat gene mükemmel oynadı. Nazar değmesin.. Dün ben Rıdvan’ı (7 numara) da çok beğendim. Gerekli yerlerde çok kritik müdahaleler yaptı ve defansif anlamda takıma büyük katkı verdi. Emir taktik gereği pek kanat bindirmesi yapmadı, solda oynayan İbrahim ise yerini yadırgamadan görevini yaptı. Defans kurgumuz bence bu lig için gayet yeterli ve olgun. Evren ve Burak iyi bir ikili oluşturdular. M.Akif hala istenen seviyede değil. Tamam golünü attı ama dün uçakta kendisine de söyledim, onun bu ligi parmağında oynatması lazım. Hala istenen seviyede değil. Mert’de gayet verimli oynadı dün, özellikle 2.yarıda 35 metreden vurduğu ve kalecinin son anda çıkardığı topta çok şanssızdı. Penaltıda zaten Mert’e yapıldı. Tayfur Emre ise ilk yarı oyunda golün asisti diyebileceğimiz kafa vuruşunu yaparak görevini yerine getirdi, ikinci yarıda taktik gereği yerini Recep’e bıraktı.
Recep için ayrı bir paragraf açmak istiyorum. İkinci yarı Akif hoca yerinde bir taktik hamlesiyle üzerimize gelmek zorunda olan Hatay’ın arkada geniş alanlar bırakacağını bildiği için en sprinter oyuncumuz olan Recep ile oyuna başladı. Recep sayısız pozisyona girdi. Tam istediği topları aldı, birebir defans oyuncuları ile karşı karşıya kaldı. Dün ne yazık ki gol atamadı ama belki de kaleye en fazla şut çekip en fazla koşan oyuncularımızdan biriydi. Herhalde sakatlığın etkisi ve biraz kendine güvenemediğinden, o eski topu alıp kalenin dibine kadar rakiple mücadele ederek giden ve golü atan halinde değildi. Genelde ceza sahasına girmeden kısa driplingler ile topa vurmaya çalıştı. Ama bir röveşatası vardı ki eğer gol olsaydı ligin en güzel golü olurdu herhalde. Eski Recep olsa idi bu maç 5-0 biterdi.
Bazı oyuncular oynadıkça açılır ve esas formlarını bulurlar. Recep Göztepemiz için çok önemli ve değerli bir futbolcu. Benim için gol kaçırması hiç önemli değil. Ben onun oynadıkça forma girip, gollerini fazlasıyla atacağına eminim. Onun kadar efendi ve Göztepemizin altyapısından yetişmiş bir futbolcunun her zaman arkasında olmamız gerekir. Eminim o da eskisi gibi golleri ve hatta daha da fazlasıyla geri dönecektir. Akif hoca biraz daha fazla şans verirse, bizim için çok önemli bir silahımıza tekrar kavuşuruz.
Akif hoca dün yaptığı taktiksel değişikliklerde doğru zamanda doğru kararlar verdi. Özellikle Recebi oyuna alış zamanı çok doğruydu. Ama çıkardığı ilk 11’de ben hala Ali Mumcu’nun olması gerektiğini savunuyorum. Maçtan sonra yaptığımız konuşmada Ali Mumcu hakkında düşündüklerimi söyledim, o da kondisyon olarak Ali’nin eksik olduğunu, sezon öncesi kampa katılmadığı için fizik olarak yetersizlik yaşadığını, 1-2 maç oynatmayarak dinlendirmeye çalıştığını söyledi. Geçen hafta yazdığım M.Akif’in gerçek yerinin aslında ön libero olup olmadığını sordum. O da gerçek yerinin ön libero olduğunu, ama ön liberoda hücumcu bir ön libero(tugay gibi) olarak oynadığını, kendisinin ise defansif bir ön liberoyu orada tercih ettiğini söyledi. Ayrıca sarı-kırmızı eşofman neden giymediğini de sordum, o da her yeri aradıklarını ama sarı-kırmızı eşofman bulamadıklarını, o yüzden de tescilli ürünlerimizden giydiğini söyledi.
Sonuçta ilk deplasman galibiyetimizi güle oynaya, çokta zorlanmadan aldık. Fark olabilecek bir maçı, penaltı dahi kaçırarak 0-1 kazandık. Puan durumuna baktığımızda 2-3 galibiyet bizi bir üst lige kesin olarak taşıyacaktır. Bafra ve İzmirspor maçlarını kazanmamız ve üzerinde alınabilecek puanlarla artık kendimizi 2.lig’de olarak sayabiliriz diye düşünüyorum. Ama Göztepemizin hedefi bu ligi, lig lideri olarak bitirmek olmalıdır. Es keza son maça kadar Tepecik ile aramızdaki puan farkı 3 olursa, Alsancak stadında 20.000 kişiyle final maçı oynamak müthiş bir keyif olacaktır.
Son söz olarakta Murat Birsel ağabeyim mümkünse tedrisata devam edelim. Ama kemikte her zaman güzel zar gelmez, sonra çocuğa yenildim deme.
Ahmet SABUNCU
