Sizde yapın. Gerçekten çok güzel oluyor. Bazı duyguları belki çoktan unutmuştuk. Amatörce sevmeyi karşılık beklemeden vermeyi. Hiç bir neden aramadan koşuşturmayı. Bazen sevmek ve ilgi beklediğin yüzlerden karşılık bulamasan da devam etmeyi. Bir küheylanın çatlarcasına koşması , koşarken ölmesi gibi. Beni yatağımda öldürme, rahat yatağımda canımı alma Allah'ım diyen civanmertler gibi koşturmayı. Dini imanı para olmuş , profesyonellik olmuş yusyuvarlak dünyada köşeli köşeli konuşup köşeli köşeli hareket etmeyi de özlemişiz. Allah'a bir can borcumuzun olduğunu unutmadan ağzımızdan çıkacak sözlerle şunu kırmayalım bunu bozmayalım endişesine kapılmadan dobra dobra konuşmayı da özlemişiz. "Tribünlerde bir model ortaya koyalım. Güzel şeyler yapalım. Hareket noktamız SEVGİ olsun. FEDAKARLIK olsun. O zaman İZMİR için de belki bir ışık oluruz , bir yol gösterici oluruz." deyip yola çıktığımızda oldukça az kişiydik ve hiç birimiz iş adamı değildi. Belki şimdi sayıca daha fazlayız ama hala içimizdeki iş adamı sayısı oldukça az. "Herkes bir araya gelsin biz de formülümüzü söyleyelim. Bu tribünlerin belediyeye de holdinge de ihtiyacı yok. Kendi dinamiklerimiz bizi takımımızın arkasından dünyanın öbür ucuna götürmeye de yeter hentbol takımının şampiyonlar ligine katılmasına da ." dedik. Öyle absürd tepkiler geldi ki. Kimisi liderliğe oynuyor dedi. Yönetim Kurulu üyesi olmaktan onur duyduğum YALI Derneği başkanı BEHÇET ŞENÖZHÜR ve diğer dernek mensupları çok çok iyi bilirler ki bir günden bir güne gidilen deplasmanlarda tribünlere yüzümü dönüp Behçet'in yanında şunu da yapın dememişimdir. Hep kardeşlerimin içinde onlarla omuz omuza nefesim yettiğince , yaşım elverdiğince bağırmışmdır. Sıradan bir nefer olmaya gayret etmişimdir. Bu hiç değişmeyecek. Kimisi de paran çoksa al arkadaşlarını deplasmanlara git. Bak keyfine yazdı :)) Biz zaten arkadaşlarımızla gücümüzün yettiği her yere gidiyoruz. Tek sıkıntımız pazartesi dönüşü mesaiye yetişebilmek. Çünkü arabadakilerin tamamı ya işçi , ya memur ya da öğrenci. Ha bu arada deplasmanlara giderken mesafe tanımadan öğrenci kardeşlerimizden sadece 10.-TL alıyoruz. Evet yanlış okumadınız sadece 10.-TL. Hentbol takımımız için 4.200.-TL. bütçe ayırdık. İlk taksitimizi de gönderdik. Göndermeye de devam edeceğiz. İzmir'den 600 km. uzaktayız ama biz GÖZTEPE'liyiz. Bütün bunları nasıl mı yapıyoruz ? 14 Haziran ve 29 Ekim de iki gece düzenliyoruz. Mail listemiz 120 kişi. Yürütme Kurulu adını verdiğimiz kemik tayfa ise 29 çalışan 11 öğrenci toplam 40 kişi. Basılan biletlerin çoğunluğunu zaten bu 29 kişi arasında eritiyor. Herkes gücüne göre kimisi 1 alıyor kimisi 25. Ama alıyor işte. Çorbaya biraz tuz atıyor muhakkak. Toplanan paralardan masraflar düşünce , hentbol takımına verilecek bütçe ayrılıyor. Sonra da oturup ince ince deplasmanlar maliyet hesabı çıkartılıyor. Araçlara binen öğrencilerden 10.-TL. çalışanlardan 50.-TL alınıyor. Mesafe neresi olursa olsun. Bu ücretin içerisine giderken ya da dönerken bir tas sıcacık çorbada dahil oluyor. Hatta bazen keseke maçında olduğu gibi bir söğüş:)) Helali hoş olsun kardeşlerimize. Çok güzel oluyor. Bizim formülümüz bu. Bunu tüm derneklere öneriyoruz. Kendi yağımızla kavrulmak mümkün. 14 haziran ve 29 ekimlerin anlamı çok büyük. Tüm dernekler kafa kafaya verip muhteşem organizasyonlar ile bütün bir senenin deplasmanlarını ve hentbol takımını finanse edebilirler. Biz 40 kişi ile yukarıdakileri başarıyoruz. Sizler İzmir'de çok daha mükemmelini yapabilirsiniz. Bu etkinliklerde bizlerden maddi manevi yardımlarını hiç esirgemeyen , YALI DERNEĞİ , GÖZTEPEYE HİZMET DERNEĞİ , GÖZTEPELİST YÜRÜTME KURULU ve isim isim sayamayacağım tüm değerli dostlarımıza çok çok teşekkürler ediyoruz. Yardımlarınızın omuzlarımıza nasıl bir sorumluluk yüklediğini çok iyi biliyoruz. Bunlara layık olmak için çalışıyoruz. Elimizdeki az para ile borç harç bir araç alıp onu kiralama yoluna gidebilirsek sanırım gelecek sezonlar bizim için çok daha kolay geçecek. Umarım başarabiliriz. Dualarınızı eksik etmeyin.