Son beş aydır ülke gündeminin en önemli maddesi neredeyse futbol haline geldi. Türkiye futbol federasyonunun 3 Temmuz sonrası yaşanan süreçte alamadığı kararların geleceğe dönük etkilerinin daha da fazla hissedilmeye başlanacağı bir döneme girildi. Olayın mahkeme boyutu başladığında çok daha sıkıntılı bir dönem Türk futbolunu bekliyor olacak ve bundan sadece Süper ligdeki takımlar değil başta Bank Asya 1.lig olmak üzere tüm ülke futbolu etkilenecektir. Yaşanan sürecin yaratabileceği olası etkileri en alt düzeyde atlatabilmek için kulüplerimizin ileriye dönük olarak yönetsel anlamda alması gereken tedbirler gündeme bir an önce sokulmalıdır. Başta Ege bölgesini Süper ligde başarı ile temsil eden Manisaspor kulübü olmak üzere, Bank Asya’daki temsilcilerimizde gelişmelere hazırlıklı olmak durumundadırlar. Şike sonrası yaşanan tartışmalar taraftarlar açısından futbolun güzelliğine büyük bir sekte indirmiş olsa bile oyunun tekrar asli sahiplerine geri döndürülebilmesi için başta taraftarlar olmak üzere futbolun tüm aktörlerine büyük işler düşmektedir. Türkiye futbol federasyonu ‘marka değeri’ adı altında yaptığı girişimlerden çok daha fazlasını oyunun gerçek anlamına döndürülmesi doğrultusunda harcamak zorundadır. Aksi takdirde ‘marka değeri’ni sahiplenecek ya da bu değere para ödeyecek taraftar ya da onların bakış açısıyla müşteri bulmaları bir hayli zorlaşacaktır.
Futbolun en önemli güzelliği sonucun belirsizliği ilkesidir, şike aracılığı ile bu durumun ortadan kaldırılması, aslında ‘oyunun’ ortadan kaldırılması demektir. Şikeyi ekonomik ve sosyal bir takım değerler (marka değeri, naklen yayın ücretleri, maaşlar, oy potansiyeli vb. gibi) üzerinden aklamaya çalışmak, toplumsal hayatımızın sadece bugününe değil aynı zamanda geleceğine de ipotek koymak anlamına gelecektir. Futbol üzerinden ‘normalleştirilmeye’ çalışılan bu gibi değer yargılarını hiçbir mazeret üretmeden ve kolayına kaçmadan reddetmek zorundayız. Aksi takdirde futbol dolayımı ile yaşantılarımıza ortak edilen bu ‘ahlaksız teklif’ önce futbol sahalarını ardından medya aracılığı ile tüm yaşantımızı esir alacaktır.
Ahmet Talimciler