Herkes çok seviyor GÖZTEPE'mizi. Bunda hemfikiriz. Tribünde kimse kimsenin GÖZTEPE sevgisini tartışamaz. Mümkün değil. Azı çoğu yok bunun. Hele ki deplasmana gelip armasını destekleyen , kardeşleri ile omuz omuza sevdasını haykıran insanları kategorize edip sınıflandıracak , derecelendirmeye sokacak bir sevdaölçer yok. Olması da mümkün değil.
Terketmedi sevdan beni diyoruz ya hani. Terketmez o sevda hiçbirimizi. Bunun da farkında değiliz. Artık herşeyi kanıksamışız. Bize sıradan geliyor. Ancak dışarıdan bakanlar için ise insan üstü şeyler bunlar. Deplasman tribünlerinde maçın başlamasına dakikalar kala omuz omuza olduğunuz kardeşlerinizin yüzlerine bir bakın bakalım. Kendinizi göreceksiniz. Hiç kimse o şuralı bu buralı muhabbetine girmesin. Bazıları özel araçları ile gelebilir deplasmanlara. Bazıları ise 45 kişilik otobüste 60 kişi. Bazılarının cebinde pahalı sigaralar olabilir bazılarının ise sigaraya verecek parası olmayabilir. Bazıları gittikleri şehrin en özel tatlarının peşinde koşarken bazılarımız bir otobüs ya da bir volt adam için peynir domates ekmek üçlüsünü bir araya getirir. Omuz omuza gelindiğinde bunların hiçbir önemi yoktur. İşte asıl o zaman hepimiz kardeşiz ve GÖZTEPE'liyiz. İşte o zaman tribünde aralarda boşluklar olmayacak. O boşlukları hep birlikte dolduracağız.
İçimizdeki ırkçılığı yenmek zorundayız önce. Kendinden olmayana saygı duymak lazım geyiğini asla yapmayacağım. Zira o tribünde kendinden olmayan diye birisi yok. O tribüne gelirken ÖTEKİ gibi gördüğü birileri olanlar varsa asla gelmesinler. GÖZTEPE tribünde ÖTEKİ yok. Kişisel olarak isterim ki hiç kimse hap almasın , uyuşturucu almasın , maça gelirken sarhoş olmasın. Ama olmuş ve de o tribüne gelmiş. Benim için o ÖTEKİ değil. Ben o kardeşimle selamlaşıp kucaklaşmaya , omuz omuza olmaya gocunmadım ve de gocunmuyorum. Tribünde gözünün üzerinde kaşın var muhabbetinden en küçük bir sürtüşme çıkıverecek diye o kadar çok titizleniyoruz ki bazen belki de abartıyoruz. Ancak ben kendi adıma EFSANE GÖZTEPE taraftarı nitelemesinin lekelenmesine izin vermeyeceğim.
Artık şu söyleme de bir son verelim : Takım yükselirken TRİBÜN düşüyor. Yok öyle bir şey. Her geçen gün aramızdaki farklılıkları , farklı düşünceleri gidermeye çalışırken , safları daha bir sık tutmaya çalışırken arada bir ince hesapları olanlar ortaya çıkıp bir patırtı gürültü çıkarıyorlar hepsi bu. Herkesin armasının peşinden gidip sonuna kadar destek vermekten başka bir niyeti yok. Bu cümleyi bir daha kullanacak olan kardeşlerimize tavsiyem de , eğer tribünün düştüğünden dem vuruyor ve bu konuda gerçekten ciddi derecede üzgünseniz , yapabileceğiniz çok şey olduğunun farkında olmanızı tavsiye ederim. Çünkü var. Eğer bu konuyu gerçekten önemsiyorsanız yapabileceğiniz çok şey var. Ama hala kenarda oturup olan bitene yorum yapmayı tercih edecekseniz ben derim ki susun lütfen.
Tek yapacağımız hepimizin birbirimizin sevdasına SAYGI duymak. Biz bir olmazsak herkesin bir silindir gibi üzerimizden rahatça geçebileceğini asla unutmamak. Farklılıklarımızı koruyarak bir ve beraber olmak tek yürek olmak. Bunu başarabilmek çok zor değil. Yapacağımız şeyler basit. Abiler birbirleri ile irtibatı koparmayacaklar. Her şeyi ama her şeyi yüzyüze konuşacaklar . İnternetten , internette atıp tutmaktan uzak duracaklar. Yapamayacakları şeyleri söylemekten çekinecekler. Sözünü geçirebildikleri küçüklerinin sorumluluklarını da alabilecekler.
Biz çok daha mükemmelini yapabiliriz. Kimsenin kafasında şunu bitireyim bunu bitireyim olmasın. Kaldırın bunları kafanızdan. Etrafınıza bir bakın. Geçmişten bugüne kadar. Kimler arma için koşturuyor ? Yapılan her güzel etkinliğe gücünüz yettiği kadar destek olun. Destek verin. Gerisi emin olun kendiliğinden gelir zaten. İsimler çok önemli değil. Önemli olan GÖZTEPE. Bu ismin yanında kişi , dernek ve grup isimleri birer teferruat , tatlı birer zenginlik olur ancak.
SAYGILARIMLA...
NE OLURSA OLSUN GÖZTEPE'MİZE BİR ŞEY OLMASIN...
Mustafa DALYANOĞLU