Dün Göztepe arka arkaya aldığı mağlubiyetlerle bir puanla son
sıradaydı. Takım ve kulüp çaresizdi. Camianın en büyükleri bile işe el
atamayacak konumdaydılar. Derken Yeni Asır kulübe sahip çıktı, son dakika
golüyle kümede kalındı, ertesi sene kaval kemiğine çarpan top ve olmayan bir
golle de olsa şampiyon olundu fakat yönetimin tecrübesizliği ve/veya adını siz
koyun o neden(lerle) küme düştük.
Dün Medya Holding takımı çıkarmak amacıyla devam dedi ve yönetim
değişikliği yaptı.
Dün futbol şubemizin sahibi Medya Holding'in en önemli kurumlarından
biri olan Etibank'a el kondu, gazete ve kanallar el değiştirdi ve
yine sahibine geri döndü. Derken kriz çıktı ve sebep ve
sonucu benim uzmanlık alanım olmayan ve hiçbir fikrim olmayan nedenlerden
dolayı Sayın Dinç Bilgin tutuklandı.
Dün teknik direktörümüz değişti ve 3 hafta kala play-offu
garantiledik ve play-offta şu ana kadar 22 puan topladık.
Dün gözüken oydu ki el konulma süreci mali açıdan çok zor geçti ve
Belediye-Valilik ve odalardan alınan paralarla sistem idame edildi.
Dün pek çok gazeteci işten çıkarıldı. ATV'nin en önemli isimlerinden Ali Kırca
ATV'yi bırakarak Star'a geçti. Medya Holding bütün bunlara rağmen görev
başındaydı.
Dün bir gün önce annesi vefat eden Sayın Kayıhan takımın başında
sahaya çıktı ve maç sonrası da annesini toprağa verdi. Allah Rahmet
eylesin ve geride kalanlara uzun ömürler versin.
Dün yönetim kurulumuz çok çok önemli bir hata yaparak veya da
Valiliğin muhtemelen İzmir'den iki takım çıkma isteğine bağlı olarak ya da
bilmediğimiz güçlerin Diyarbakır-Altay çıkmalı isteği sebebiyle
ya da daha önce alınan yardım paraları nedeniyle ve/veya bizim bilmediğimiz ve kendilerinin bildiği sebeplerden
Alsancak'taki maçı Atatürk'e aldılar ve normalde Alsancak'ı silme
dolduracak topluluk, Atatürk'ün diş kovuğunu bile dolduramadı seyirci baskısı
ki Hatay maçını çeviren unsurdu, oluşturulamadı ve maçın büyük bölümünde
uyuyan takım uyandırılamayarak ya da çok geç uyanarak 2-1 mağlup oldu.
Dün kaptanımız maç öncesinde büyük bir hata yaptı rakibin ve
İzmir'deki kulüplerin yönetim stillerini henüz anlayamadığını
gösterircesine maç öncesinde rakibi motive edici sözler söyledi. Maç
içinde kaptan ve diğer tecrübeliler ortalığı sakinleştireceklerine
iyice gerilmesine neden oldular. Takım içindeki uyumun bozulmakta
olduğu görüldü.
Dün Göztepe taraftarı büyük hatalar yaptı. Koordine olamadı. 50.
dakikada mağlubiyeti kabul etti, seyirci baskısı oluşturamadı. Yine
rakiple uğraştı. Rakip taraftar da kalitesini ortaya koydu.
Dün Emniyet saha içine girerek taraftarımızı tahrik eden rakip
taraftarı seyrederken yine ve ne yazık ki dolayısıyla çileden çıkan
taraftarımıza girmeyi ihmal etmedi. Yeni TV ve diğer kanallar da
çileden çıkartanları es geçerken, çıkaranları ortaya koymayı ihmal etmediler.
Dün kendimi bildim bileli olduğu gibi yine Göztepeli'ye sattığı mallar
için hiçbir isim hakkı ödemeyen satıcılar, yukarıda anlattığım olay
sonrası taraftarlarımıza girmekten çekinmeyen Emniyet'in ve maç illa da
Atatürk'te oynansın diye ısrar eden Valimizin gözleri önünde milyarlarca
liralık vergisiz ticaret yaptılar. Yönetimimiz de gerçekten sinekten yağ
çıkarması gereken bugünlerde bir ton gelir elde edebileceği ortamda, teorik
olarak tamamı kendisinin olan pazarın %1'den fazlasını alamadı.
