Bank Asya 1.liginde mücadele eden Ege ekiplerinden Karşıyaka, Göztepe ve Denizlispor’un arka arkaya başarısız sonuçlar alması ve bu ekiplerden ikisinin teknik adam değişikliğine gitmelerinin(diğerinin koltuğu da sallanıyor) ardından gözler transferlere çevrildi. Bu kulüplerin yaptıkları transferlerde toplamda 59 oyuncu gönderip 52 yeni transfer yapmalarına rağmen ligin dibine demir attıkları ve bir türlü istenilen başarıyı yakalayamadıkları gündeme getirildi. 100. yılında süper lige çıkmak isteyen Karşıyaka Spor Kulübü 23 futbolcusunu gönderip yerlerine 20 yeni futbolcu transfer ederek bir rekora da imza atarken, Göztepe Spor Kulübü de ezeli rakibinden hiç geride kalmayacak şekilde 16 futbolcuyu gönderip 15 yeni isimle sezona başlamayı tercih etti. Denizlispor da ise 20 kişi gönderildi buna karşın 17 yeni takviye ile yola devam etme kararı alındı ancak sezonun hemen başında teknik direktörle de yollar ayrıldı. Bu kadar çok futbolcu transferinin yaratacağı mali boyuta hiç değinmeden sadece istikrar üzerinden giderek bile çok fazla şey söylenebilir.
Bayramın ikinci günü Egeli Sabah’ın spor sayfasında İzmir Süper Lig’de! Başlıklı son derece çarpıcı bir haber yer almaktaydı. İzmir Süper Ligde temsil edilmemesine rağmen ligde 30 futbolcu bu kentin takımlarında yetişip süper ligin yolunu tutmuşlardı ve bunlar içinde Fenerbahçeli Semih, Beşiktaşlı Cenk ve Galatasaraylı Yekta’nın yanı sıra Necati ve Çağdaş gibi isimler ön plana çıkıyordu. Kayserispor’da 18 yaşında Galatasaray’a karşı ilk on birde mücadele eden Okay Yokuşlu Altay’dan transfer edilmişti. Öyleyse aslında şunu açık yüreklilikle tartışmaya açmalıyız. İzmir ve Ege bölgesi futbolcu yetiştirme açısından her dönem çok verimli alanlar olmuştur ancak bu başarıyı futbol kulüpleri düzeyinde ne yazık ki gösterememişlerdir. 1980 sonrası değişen Türkiye şartlarına ayak uydurma konusunda ise son derece başarısız bir sınav vermişlerdir. Futbolcu yetiştiren ancak yetiştirdiği değerlere sahip çıkamayan bir kentin ve o kentin kulüplerinin sadece transferlerle başarı kazanacaklarını düşünmeleri hayalperestliktir. İzmir kulüpleri kötü yönetilmektedir ve bu kötü yönetimin cezasını hem kulüpler hem de bizatihi İzmir kentinin kendisi ödemek zorunda bırakılmaktadır.
Ahmet Talimciler