Bir Pazar akşam üstü…
Haftalar sonra yüzler gülüyor
İnsanlar Pazartesi sendromunun yanına bir de moral bozukluğu eklememiş.
Takımın gol sonrası kenetlenişi görülmeye değer.
Tabii maç sonrası Özcan Kızıltan’ın yüzünün ifadesi de…
***
Sosyal ağlarda son zamanlar çokça görülen bir söz var;
‘Kalp kırılsa da sever diyenlere; peki sen hiç kırık bardaktan su içmeyi denedin mi diye sormuşlar.
Güzel soru, ama cevap daha da güzel;
Peki, bardak kırık diye sen su içmekten vazgeçtin mi?
***
Gerçekten de böyledir bizim sevdamız.
Dile kolay 8 haftadır kazanamayan bir takım.
Ama asla vazgeçmeyen bir taraftar.
Cezalı maçta bayanların desteği, uykusuz hazırlanan pankartlar,
İdmana götürülen börekler,pastalar,
Kara bulutlar dağılmayınca kesilen kurbanlar…
İnanış, haykırış, isyan…
***
Bardak kırık, bir yerinden yapıştırmaya çalışsak diğer taraftan su sızıyor.
Gene de daha sıkı tutuyoruz bardağı, dağılmasın diye…
Ellerimiz kanıyor.
Atkılarımızla tampon yapıyoruz.
Derimizin bir parçası olmuş adeta
Hiç ayrılmıyor.
Ve sonunda içiyoruz suyumuzu…
Çünkü bizi hayata bağlıyor.
Ama öyle sadece içmek için değil,kana kana…
Geceleyin ateşler içinde uyanarak, ağzımızı musluğa dayayıp içer gibi.
Çünkü tadımlık değil bu sevda.
***
Güzel şey galibiyet,
Gol sonrası kenetlenmek,
Maç bitince göz yaşı dökmek…
Tabi ki hala sapa sağlam değil bardak.
Bizim ellerimizde hala, bırakırsak dağılacak,
Ama şimdi yapılması gereken;
Bardağın hem boş hem de ‘Bolu’ tarafını görmek.
Neleri yanlış yaptık olmadı,
Neleri doğru yaptık oldu?
Ve bardak, biraz olsun doldu…
Süleyman YENGİL