Ahmet Talimciler-Sabah
Pazar gecesi Ksk ile Göztepe arasında oynanan karşılaşmanın arkasından söylenebilecek olan pek çok şey var. Bunların en önemlisi il güvenlik kurulunun almış olduğu karar sonrasında Göztepe taraftarlarının Pazar günlerinin öğleden sonrasını tamamen Atatürk Stadyumu gibi son derece ilkel koşullarda hizmet veren bir tesiste geçirmek zorunda bırakılmalarıdır. Güvenlik adı altında insanlara eziyet etmeyi artık bırakmak zorundayız, hiç kimse evet hiç kimse böylesine insanlık dışı muameleyi hak etmiyor. Göztepe taraftarlarına yaşatılan bu davranışı başta Karşıyaka taraftarları olmak üzere bütün taraftar topluluklarının ortak biçimde protesto etmeleri gerekiyor. Karşıyaka taraftarları ilk yarıda da aynı şey bize yapıldı ne var yani dememeli ve bu oyunun parçası olan rakiplerinin haklarına da sahip çıkmalılar. Çünkü tutkuyla bağlı oldukları oyun ve bu oyuna yönelik olarak getirilen düzenlemeler çerçevesinde geliştirilen yasaklarla birlikte hiçbir şey, buna rakipleriniz de dahil olmak üzere eskisi gibi olmayacak. Zamanın değiştiğini görmeli ve aynı gemide farklı kamaralarda yolculuk eden rakipleriyle birlikte işbirliği içerisinde çıkarlarını savunmak durumundalar.
Stadyum yapılsın diyerek kamuoyu oluşturmaya çalışanlar; şehrin göbeğinde yer alan ve adeta terk edilmiş konumunda bulunan Atatürk Stadyumunu revize etmek suretiyle İzmir kentine ve takımlarına kazandırma yolunda niçin adım atmazlar! Bir başka önemli soru da bu kadar çok güvenlik ve yasal düzenlemeler diyerek yola çıkanların Pazar gecesi sürekli olarak ortalığı yangın yerine çeviren meşale ve ses bombalarının içeriye nasıl girdiği ya da sokulduğu konusunda bir açıklamaları olup olmayacağıdır. Maç sonrası Göztepe taraftarlarının maruz bırakıldığı muamelede üzerinde durulmayı ve sorgulanmayı fazlasıyla hak ediyor. Gerçekten çağdaş bir kent ve onun insanlarının maç önü ve sonrası yaşadıkları ya da onlara yaşatılanların yüksek sesle dile getirilmesi ve yaşananlarda suçu olanların belirlenmesi büyük önem taşıyor. Gözümüzü maçın 35. dakikasındaki meşalelere, sadece 3G teknolojisi ile saptanan küfürlere ve maç sonunda yaşanan gerilimlerle oluşan görüntülere odaklamak yerine gerçeklere yöneltmeliyiz. Ancak bu şekilde tüm bu yaşanan gelişmelerin gerçek nedenlerini saptayabilir ve bundan sonra çözümler üretebiliriz.