Zor günlerdi. Önce şiddetli bir fırtına ardından tipi , kar, boran.
Oradan oraya savurdu her şeyi. Her şeyi savurdu da , kan ve gözyaşıyla
yoğrulmuş , her fırtınada daha bir diklenmiş taraftarı savuramadı nice
badireler. Cefakar taraftar amatör lig gördü. İhanetleri gördü. Çalanlar,
çırpanlar. Şaşaalı günlerde başta güreşen , her yerde görünen ağabeylerin
bir bir tribünden kaybolduğunu gördü. Side’de , Aliağa maçından sonra
emektar Alsancak’ta , Gürsel Aksel’de ve dünyanın dört bir yanında aynı
anda gözyaşları döküldü.
Zor günlerdi. Önce şiddetli bir fırtına ardından tipi , kar, boran.
Oradan oraya savurdu her şeyi. Bir Allah’ın kulu çıkıp ta ; “Ya ne oluyoruz ?
Söz konusu ŞANLI GÖZTEPE. Neden kimse sahip çıkmıyor ? TMSF el
koydu da neden 5 senedir bu kulübü satışa çıkartmıyor ? Göz göre göre
uçuruma yuvarlıyor ?” demedi. Bir zamanlar bizans’ın kedisi , kuşu Avrupa
kapılarından süklüm püklüm dönerken tüm Türkiye’yi sevinçten sokaklara
dökmenin , Avrupa’da yarı final oynamanın cezası buydu sanırım.
Ya da yıllarca kin besleyenlerin intikamlarını bir şekilde almasıydı.
Zor günlerdi. Önce şiddetli bir fırtına ardından tipi , kar, boran.
Oradan oraya savurdu her şeyi. Ama kökleri çok çok derinde olan bir
tribün geleneği vardı GÖZTEPE’nin. Sevdalıları vardı. GÖZTEPE’sini her
şeyden aziz bilen , bütçesini, tatilini , düğününü , mesaisini hasılı
hayatını GÖZTEPE’sine göre ayarlayan , programını ona göre yapan
insanlar vardı. Seyircisiz maçına 3.000 kişi gitti önce. Dere tepe köy
kasaba demedi bu sevdalılar. Ama 100 kişi ama 1.000 kişi. Gittiler.
Gidildi. Arma her nerde olursa olsun yalnız bırakılmadı.
Lüleburgaz , Fethiye, İskenderun , Isparta, Bugsaş ve diğerleri
kötü birer kabus olarak kaldı geride. Oradakiler yaptıkları ile kaldılar.
Efsane bir kez daha kendini hatırlattı. Hatay, Tavşanlı , illa ki MARDİN ,
Şanlıurfa gibi burada ismini sayamadığım nice deplasmanlarda nice insan evladı insanlarla tanışıldı dostluklar kuruldu. Onlara da selam
olsun buradan.
Taraftar SADAKAT sınavını ŞEREFİ ile verdi. Şimdi artık
gözyaşlarının kederden değil sevinçten döküleceği gündür. Sela okutup
lokma döken insanlara ; “merhaba nerede kalmıştık beyler ?” deme
zamanıdır. Atatürk Stadını hınca hınç doldurup İZMİR = GÖZTEPE
denklemini bir kez daha gözler önüne serme günüdür. İzmir’de Bizans
formaları ile değil , şehrin gerçek marka değeri ŞANLI GÖZTEPE ARMASI ile gezilebileceğini gösterme günüdür.
Zaman TEK BÜYÜK GÖZTEPE diye haykırma günüdür.
SADAKAT ve ŞEREF ile.
NE OLURSA OLSUN GÖZTEPE’MİZE BİR ŞEY OLMASIN…
MUSTAFA DALYANOĞLU…
NOT : Yazı başlığı Antalya’dan UĞUR ÇİFTÇİ kardeşimize aittir.