Basın bildirileri

Kamuoyunun dikkatine, Ülkemizin yıllardır her alanda kanayan yarası haline gelen çifte standart uygulamaları ne yazik ki en olmaması gereken platformda, sporda da tüm şiddetiyle sürmektedir. Özellikle basketbol branşında defalarca ulusal gündemimize taşınan bu çifte standart ve eyyamcılık, ülkemizde basketbolun kalkınmasının ve bu dalda başarılı sporcular yetişmesinin köküne balta vuran, dayanılmaz bir hal almıştır. Hatırlanacağı üzere, sezonun hemen başında Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray Spor Klüpleri ("Üçlü Oligarşi"), Spor Bakanlığı'nı kendilerine maddi yardım yapılmadığı takdirde ligden çekilmekle tehdit etmiştir. Görsel ve yazılı basına en ince ayrıntılarına kadar yansıyan bu tehdidi savuran Üclu Oligarşi her bakımdan diğer bir çok klübe göre son derece avantajlı olduğu halde, Efes Pilsen ve Ülker gibi şirketlerin basketbol kulüplerine karşı yeterli rekabet gücüne sahip olmadıklarından bahisle bu cesareti kendilerinde görebilmişlerdir. Tüm spor kamuoyu, Devletten Anayasal ve idari hukuk yükümlülükleri uyarınca "fırsat ve hizmet eşitligi" prensipleri çerçevesinde bir cevap vermesini beklerken, ne yazık ki Spor Bakanlığı, Üçlü Oligarşinin haksız istek ve tehditlerine boyun eğmis ve Basketbol Federasyonu eliyle benzeri görülmemiş bir eşitsizliğin ortaya çıkmasına çanak tutmuştur. Maç yayını gelirleri tamamen keyfi bir tutumla son derece adaletsiz bir biçimde adeta Üçlü Oligarşi arasında pay edilmiş, bir kısım kulübe "sus payı" kabilinden bahşiş verilmiş, Göztepe Spor Klübünün de içinde bulunduğu bir kısım klüple ise sadaka denebilecek bir meblağ ile adeta dalga geçilmistir. Bu haksız, adaletsiz tutumun mağduru tüm Türkiye'dir. Bozuk bir ekonomik düzende, geleceğe sağlıklı nesiller yetiştirmek için elindeki kısıtlı imkanlarla çabalayan kulüplere yardımcı olmakla yükümlü Basketbol Federasyonu'nun attığı bir tekmedir. Yapılan bu adaletsizlik yetmiyormuş gibi Efes Pilsen ve Ülkerspor kendi rızaları veya Üzerlerinde yaratılan baskının sonucu olarak maç yayını gelirlerinden Üçlü Oligarşi lehine feragat ederek, anlaşılmaz bir tavırla haksızlığın büyümesine yol açmışlardır. Ne kadar üzücüdür ki Basketbol Federasyonu, tüm gençliğimize yapılan bu haksız tutumun başindan beri en kararlı biçimde karşısında duran, adalet ve hakkaniyet prensipleri içinde tüm klüplere eşit dağılım ve muamele yapılmasından başka bir talebi olmayan Göztepe Spor Klübü'ne karşı amansız bir mücadeleye girmekte gecikmemiştir. Tüm spor kamuoyunu, ufak hesapları bırakıp ülkemizde sporun sağlıklı bir şekilde gelişmesini sağlama ve dünyada her branşta söz sahibi bir Türkiye yaratma davasında Göztepe Spor Kulübü'nün yanında olmaya davet ediyoruz. Saygılarımızla, GöztepeLIST Organizasyonu Yürütme Kurulu