Alsancak silolar, bir telaş, bir kalabalık, stada dönen köşeden koşar adım mabede gider gibi yürüyen insanlar. 1970’lerin ikinci yarısı, ilk düşüş yıllarıdır ikinci kümeye, her şeyin bitti sanıldığı yıllardır o yıllar. Mevsim sonbahar. Yaz yeni bitmiştir. Ne polis barikatı, ne arama vardır. Bilet stat gişelerinden satılmaktadır. Yığım yığım insanlar kimi demir parmaklıkların arasından, kimi kaynak yaparak, kimi karaborsadan bilet almak için kıvranmaktadır. Aslında bu insanlar da şaşkındır. Kendi kendilerine sorarlar neydi bu insanları birleştiren? Neydi bu Göztepe sevgisi?
Stadın önündeki vazgeçilmezlerden köfte ekmekçiler, yerler beton bir lira karton sesleri, sigara dumanına karışmış mandalin kokusu….Çarşamba günü İzmir’de oynanacak milli maçın heyecanı Pazar gününden yüreklerdedir. Bir heyecan, bir bayram sevinci vardır stat önünde. Stat içinde ise sınırsız bir özgürlük ortamı hakimdir. Stada meyve sokmak, alkollü içki sokmak dahi mümkündür. Miskin İzmir yazı sonunda mandalin kokusu statta duyuldumu artık lig ısınmaya başlamıştır. Göztepe takımı oturmuş, tribünler dolmuş, hava serinlemiş, sahadaki futbol güzelleşmiştir. Üstelik futbolcular da o yıllarda endüstriyelleşmemişlerdir. Birer robot değillerdir. Tribünleriyle barışıktırlar. Köylü İrfan sahaya taraftarın attığı mandalini maç esnasında yer ve tribünlere teşekkür etmeyi de ihmal etmez, taraftar çoştukça coşardı. . Zaman zaman öfkeli taraftarın sahaya attığı mandalinler ikibuçukluk olarak adlandırılan top toplayıcılar tarafından el arabalarıyla toplanırlardı….
Tüm bu özgür ortamda ve o yılların karışık siyasi yapısına karşın statta münferit bir iki olay dışında nahoş bir şey yaşanmaz., taraftar yüzü sahada maçları soluksuz izlerdi. 1978 yılında Rizespor ile Alsancak stadında yapılan şampiyonluk karşılaşmasında ise Türkiye’de bir ilk gerçekleşmiş bir orkestra kurulmuştur.
Resim 1. Orkesranın ilk kurulduğu 12-02-1978 Alsancaktaki Rize maçı..Emektar kulüp müdürümüz Nezihi Altıok şantöz ile tribünlerde,
12-02-1978, seyirci: 18080 hasılat: 502.000TL
Resim 2. Rize maçında K.Ali’nin(Ali Çağlar) attığı penaltı golünden sonraki eşsiz sevinç anı
Grup Ejderha adındaki orkestra bu tarihten sonra Göztepe orkestrası olarak anılmaya başlanır. 1978 yılından 1980 yılındaki askeri müdahaleye kadar tribünlerde yerini alır. Orkestranın son maçı 18-05-1980 Eskişehirspor maçı oldu(2-0). Bu maç sonrasında deplasmanda Adanademirspor’a 2-0 mağlup olunarak ikinci kez ikinci lige düşülmüştür. İki yıl zarfında da olsa o yılları yaşayan Göztepelilerin dağarcıklarında orkestra sayısız anıya imza atmıştır. Barış Manço’nun sarı çizmeli Mehmet Ağa şarkısı, Göztepe Göztepe Şanlı Göztepe şarkısı tribünleri maçtan önce havaya sokar, rakip takımlarda da bir şaşkınlık yaratırdı. 1979 yılında Atatürk stadında Beşiktaş ile 2-2 kaldığımız gece, kupa maçında orkestra ilk defa Atatürk stadındaki yerini almıştır(25-10-1978). Orkestranın bu stattaki yeri bugün şeref tribünü olan yerin hemen üzerindedir. O yıllarda kapalı tribün bir bütündür. Şeref tribünün üzerinden geçiş vardır. Seyirci oturabilmektedir. Aynı yıl İbrahim’in attığı gol ile Fenerbahçe’yi Atatürk’te 1-0 yendiğimiz maçta ise amigo İsmet’in bir an için orkestranın mikrofonunu alıp rakip taraftar ile girdiği diyalog hala o maça gitmiş Göztepelilerin sohbetlerinde espri kaynağıdır.
Resim 3. Atatürk’te Galatasaray’ı 3-1 yendiğimiz maçta amigo İsmet ve o yılların en popüler dansözü Seher Şeniz (26-08-1979).
İkinci ligdeki Göztepe’ye ilk şampiyonluğu yaşatan o muhteşem kadronun sol beki Sadettin uzun taç atışları ile meşhurdur. Fizikman oldukça güçlü olan Sadettin taç atışına hazırlanırken orkestranın bateristi efekt verir. Bagetleri davula taka taka taka taka diye vurur, top Sadettin’in elinden çıktığı anda da zile vurur tiz zil sesi top Sadullah’ın kafasına değinceye kadar yankılanırdı. Sadullah’ta evvel Allah topu ağlara havale ederdi. Orkestrada anında “Yes all Chant” OH! OH! diye bilinen o yılın en popüler pop müziğini çalar tribünler coştukça coşardı. Eskisehirspor ile oynanan kupa maçında ise misafir sanatçı olarak o yılların unutulmaz pop müzik sanatçıları Selçuk ve Rana Alagöz kardeşler orkestraya eşlik etmişledir. Dile kolay iki yıl boyunca yaz kış demeden tribünlerde yerini alan bu orkestra Göztepe’nin aslında taraftarının kulübü olduğunun, tribünlere ne kadar ait olduğunun bir resmidir. Bu takımdır ki en olmadık anlarda bile can suyunu hep tribünlerindeki taraftarlarından almıştır. Hep ilkleri yaşamış yaşatmıştır. Ne bir semt, ne bir kent, ne bir belediye, ne bir holding şablonuna sığdırılamaz. Göztepe bir Dünya takımıdır. O yıllardaki mandalin kokan orkestralı mutlu Göztepe tribünlerindeki güzelliklere tekrar kavuşmak dileklerimle..
Fotoğraflar ve kronolojik bilgiler için sayın Haydar Evrenosoğlu’na sonsuz teşekkürler.