İnsanlar yaşamlarını inanışlara ya da inanmayışlara göre şekillendirir ve öyle
yaşarlar. Olaylar ve insanlar karşısında daima aynı tepkileri verenler , verdikleri
tepkiler genel kabule göre yanlışta olsa o kişiler tutarlı ve ilkeli insanlar olarak
isimlendirilirler.
Her insan bir şeye inanmak ya da inanmamakta serbesttir. Ancak inançları
Ve ya inanmayışları ile bir üçüncü şahsa baskı yapmak kabul edilebilecek bir şey
değildir. İnsanlar her neye inanıyor ya da inanmıyorsa bile demokratik olmak
zorundadırlar.
Her insan inançları ya da inanmayışlarından doğan kabullerini bir üçüncü
şahısa kabul ettirmek için söz dışında kaba kuvvete başvuruyorsa o zaman o
insanlara zorba denilir.
Yaşam biçimleri ve inançları ya da inanmayışları her ne olursa olsun ortak
bir hedefe yürüyen insanlar topluluğunu bir arada tutabilen tek şey , gönül birliğidir.
Yani aynı sevdanın peşinden yürümektir. Omuz omuza olmaktır. Hep birlikte
fedakarlık yapmak , üzülmek , isyan etmek ya da hep birlikte sevinmek ve coşmaktır.
Ancak hiçbir şekilde hep birlikte birilerini dövmek ya da ayar vermeye kalkışmak
değildir.
Dünya üzerinde her ne kadar insan varsa o kadar alem vardır. Her insan
ayrı bir alemdir. Her alemin ayrı güzelliği vardır. Her alem herkesin hoşuna
gitmeyebilir. Hoşuna gitmeyen insanlarla bile ortak bir sevdanın peşinden
koşuyorsanız , koşabiliyorsanız işte o zaman yücegönüllü olursunuz lider
olursunuz. Lider herkesi seven insan değildir. Çoğunluğun sevdiği insandır ,
çoğunluğun saygı duyduğu insandır.
Sevgi ve saygı düşüncelerden ve haklı eylemlerden kaynaklanıyorsa sonsuza
kadar sürer. Kaba kuvvetten kaynaklanıyorsa ilk hamlede başarılı olsan bile kalplerde
kalıcı husumetler oluşturur ve ilk fırsatta bumerang gibi ilk hamleyi yapana döner
ve ısırır. Bu dünya etme bulma dünyasıdır.
GÖZTEPE tribünlerinde kaba kuvvetin hakimiyetine son verme zamanı çoktan
geçmiştir. Eğer amaç kaba kuvvet kullanarak hakimiyet kurmaksa , bir tane çocuk
bir kibritle bütün tribünleri ateşe verebilir ve konuya son noktayı koyabilir.
Olması gerekense , tribün gruplarının düşünmesi ve uygulaması gereken İzmir bürokrasisinin , belediyelerin , GÖZTEPE GENÇLİK VE SPOR KULÜBÜ yöneticilerinin
ve hatta taraftar derneği üyelerinin dahi maddi ve manevi desteklemediği bir ortamda
hep bir araya gelip kafa kafaya vererek “tribünde daha güçlü nasıl olabiliriz ?
Kendi yağımızla nasıl kavruluruz ? Güçlerimizi nasıl birleştirebiliriz ? En kolay en
ucuz deplasmanlara nasıl gideriz ? İç sahadaki maçlarda tezahüratları nasıl
sıralayalım ki rakip takım şaşkına dönsün ? “ sorularının cevaplarını bulmaktır.
Aksi takdirde , “Sen neden tribünde yer değiştirdin he ? Sen neden benim
başladığım tezahürata uymuyorsun he ? Senin gözünün üzerinde neden kaşın var he ?
Bana bak kapalıya da girerim açığa da girerim he ? “ sorularının cevapları üzerinde
kafa yorarsak bir adım ileri gidemeyiz.
Bütün gruplar içerisinde şiddet barındırmayan güzelliklerden daha fazla
ortaya koyma ve İzmir’lilerin küfürsüz ve şiddetsiz maç izlemelerini sağlamakla
yükümlüdür. Bunu asli görevi olarak kabul edip uygulamayan , bu yönde çaba
sarfetmeyen bir tarftar derneği , taraftar derneği değildir.
Sanal alemde senin dernek üyen şunu söyledi , sen bana şunu dedin ,
sen hopladın, ben zıpladım diyerek en kuvvetli olmak gereken zamanda tribünlere
kıvılcım atmanın sonucunu ben size söyliyim : Cümle alem ağzıyla gülmeyi bırakır
bu bir. Şiddet hiçbir zaman kesin sonuç getirmez bu iki. Bugün şiddete başvuranlar
er ya da geç tribünden emniyet tarafından temizlenir ve GÖZTEPE taraftarının
gönlünde lanetlenir bu da üç.
ÇÖZÜM : TÜM ÖN YARGILARDAN TEMİZLENEREK BELEDİYE , KULÜP , BÜROKRASİ
DESTEĞİ OLMADAN , ONLARA İHTİYAÇ DUYMADAN NASIL SAPASAĞLAM DURULUR
SORUSUNUN ÇARESİNİ BULMAKTIR. MADEM Kİ 7 TANE DERNEK VAR 15 ÜYELİ BİR
ÜST MECLİSE İHTİYAÇ VAR DEMEKTİR. BUNDAN SONRA DA LÜTFEN ARTIK DERNEK
KURULMASIN. 1 YÖNETİCİ VE HER DERNEKTEN 2 ABİ.
Bunun adına danışma meclisi dersek eğer , bu meclise taraftarlar olarak kendi ayakları
üzerinde duracak formülleri sunmaya hazır olduğumu , ama öncelikle hiçbir gurubun
şiddete bulaşmamaya karar vermesi gerektiğini ben MUSTAFA DALYANOĞLU olarak
kabul ediyorum ve taahhüt ediyorum. İnsanoğlunun bugüne kadar cevap bulamadığı
hiçbir soru olmadı. Biz bu günleri de aşarız. Hem de hep birlikte ve aslanlar gibi.
SAYGILARIMLA...NE OLURSA OLSUN GÖZTEPE'MİZE BİRŞEY OLMASIN...
MUSTAFA DALYANOĞLU