Bu soruşturma bize tarihi bir fırsat sunuyor. 'Masa başı ligi'yle aramızdaki
bağların kopması için bu fırsatın değerlendirilmesi gerekiyor. Yani
birleşmeyelim ayrışalım.
3 Temmuz Pazar 2011... Bu tarihi unutmayacağız. Türk futbolunun tıpası o gün
çıktı. Günlerdir başka hiçbir şey tartışmıyoruz. Gün geçmiyor ki yeni bir
belge çıkmasın, yeni bir bilgi gelmesin. Kapsam genişledikçe girdap büyüyor,
futbolun karanlık yüzü her gün biraz daha deşifre oluyor.
Tuttuğunuz takıma, baktığınız yere, dünya görüşünüze göre değişen yorumlar
dinliyoruz. Herkes kendi akıl yürütme yeteneği ölçüsünde sorulara cevap
arıyor.
"Neden şimdi"ciler var... "Hep vardı" diyorlar, "Futbolun tarihi bunlarla
dolu" diyorlar. "O zaman bu işte bir bit yeniği var" diyorlar. Arkası
senaryolar, senaryolar...
"Neden biz"ciler var... "Herkes yapıyor, biz kurban oluyoruz" diyorlar. "Başa
oynamayanlar masum mu" diyorlar soruyorlar... Adaleti eksik buluyorlar.
"Nihayet"çiler var... Adaletin, emniyetin iddialarını ayakta alkışlıyorlar.
"Beter olsunlar", diyorlar. Ama her şeye inanırken, her şeyi sayfalarından
faş ederken bazen ofsayta düşüyorlar.
Bir de "Düzenin bekçileri" var... Soruşturmanın her zaafından güç topluyorlar.
Buldukları her oluktan düzenin değirmenine su taşıyorlar. Dört ay sonra her
şey unutulur sanıyorlar... Ama taş gibiler, dimdikler ayaktalar. Ve 'birlik
olalım' masalları okuyorlar.
Bir de BİZ varız. Olup bitene karşı inadına 'cahil', işin içinden çıkamayan,
mutsuz ve elinde yol gösterici senaryosu olmayan, karanlığa baktıkça içi
kararan bir BİZ. Kim o 'biz'? Futbolun sadece sahada oynandığında güzel
olabileceğine inanan, bu 'oyunun etrafındaki oyunun' kurallarından bihaber,
politik olarak yani 'tercihan' saf futbol sevdalıları. Aramızda onlarca
teknik adam, yüzlerce futbolcu, binlerce taraftar var. Bu oyunda emekten,
alınterinden başka bir şey tanımayan kesimler bunlar. Bakın yönetici kesimi
nasıl gösterdi 'sınıf tavrını'. Arada birkaç çatlak sese ayar vermek için en
kenarda kalanlar bile lafa giriyor. Onlar istiyor ki, futbolun 'masa başı
ligi' bitmesin, revize edilsin. Onlar istiyor ki, düzen bir şekilde devam
etsin. Biz de bu ittifakın teferruatı olalım.
*Biz ve onlar...*
Ama bu mızrağı sığdıracak çuvalları yok artık. Bülent Somay ne güzel yazdı
geçen pazar. 'Bildiğimizi bilmediğimiz' şeyler vardı. Yani bilip de
bilmezlikten gelme sanatının gölgesinde geçiyordu günler. Ama artık kimsenin
bu lüksü kalmadı. Bilinçaltı su yüzüne çıktı. Biliyoruz, bildiğimizi de
biliyoruz ve tiksiniyoruz. Artık bir BİZ var, bir de ONLAR. Gün birleşme
değil ayrışma günü...
Peki neden susuyoruz? Çarşı'nın o güzel metninden hareket etsek...
