Oğuz Reşat Sİpahi

http://www.sipahi.tk

Akhisar maçı ile birlikte pek çoklarının gözünden kaçtı...Haftasaonu Göztepe'nin logolu ürünlerini satmak üzere Alsancak'ta İzmirlilerin hizmetine sunduğu üçüncü Gozza mağazası resmi olarak açılışı henüz yapılmamış olsa da çalışmaya başladı. Başta Başkan İmam Altınbaş, Serdar Samur ve Levent Toros olmak üzere emeği geçen herkesi kutluyor ve teşekkür ediyorum.

Bu bağlamda Göztepe İzmir kulüpleri arasında bir ilke imza attı... Bu ilk ne? İzmir'in merkezinde Alsancak'ta konumlanmış olan üçlü oligarşi mağazalarına rakip olmak...

Burada üzücü olan nokta mağazanın daha açılmadan saldırıya uğraması...Hem de iki kez...Ne zaman 8 Aralık tarihli Milliyet Ege’deki habere göre Altay-Gaziantep Belediyesi maçından önce ve Karşıyaka-Kocaelispor maçlından sonra...

Bu olaylar İzmirli diğer dostlarımızın mağazalarına karşı Göztepe maçlarından sonra olsaydı medyanın tepkisi ne olurdu bilmiyorum ama olayların birisi sayfalarda hiç yer almadı diğerinin yer alması da iki gün sürdü...

İzmir futbolunun tek ulusal lig şampiyonluğu 1950 tarihli…İzmir 1966-67 sezonunda Türkiye Kupası finaline iki takımının adını yazdırabilmiş. Buna karşı son Türkiye Kupası 1979-80, son Türkiye Kupası finali 1985-1986  sezonunda…Avrupa Kupalarına UEFA kupası düzeyinde son katılış 1977-78 sezonunda… İntertoto'yu da sayarsan en son katılma hakkı 2001-2002'de elde edilmiş. İzmir 2003 yılından beri Süperlig’de yok...

İzmir futbolunun son 30 yıldır bir çöküş süreci içinde olduğunu, bu çöküşün son 6-7 yılda iyice belirginleştiğini söylesek hata yapmayız...

Olası nedenler çok…Başlıcaları
i)Bu otuz sene zarfında genelde futboldaki değişimlere son noktadaysa endüstriyel futbola ayak uyduramama
ii)İzmir'deki kanuni/gayrikanuni sermayenin azlığı
iii)İzmir'in sosyopolitik tercihlerinin iktidara ters olması
iv)İzmir takımlarını tutanların ya da sempati duyanların azımsanamayacak bir kısmının aynı zamanda üçlü oligarşiye de sempati duyması ya da tutması
v)İzmir'deki kısır olan kaynakların başta Göztepe olmak üzere bazı kulüpleri yok sayarak, bazılarını da hep sayarak dengesiz ve liyakatten uzak bir şekilde dağıtılması
vi)Kıskançlık, çekememezlik ve/veya "Bir tek ben olayım, başka kimse olmasın, mümkünse diğerleri yokolsunlar." duygusu buna eş olarak kulüplerin kendi aralarındaki çekişmelerin ve rekabetin öldürücü ve yok edici düzeye varması...Mesela Göztepe-Ksk rekabeti ya da  2003-04 sezonundaki 6-2'lik Altay-Göztepe maçından sonra izlenen havuz dansının o tarihin sonrasında herhangi bir Altay galibiyetinden sonra izlenmemiş olması...
vii)Buna karşı ülke futbolunun iktidar sahipleri üçlü oligarşi ile rakabet edememe...İzmir'de üçlü oligarşi ile hem futbol, hem de taraftar olarak en iyi rakabet edebilen takım Göztepe'dir. Göztepe dışındakiler bu takımlarla oynadığı maçlarda çoğunlukla kendi taraftarını kale arkasına gönderme yoluna gitmişlerdir...Göztepe ise tersini yapmıştır...Ayrıca Göztepe saha içinde de onları yenme becerisi konusunda ön safdadır...Göztepe İzmir futbolunun tarihsel anlamda en başarılı takımıdır. Buna karşı aynı Göztepe bir süredir aşağı liglerdedir. Göztepe'nin sahneden çekilmesi ile İzmir içi rekabet adeta kaybolmuş İzmir üçlü oligarşiye kalmıştır. Bundan en büyük zararı da Göztepe'yi yok etmek için uğraşan elinden geleni yapan İzmirli rakipleri görmüştür.

Daha da uzatılabilir ve bunların herbiri birer uzun yazı konusu olabilir...Ama bugünkü konu kıskançlık ve çekememezliktir.

Araya bir fıkra alalım…Cehennemde her şehrin bir kazanı varmış, içinde sıcak kaynayan yağ olurmuş, günah işleyenler bu kazanlarda cezalandırılıyormuş. Kazandan kafasını çıkaranları zebaniler kafasına vurarak geri kazana sokuyormuş. Başzebani bir bakmış diğer kazanlarda herkes çıkmaya çalışıyor ama İzmir’in kazanından kimse kafasını bile çıkarmıyor. Başzebani zebanilerden birini çağırmış ve sormuş “Niçin İzmir’in kazanından kimse çıkmıyor yoksa orada günahkar yok mu?” Zebani “Olmaz mı, ama çıkmaya çalışanı alttakiler geri çekiyor...”…

Göztepe'nin kamunun, belediyenin ya da diğer kuruluşlarının paralarını kendine haksız şekilde peşkeş çekmeye çalışmadan, kendi kaynaklarıyla açtığı mağazanın halen kendisinin bir lig üzerindeki yani birincil olarak rekabet etmediği İzmirli rakiplerinin  maçlarından önce ve sonra taşlanması dikkat çekicidir.

Rakibiniz bir ilerleme kaydetmeye çalıştığında iki seçenek vardır...O ilerlemeyi engellemeye çalışmak...Bu seçenek  hem kendiniz için enerji kaybıdır, hem de rakibiniz için... Enerjinizi kendinizi ileriye götürmek için değil, rakibinizi geriye çekmek için harcarsınız. Hem siz, hem de rakibiniz kaybeder...Rekabet çizgisini geriye çekmiş olursunuz. İkinci seçenek ise rakibinizden daha iyisini yapmaktır. Böylece enerjinizi kendinizi ilerletmek için kullanmış olursunuz. Rekabet çizgisi ileriye doğru gider...İzmir futbolunun yapamadığı, üçlü oligarşinin ise yapabildiği budur.

Göztepe'nin mağazasını taşlayan insanlara enerjilerini Göztepe'yi taşlamak için değil, kendi kulüpleri için birşeyler yapmaya uğraşarak harcamalarını tavsye ediyorum. Yapılan iş hem kanun dışıdır, hem de enerji kaybıdır. İzmir takımlarının Göztepe'ye zarar vererek gelebildiği noktalar ortadadır. Gücümüzü başkasını geriye itmek için değil, kendimizi ileriye götürmek için kullandığımız gün İzmir futbolunun eski günlerine dönme şansı olabilir.

YORUMLAR

KÖŞE YAZILARI

  • İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var? İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var?
    Written by Oguz Resat Sipahi 10 May 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund...
  • Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik...
    Written by Oguz Resat Sipahi 12 Nisan 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var...
  • Gözyaşları... Gözyaşları...
    Written by Oguz Resat Sipahi 21 Nisan 2019
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,...
  • Göztepe TEK Büyüktür. Göztepe TEK Büyüktür.
    Written by Özkan Cengiz 28 Nisan 2018
    Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...
Diğer yazılar:

Diğer başlıklar

Twitter