Başlık zannediyorum herkese biraz garip geldi, ama bu başlık şu anda içinde
bulunduğumuz durumu , genel olarak da dünya futbolunun içinde olduğu durumu
net bir şekilde açıklıyor..

Altınbaş Holding kulübü aldığı günden beri tesis konusunda "bana göre"
hiçbir ciddi adım atmadan günü kurtarma amaçlı kadro ve teknik
direktörlerle bugüne kadar geldi. Amatör ligden , Bank Asya'ya kadar
yükseldik.

Herkes bugüne kadar önemli olanın öncelikle Amatör, 3.lig, ve 2 lig
yükselme guplarından bir an önce yükselerek Bank Asya Ligine yükselmenin
önemli olduğu konusuda hemfikirdi, bizler kulüple ilgili olarak yapılacak
önemli atılımların Bank Asya'ya yükselmeyle beraber başlayacağını ,
tesis yapımının bu seneden itibaren
başlayacağını , bunun Altınbaş Holding'in öncelikli planı olduğunu
zannediyorduk.

Ancak hiçbirşey maalesef umduğumuz gibi olmadı, Özellikle bu sene Kulüp
Yönetimi hiçbir şekilde taraftarla muhatap olmamayı , taraftarın dile
getirdiklerini sanki taraftar kulübün kötülüğünü istiyormuş gibi davranarak
hep kulak arkası etti. Kulüp Yönetiminin İzmir'de bulunan temsilcisi Serdar
Samur'un ve Sportif Direktör Ali Gültiken'in bu seneki tavırları genel
olarak taraftarı yok sayma eğiliminde olduklarını açıkça gösteriyor..

Sene Başından itibaren uygulanan bilet politikası tam bir fiyasko.. Süper
lig maçları 1-10-15 liraya izlenebilirken Atatür Stadı gibi bir stadda
kapalı tribünde bazen maçları 30 lira bazen 20 lira Açık tribünde ise
15-10 Tl aralığında izeyebiliyoruz.. TRT her maçımızı naklen yayınlamasına
rağmen bu bilet fiyatlarında ısrar ediliyor, Store Mağazalarında satılan
ürünler inanılmaz pahalı fiyatlarla , kalite -fiyat dengesi
gözetilmeksizin satılıyor.. Buna rağmen hepimiz store'lardan alışveriş
ediyoruz.. Sadece Karşıyaka maçından önce Store'ların yaptığı ciro keşke
kulüp yönetimi tarafından açıklansa..

Tesis konusunda Sarnıç tamam , Urla bitti , denilerek devamlı
uyutuluyoruz.. Zannediyorum hiç kimse kazma vurulmadan artık bu tesis
haberlerine inanmaz..

GHD'nin almış olduğu arazi konusunda ise kulüp yönetiminde bir memnuniyet
olacağına tamamen bir memnuniyetsizlik hakim, 110 kişinin ayda 20 lira
toplayarak aldığı Seferihisar'da ki 15 dönümlük arazi konusunda yapılması
gereken Taraftarımıza Teşekkür Ederiz denmesi iken , tamamen bu olayın yok
sayılması aslında net olarak Yönetimin bizlere bakış açısını
gösteriyor.. Herhalde GHD'nin bu araziyi bedelsiz olarak Göztepe A.Ş'ye
devretmesini istiyorlar ki bu da Göztepe A.:Ş'nin sahibi Altınbaş Holding
olduğu için imkansız bir durum..

Yapılan transferler, transfer dedikoduları , teknik direktörler ise tam
anlamıyla fiyasko.. Geçen Sene Şampiyon olan takımın üzerine 3
kaliteli yabancı ve iki yerli futbolcu transferiyle bana göre şu anda
ilk üçte yer alabilecek bir takım yaratılabilecekken , geçen
seneki şampiyon kadronun büyük bölümü dağıtılarak , yerlerine gönderilen
oyuncuların  yarı performansını sergileyemeyen oyuncularla yolumuza devam
ediyoruz.. Gelecek sene yine bu kadronun büyük bölümü gönderilecek ve
yerlerine yine değişik isimler gelecek.. Bu anlamda da sportif başarı
sadece gündelik sonuçlarla sürüp gidecek gibi gözüküyor..

Bizlere bakış aynen başlıktaki gibi.. Eğer Store'larda alışveriş
ediyorsanız , eşinize , dostunuza store'dan hediyeler alıyorsanız , kombine
alıyorsanız, ya da maçlara gelerek rezalet bir stadda 10-30 lira vererek
karda kışta eziyet çekiyorsanız, Kulüp Yönetimi tarafından arandığınızda
reklam , stad tabelaları, futbol takımına yemek, kahvaltı gibi
organizasyonlara sponsor oluyorsanız, İmam Altınbaş İzmir'de maça
geldiğinde "İşte İmam İşte Cemaat" diye bağırıp başkanınızı onore
ediyorsanız, ama hiçbir şekilde yönetimi eleştirmiyorsanız , hep verip ,
hiç sesinizi çıkarmıyorsanız en iyi taraftar sizsiniz.. Önemli Olan sizin
kredi kartınızın ne kadarlık kısmının Göztepe'ye harcandığı , bunun dışında
başka hiçbirşeyin önemi yok.. 30 lira verip Karşıyaka maçında stada hayvan
ahırlarına alınır gibi alınmak, stada grdiğinde su bulamamak, kış günü maça
gittiğinde 8 kat giyinerek gitmek , buna rağmen donmak , maçtan sonra 3 gün
hasta olmak, bunların hiçbiri onların umrunda değil...

Yüzlerce taraftar deplasmana gitmiş , takımını desteklemiş , kimisi
otobüsle ,kimisi özel araç tutarak kimisi uçakla deplasman tribünündeki
yerini almış, Göztepe için haykırmış bunların hiçbir önemi yok , sizler bu
kadar masraf yapacağınıza neden bu harcadığınız miktarları store'lardan
alışveriş yaparak ya da kulübe bağış yaparak yönetim gözünde "gerçek
taraftar " olmadınız ki? "Kardeşim neden Hentbol şubesi ile
ilgileniyorsunuz , oraya onca masraf yapacağınıza futbol kombinelerinden
daha fazla alsanıza, store'lar yağmalasanıza, ne gerek var Hentbol'e ..."

Kısacası onların anladığı  taraftarlık kredi kartı limitiniz kadardır..
Ama bilmeleri gereken şu var zaten paramız çok olsaydı kulübü kimselere
bırakmaz , ihalede biz alırdık..

Burak Saylam

Göztepelist maillistten alıntıdır...