Sarı-Lacivert, Sarı-Kırmızı, Bordo-Mavi avazlardan da ses çıksa. Anadolu
futbolu devriminden bahsedenler, devrimi buradan başlatsa... Geçmişle
hesaplaşacaksak ve bunu hep birlikte yapsak... Temizliğine kefil olduğumuz
futbolcuları bu sürece dahil etsek... Dürüst teknik adamlara inisiyatif
versek... Bu işe şimdilik hiç bulaşmayarak büyük bir iş başaran hakemleri de
çağırsak... Bir platform oluştursak ve desek ki "Ey futbolun kendini muktedir
sanan kifayetsiz muhterisleri. Sizin güç paylaşımınızı da, iktidarla
flörtünüzü de, birbirinizle çekişmenizi de reddediyoruz. Yargıya saygımız
var, ama sünmüş soruşturmalar, idari pratik haline gelen sürüncemeler,
usulsüzlükler bizi kaygılandırıyor. Biz futbolumuzu kirletenleri deşifre ve
teşhir etmek istiyoruz. Hemen bir 'Hakikat Komisyonu' kurulsun. 'Siz bu
işler nasıl dönüyor, bilmiyorsunuz' diyen herkesten hesap sorulsun. Bu
konuda imalı yazılar yazanlar ifade versin. O 'çokbilmişler' biz 'cahilleri'
aydınlatsın. Kulüplerde sadece bu 'masa başı ligi' işinden anladığı için
görev alanlar konuşsun. Karşılığında da 'Etkin Pişmanlık' hükümleri devreye
girsin, bu adamlar futboldan ihraç edilsin, karşılığında da cezai indirimler
alsınlar. Futbolu bir mevki, bir nüfuz aracı olarak görenler ayıklansın.
Yeni bir 'futbol kültürü' yaratalım. Futbolun gerçek bileşenleri seçsin
Futbol Federasyonu yönetimini. Sadece kulüpler değil. Disiplini, yargısı,
tahkimi adilane oluşsun. MHK bağımsız olsun. Taraftarın futbolun gidişatında
sözü dinlensin. Futbolcular, sendikasını kursun. Ve bu oyunu sahanın
çizgilerinin dışına taşıyanlardan kurtulalım. Fırsat bu fırsat..."
*Her şey 'Adaletspor' için*
Bu çağrıyı saf, romantik bulanlara bir uyarım var: Hepimiz bir yol
ayrımındayız. Ya oturup seyirci kalacağız olan bitene ve yine hesaplaşmanın
matematiğini çözmekle uğraşacağız. Bu sırada onlar da strateji savaşlarıyla
yeni bir güç paylaşımı ve düzen yaratacaklar. Ya da ayağa kalkıp bağıracağız
ve maçı bizim lehimize çevireceğiz. Futbolcular, teknik adamlar, hakemler ve
taraftarlar! Bu oyunun piyonu olarak kalmaya devam mı edeceksiniz, yoksa
'asıl özne' olduğunu hatırlayıp futbola sahip mi çıkacaksınız? Ekonomik
nedenlerle kuramadığınız sendikayı, onurunuz için kurmanın tam zamanı değil
mi? Bakın 'onlar' yekpare beton gibi duruyorlar. Şunu anlamamız gerek: Bu
beton ancak çoğulcu, demokratik, iyi örgütlenmiş bir mozaikle kırılır.
Adaletspor için belki de son gol şansı bu.
Ey futbol sevgisi taraftarlığına ağır basanlar! Bu oyunu sevmeye devam
edebilmek için birleşin. Yoksa, onurunuzdan başka kaybedecek hiçbir şeyiniz
kalmayacak.
Bağış ERTEN- Radikal Gazetesi, 16.07.2011
Birlik Değil, Ayrışma Zamanı
- Ayrıntılar
YORUMLAR
KÖŞE YAZILARI
-
İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var?
10 May 2020Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund...
-
Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik...
12 Nisan 2020Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var...
-
Gözyaşları...
21 Nisan 2019Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,...
-
Göztepe TEK Büyüktür.
28 Nisan 2018Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...
Diğer yazılar: