Kamuoyunun dikkatine,
08 Şubat 2004 günü İzmir Atatürk Stadı nda oynanan Karşıyaka - Göztepe maçında bir takım istenmeyen olaylar meydana gelmiş ve bu olaylar nedeniyle gerek medya gerekse yerel yöneticiler başta Göztepe taraftarları olmak üzere maça gelen taraftarları sorumlu tutmuşlardır. Bu nedenle kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla bir açıklama yapmak zorunluluk haline gelmiştir.
Sezon öncesindeki kötü tecrübede olmak üzere bir çok kötü tecrübemizin olduğu Karşıyaka maçlarının önem ve risk derecesinin yüksek olduğu artık nerdeyse bütün futbol kamuoyu tarafından bilinmektedir. Böylesine bir maçta alınacak tedbirlerin çok önceden belirleneceği ve uygulanacağı herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir. Emniyet teşkilatımız da maçı güvenlik nedeniyle Atatürk stadına alarak bir takım önlemleri önceden aldığı izlenimini yaratmıştır. Ancak maç günü stada gidenler, alınan önlemin sadece ve sadece maçı Atatürk Stadı na almaktan ibaret olduğunu başka hiç bir önlemin alınmadığını hatta en risksiz maçlarda bile görev alan emniyet görevlisi sayısından az sayıda emniyet görevlisi olduğunu gözlemlemişlerdir.
Maç içersinde takımımız başarılı bir oyunla 2-0 öne geçmiş ve daha sonra da hatalı olduğu taraflı spor medyası tarafından bile kabul edilen hakem kararları ile 3-2 yenik duruma gelmiştir. Olaylar medya tarafından yansıtılmaya çalışıldığı gibi bu anda başlamamıştır. Olaylar, güvenlik nedeniyle boş bırakılan ancak bir tek emniyet görevlisinin bile görev yapmadığı kale arkası tribününe deforme olmuş tel örgüler arasındaki boşluktan giren Karşıyakalı taraftarların kendi bayraklarının olduğu bölümü geçip tribünlerimize doğru ilerlemesi, hoş olmayan hareketlerde bulunması ile başlamıştır. Olay, medyada yansıtıldığı ve bazı kişilerin açıklamalarında yer aldığı gibi Karşıyaka taraftarları bayraklarını korumak adına kale arkası tribüne geçmemişlerdir. Eğer iddia edildiği gibi olsaydı Karşıyakalı taraftarların bayraklarının bulunduğu bölümü geçerek açık tribüne bu denli yaklaşmamaları gerekirdi. Amaç, bayraklarını korumak ise bayrağın bulunduğu hizayı geçmezlerdi. Açık tribüne gereğinden fazla yaklaşıp taraftarlarımızı ilgili tribüne çağırmışlardır. Bu çağrıya ne yazık ki karşılık vermek üzere ilgili tribüne geçmeye çalışan bir kaç taraftarımızdan birinin tribüne geçmesi ve Karşıyakalılar ile karşı karşıya kalması bunun üzerine araya girmesi gereken emniyet görevlilerinin açık tribünden dakikalarca linç girişimini izlemesi zaten sayıca çok fazla olan Karşıyaka taraftarlarının yanına katılarak taraftarımıza filli müdahalede bulunması ve olaya karışan Karşıyaka taraftarlarının peşinden koşup yakalayamadan kapalı tribüne girmelerine izin vermesi de tribünlerimizde infiale yol açmış ve ilgili tribüne doğru bir hareket yaratmıştır. Her nedense Karşıyaka tribününde olmayan emniyet barikatı Göztepe tribününde olduğundan taraftarlarımız ile emniyet görevlileri arasında bir arbede yaşanmış, emniyet görevlilerinin üstüne gelen kalabalığı geri çevirmeyi değil bu olayı bahane ederek taraftarlarımız üzerine taarruza geçmeyi hedeflemesi olayların büyümesine suçsuz insanların fiili müdahalelere maruz kalmasına neden olmuştur. Olayların durulmasına rağmen müdahaleye devam eden emniyet görevlileri asli görevlerini unutup tribünleri taşlamaya taraftarlarımıza küfretmeye başlamışlardır. Olayın vahametini geçte olsa fark eden bir kaç amirin müdahalesi ile emniyet görevlisiler sakinleşmiş ve maç devam etmeye başlamıştır. Bu olaylardan sonra bir takım taraftarımız açık tribünün boşaltılmasına karar verilmemesine rağmen canını kurtarmak amacıyla emniyet tarafından zor kullanılarak tribünleri terk etmiş bir kısım taraftarımız da her şeye rağmen mücadelelerine devam eden oyuncularını onore etmek için tribünlerde kalmaya devam etmiştir.
