Yerel rekabet her zaman o rekabeti yaşayan kulüplerin gelişmesine neden olur. Rekabetin bittiği yerde çöküş başlar. Koskoca ligde bir sürü rakibiniz vardır ama kendi bölgenizde, kendi kentinizdeki rakiplerle giriştiğiniz ezeli rekabet olmadık başarılara imza attırır. Göztepe’nin geçmişte amatör kümelere kadar tökezlemesinin ilk ve asıl nedeni ezeli rakibi Karşıyaka ile gruplarının ayrıldığı sezondur. Ve o sezondan sonra ittire kaktıra giden iki takım inanılmaz erozyona uğramış ve başarısız sezonlar yaşamıştır. Göztepe arka arkaya her sezon düşmüş, Karşıyaka 2B’ye kadar inmiştir. İzmir futbolunun potansiyelini aktif enerjiye dönüştürmesi için öncelikle Karşıyaka-Göztepe rekabeti gereklidir. Yerel rekabetin neler kazandırdığını bu sezon da gördük aslında. Birçok maçta tel, tel dökülen kendi sahasında doğru dürüst maç kazanamayan Altay, Karşıyaka’yı her iki maçta da yendi. Düşmemek için mücadele eden Altay’ın bu iki maçı kazanamadığını düşünün. Şu anki puanından altı puanı silin ve Altay 21 puanla, 16 sırada ve kesinlikle düşerdi. Gördünüz mü yerel rekabetin nelere kadir olduğunu. Altay kurtuluşunu ilan ederse, Karşıyaka’yı yerel rekabet nedeniyle her iki maçta da yenmesine borçludur. İzmir takımlarının girdiği bu rekabete bir sözüm yok. Benim derdim; sadece birbirlerine karşı bilenmeleri. Sanki Bank Asya 1.Lig’inde başka takım yokmuş gibi; birbirlerine kurt, diğer rakiplerine kuzu görüntüsü sergilemelerine illet oluyorum. Şimdi Göztepe’nin Bank Asya 1.Lig’ine çıkacağı günü dört gözle bekliyorum. Çıkarsa, görün bakın diğer takımlar nasıl hizaya gelecek. Rekabet nasıl kızışacak. Ama çıkamazsa yine İzmir’in bu “gece kondu” futbol anlayışıyla yönetilen kulüplerin nefesiz tıkanmış futbolunu kahırla izleyeceğiz.
Süleyman Alasya