Ben bir eğitimciyim ve ders bilgilerinin dışında öğrencilerime hümanist düşüncelerimi ve göztepe sevgimi iletmeyi her zaman kendime bir misyon edindim.
Allah bağışlarsa 2 çocuğum var, büyüğü kızım 5 yaşında, küçüğü 3 aylık.onları Göztepe sevgisiyle yetiştiriyorum.oğlum hasta olduğu için altay maçına gidemedim.maçı tv den takip ettim. kızımla birlikte izledik, gollerle coştuk...perşembe final maçı için planlar yapmaya başladık. evde tost hazırlayıp, yanımıza patlamış mısır ve su alıp, herşeyi onun çantasına koyup maça gidecektik... en yakın arkadaşımı aradık, o da iftar yemeğinde olduğu için maça gidemedi ve yaşı benim kızımla aynı bir kızı var, onunda kızı maça çok gitmek istiyordu ve planımıza onlarıda dahil ettik.maç ilerledikçe sinirlerim gerildi ve topçulara bağırıp söylenmeye başladım.kızım her seferinde bana kızdı, onlar göztepenin topçuları dedi. maç sonunda göztepemizin penaltılarle elendiğini ikimizde kabül etmek istemedik ama gerçeğide değiştiremedik... kızım baba şimdi biz planımız noldu dedi,gidemicekmiyiz diye sordu...
cevap veremedim,büyük bir hayal kırıklığı yaşadı...balkondan komşularla konuştu, göztepe nin maçı kaybettiğini anlattı ve çok üzgün olduğunu mimikleriyle ve tüm duygusal halleriyle çok güzel belli etti. bu arada biz karşı tarafta oturuyoruz.
Benim kızımı üzen bu teknik direktör ve topçuların çocuklarına ve ailelerine Cenabı Allah aynı üzüntüleri yaşatsın,başka bir dileğim yok bu mübarek günde...
DEVRİM ÖZBEK
facebook sayfamızdan alıntıdır...