Maçın sona ermesi ile birlikte adeta zil sesini bekleyen gladyöterler gibi taraftarlarımızın üstüne saldıran emniyet görevlileri tribünün altında bulunan dar ve kapalı alanlarda, açık alanlarda kullanımı uygun olan biber gazı bombaları da dahil olmak üzere her türlü ekipmanını fütursuzca kullanmış bununla da yetinmemiş gaz bombası ve fiili temasla kapalı alana sıkışan taraftarlarımızın kapıların açılması ile dışarı çıkması ve kapıda kadın erkek genç yaşlı ayrımı yapmaksızın elindeki coplar ve çevreden bulduğu odun ve kalas parçaları ile taraftarlarımıza saldırmıştır. Ve bunları yaparken de taraftarlarımızın bilumum akrabalarına küfür etmekten geri kalmamıştır. Bu uygulamalar sonucu aralarında 60 yaşında ve 10 yaşında sadece maç izlemeye gelen taraftarlarımız olan çok sayıda taraftarımız yaralanmış, bir çoğu çevreden bulduğu ulaşım araçları ile oradan uzaklaşmaya çalışmışlardır. Ancak maçtaki ve maç çıkışındaki düzeni sağlamakla yükümlü emniyet görevlileri metro istasyonlarını basmış metroya binmek için bekleyen taraftarlarımıza sırf boyunlarında atkı var diye saldırmıştır. Üstündeki şerefli üniformayı dikkate almaksızın elinde kalas ağzında ağıza alınmayacak küfürlerle 60 yaşındaki insanlara vuran emniyet görevlilerinin fotoğrafı şaşırtıcı bir şekilde hiç biri orada olmayan basın mensuplarınca çekilememiştir.
Bu açıklamalarımızın ışığında biz Göztepe Taraftarları yerel yöneticilerimiz başta olmak üzere bizleri bu olaylarda sorumlu tutanlara bir kaç soru yöneltmek istiyoruz.
1-TSYD kupasında kendi tribünlerinde kendi taraftarını bıçaklayan bir taraftar kitlesinin bulunduğu kapalı tribünde neden emniyet kordonu yoktu? Tüm emniyet görevlileri yıllardır potansiyel suçlu olarak görülen ve potansiyel suçlu muamalesi gören bizlerin bulunduğu açık tribüne yerleştirildiği için elde yeteri sayıda emniyet görevlisi mi yoktu? Eğer emniyet kordonu olmuş olsa idi tüm olayların başlangıç noktası olan Karşıyakalı taraftarlar rahatlıkla tellerden atlayıp kale arkasına geçebilirler miydi?
2-Niçin tampon bölge olan kale arkasında 1 tek emniyet görevlisi yoktu? Eğer orda emniyet görevlisi olsaydı 10 kişi bir kişiyi dövebilir miydi? Dayak yiyen arkadaşlarının kurtarılmasını isteyen taraftarlara emniyet görevlilerinin bana mı sordu atlarken. Gebersin. Bize ne deyip taraftarımızı coplamasaydı,dayak yiyen Göztepeli taraftar karga tulumba götürülürken ilk olayı başlatan Karşıyaka taraftarları ellerini kollarını sallaya sallaya tribünlerine geçmeseydi bizim taraftarımız bu kadar çileden çıkar mıydı?
3-Bir devlet memuruna taş atmak çok yanlış bir hareket. Peki bir devlet memurunun atılan taşları üstelik tamda tribünler yatışmak üzreyken taraftarlarımızın üzerine geri atması ne kadar doğru bir hareket?
4-Bu olaylardan sonra bir takım taraftarımız açık tribünün boşaltılmasına karar verilmemesine rağmen görevli memurlar tarafından zor kullanılarak tribünleri terk etmeye zorlanmıştır. Bu hareketin amacı neydi? Maç bitiminde tüm olumsuz koşullara rağmen sahada onuru ile mücadele eden futbolcularımızı tribünümüze çağırıp bağrımıza basıp kayıtsız şartsız onlara destek olacağımız mesajını onlara ilettikten sonra az önce bizleri zorla tribünümüzü terk etmeye zorlayan emniyet görevlileri neden tribünleri terk etmemize izin vermemiştir?
5-Açık tribünün çıkış merdivenlerinin başında üzerimizde denenen göz yaşartıcı bombalar kapalı alanlarda kullanılmak üzere mi emniyet görevlilerimize verilmiştir? Göz yaşartıcı bombaların etkisinden kurtulmak için kendilerini can havli ile dışarı atan taraftarlarımızın dışarıda emniyet görevlilerince odun ve kalas parçaları ile karşılanmıştır bunun sebebi nedir?
6-Emniyet mensubu arkadaşlar normal zamanlarda insanların cinayet sebebi saydıkları anneye Allah a ve bizler için kutsal olan GÖZTEPE mize küfür etme hakkını kendilerinde nasıl bulabilmişlerdir? Aynı şekilde bizleri 10 trilyon borçla terk edip giden yerel gazetemizin yazarlarından Gürkan Ertaç bizim hangi ligde oynayacağımıza karar verme hakkını kendinde nasıl bulabilmiştir?
7- Son olarak Kuddisi Müftüoğlu çaldığı penaltılar ve ofsayttan attırdığı gol için kimlerden emir aldığını açıklayabilir mi ?
Bizler yukarıda sıraladığımız sorularımıza muhataplarından yanıt bekliyor ve böylesine riskli bir maçta gerekli önlemleri alamamış olayların yatıştırıcısı değil yaratıcısı ve tetikleyicisi olmuş olan İzmir Emniyetini kınıyor ve İzmir Emniyet Müdürü Halil Tataş başta olmak üzere sorumlu kişilerin vakit kaybetmeden istifa etmesini ve sorumluluklarını geçte olsa yerine getirmelerini diliyoruz.
Bizler yani Göztepe taraftarları her ne koşulda olursa olsun baskı ve yıpratmalara boyun eğmeden hangi platformda olursa olsun takımımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Göztepe hiç bir zaman insanları ürküten korkutan gücünden bir şey kaybetmeyecek ve dimdik durmaya devam edecektir.
Alayına İsyan İnadına GÖZTEPE