Dün şampiyon olan ve 1000 küsur üyesi olan ve yıllık aidatı 3.000.000 TL olan
ve kendi kaynaklarıyla hiçbir branşta mücadele etmeyen, profesyonel mücadele
ettiği üç branşta da anonim şirketin kaynaklarından yararlanan Göztepe'mizin
Dernek kongresine 40 kadar insan katıldı.
Dün 4 milyonluk İzmir'den pek de büyük olmayan Barselona'nın iki takımından
biri olan, 106.000'in üzerinde üyesi olan, çeşitli ülkelere dağılmış 1200'in
üzerinde fan club'ı olan, geçen yıl 170.000.000 USD'lik denk bir bütçesi olan
yalnızca dört branşta (futbol, basketbol, hentbol, ve hokey) profesyonel olan
fakat üyelerine 16 spor dalında spor yapma imkanı veren, dünya klasmanında yer
alan 10 kadar tenisçisi, Avrupa şampiyonu hentbol takımı, Formula 1'de yer alan
bir pilotu, her yıl Fransa Bisiklet Turu'na davet edilen 10 bisikletçisi,
olimpiyatlarda madalya alan bir atleti olan Barselona FK (Takımdan Ayrı Düz
Koşu, Tanıl Bora, İletişim Yayınları, 2001, s195-206), 35.000 nüfuslu Villa
Real kasabasının takımı olan ve 15.000 üyesi olan Villa Real takımı ile (Goal
sayı:2 s:35-37) 4-4 berabere kaldı.
***
Bugün Göztepe 22 puanla üçüncü sırada ve bu hafta ikinci Kombassan
ile oynuyor. Kazanırsa yine ikinci belki de lider.
Bugün Göztepe şu ana kadar 22 puan toplayan kadrosuyla hala play-offun en iyi
kadrosuna sahip.
Bugün Türkiye, halkımız ve Medya Holding belki de tarihinin en zor
günlerini yaşıyor.
Bugün Dinç Bilgin hala tutuklu. Takıma para akışı
olduğunu hiç sanmıyorum ve olay çok muhtemelen yine iç kaynaklara
kaldı.
Bugün ligin bitmesine 6 hafta kaldı
Bugün burada bir senedir bahsedilen, bahsettiğimiz ve bahsedeceğimiz
konular hakkında pek ilerleme olmasa bile, dün hiçbir alternatifimiz
olmadığı gibi, bugün de yok ve yarın da (bu koşullarda) olması
çok zor. Dolayısıyla istesek de, istemesek de birlikte
olacağımız ve kavgadan çok fikir alışverişiyle ilerleyebileceğimiz ve ne olursa
olsun Göztepeliliğinden şüphe edemeyeceğimiz
yönetim kurulumuz, teknik heyet ve futbolcularımız iş başında.
Bugün tribünde nasıl daha etkin bir güç yaratabiliriz onu tartışmalıyız.
***
Yarın takım çıkarsa gelecek paralarla tüm sorunlar çözülebilir ve
yarın takım çıkamazsa aynı gemide hep birlikte batarız...
Yarın Konya maçında teknik heyetimiz çok zor da olsa (ateş düştüğü
yeri yakarmış) acıları kalbine gömüp kendini toparlamalıdır.
Yarın tüm oyuncularımız zorluklara göğüs gererek, kredimizin
bittiğini bilip, hissederek üzerine düşen görevi yapmalı ve sahada
Göztepe gibi oynayarak takımı layık olduğu yere çıkarmak için elinden
geleni yapmalıdır.
Yarın bizler yani taraftarlar yardıma her zamankinden daha çok
ihtiyacı olduğu aşikar olan Medya Holding'e ve Göztepe AŞ'ye gerek gazete
alarak, gerek reklam vererek, gerekse İzmirgücü Spor Vakfı'nın düzenlemiş
olduğu piyango biletlerinden alarak, bir şekilde yardım etmeliyiz.
***
Sonuç olarak bugün dünü unutmalı ve en kısa sürede tüm zamanlardan
daha çok kenetlenmeliyiz.
Aynı gemide ilerlediğimizi asla unutmamalıyız. Bu takım normal şartlarda elini
kolunu sallayarak çıkar fakat yaşadığımız olağanüstü günler olayı bu hale
getirdi. Yaşadığımız bu günlerin özelliği itibariyle artık tam anlamıyla
bütünleşip, bu takımın çıkarlarını kayıtsız şartsız koruyarak, teknik
kadro-yönetim-futbolcu-taraftar bütünleşerek, elbirliği ile bu takımı
çıkartmalıyız.
Oğuz Reşat Sipahi
http://www.sipahi.tk