Bu tarih Göztepeliler hele genç-orta yaş Göztepeliler için hayatlarının en mutlu günlerinden biri. Bir kısım İzmirlinin ve Altay-Karşıyaka Ticaret Odası gibi kurumların yanlı desteğine rağmen play-off finaline 5.000 civarı insan çekebilenlerden farklı olarak Göztepe’nin >10.000 kişi ile kırmızı elmaya ulaşma hakkını elde ettiği gün. Ceyhun Eriş’in ortası Hasan Çelik’in golü…Pek çok Göztepeli gibi benim de sevinç gözyaşlarıyla karşıladığım unutulmaz bir an... 1997 sonunda Göztepe futbol şubesini şirketleştirmiş, iki sene için de kırmızı elmalı yere çıkıvermişti. Bu iyi mi oldu? Göztepe hiç şirketleşmeseydi şu andan daha kötü durumda olur muydu? 1997 sonu Göztepe’sinin kurumsallaşmışlığıyla şu anki arasında bence çok da fazla fark yok. Temel sorunlar aynı. Hala taşınmazımız yok. O zamanki sabit gelir kaynaklarının üstüne çok fazla şey eklenemedi. Eklenenler ise aynı o günlerdeki gibi bulunduğumuz ligde yaşamamız için henüz yeterli değil. Hala bulunduğumuz ligde kendi kendine yaşayacak kaynağımız yok. 1999 ve sonraki dönemde çıkıldı, düşüldü, çıkıldı, lig yedinciliği geldi, tekrar düşüldü, tekrar düşüldü, tekrar düşüldü, ilk kez bu sene düşülmedi. Günlük sportif başarılar, büyük mutluluklar, İzmir için gurur verici banlar yaşandı ama kalıcı gelir kaynakları yaratmakta başarılı olunamadığından hepsi geçti, gitti. Göztepe 1997 sonunda futbol şubesinin şirketleştirilmesine karar verildiğinde o zamanki üçüncü lige düşmeye adaydı. Þu anda ise orada. Üstelik 1997 sonunda futbol şubesinin şirketleştirilmesine karar verildiğinde tüm borçların miktarı şu anki ile karşılaştırılamayacak kadar daha azdı. 1997 sonunda Göztepe futbol şubesini şirketleştirmiş, 30 Mayıs 1999’da da kırmızı elmalı yere çıkıvermişti. Evet elmanın tadı çok güzeldi. Fakat… Bu iyi mi oldu? Göztepe hiç şirketleşmeseydi şu andan daha kötü durumda olur muydu? Zor bir soru… Sizce?
*Yenigün 1 Haziran 2006
Oğuz Reşat Sipahi
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.