Ağustos’un ortası,
Hava sıcaklığı yaklaşık 40 derece.
Ramazan ayı
İnsanlar oruçlu…
Hafta içi
Çoğunluğun mesai saatinin bitimi ya da nefes bile almalarına fırsat tanımayacak bir saat.
İşten çık, oruçlu halde koştura koştura maça yetişmeye çalış.
Maç oynanırken de yersin artık bir şeyler…
Tam 4 rakip.
Göztepe-Altay-Buca-Denizli
Hepsi iç içe.
Kim hangi tribüne oturacak, birisi çıkarken diğeri nasıl giriş yapacak belli değil.
Halbuki çok değil, geçen sezon...
İl güvenlik kurulunun, gerekli güvenlik önlemlerini alamayız diyerek Alsancak Stadyum’unda oynatmadığı maçlarımıza bakın.
Üstelik diğer şehir takımlarıyla.
Ya da derbi maçı hatırlayın.
Güvelik gerekçesiyle(!) tam 10 saat soğuğun altında nasıl oturtulduğumuzu…
Üzerinden 5 ay bile geçmeden neler nasıl değiştiyse (üstelik kapasitesi 1/5 olan bir stadyuma) 4 takım aynı anda sıkıştırılacak.
Vallaha bravo.
Büyük devrim!
Bu organizasyon fakiri kupanın adı; TeSeYeDe Fair Play kupası.
İster ye, ister yeme…
Adında fair play geçiyor ya;
Her türlü skandal karara açık!
Bu arada bir İstanbul’lu İzmir’de hazırlık maçı oynuyor bu hafta.
Konuyla hiç alakası yok ama;
Maç Cumartesi günü.
İş çıkışı, maça nasıl yetişeceğim derdi yok…
Maçın başlama saati: 22.00
Sıcaklık sorun değil,
İftarla başlama düdüğü arasında 1,5 saat var.
Her şey düşünülmüş.
Çifte standart mı?
Aklımın ucundan bile geçmedi.
Onlar ki protokol tribünleri doldurmayı hak edenler.
Onlar ki bu şehrin takımı,
Onlar ki bu şehrin gerçek hakimi…
Çilesini çekip sefasını sürmeyi hak edenler.
Tabii ki hak ediyorlar en iyisini en güzelini…
Sen kim oluyorsun ki
İzmir’in takımı?
Bir elin yağda bir elin balda.
Belediye arkanda, tesislerin yanı başında
Bir de sana göre düzenleme mi yapılacaktı?
Oruç mu ne olacak?
Tutma kardeşim o gün.
Ya da ;
Ben bunları TeSeYemem De!!!
Hadi Allah kabul etsin...
Süleyman YENGİL