Sanırım bazen futbol takımımızın başarısı ya da başarısızlığı ile o kadar meşgul oluyoruz ki , teferruatta kaybolup gidiyoruz. Bir çok güzel şeyin farkına varamıyoruz ya da unutup gidiyoruz.
Tribünlerde avazımız çıktığı kadar , “Biz değilmiydik tam 18 yıl bekleyen , dertlerine dert ekleyen , biz değilmiydik peşinden ölüme giden , seninle ağlayıp gülen. “ diyerek haykırırken , bir bakıyorsunuz , koca İzmir’de hentbol takımına destek olabilmek için düzenlenen yemeğe 17 kişi katılmış.
Hem de bu 17 nin 4 ü Antalya’dan kalkıp gelmişler. (Bu arada yemeğe katılan YALI DERNEĞİ BAŞKANI BEHÇET ŞENÖZHÜR Kardeşimize , Tolga kardeşimize ve YALI DERNEĞİ’nin diğer sayın üyelerine GÖZTEPE’YE HİZMET DERNEĞİ Başkanı Sayın MERT ARAS’a ve hizmet Derneğinin değerli üyelerine çok teşekkür ederiz.)
Tribünlerde , “ fedadır sana her bir damlası , ister kan olsun isterse gözyaşı , son sözü yok ki bu aşkın bize , ARMA NERDEYSE TARAFTARIN PEŞİNDE” derken , bir bakıyorsunuz ki , armayı futbol dışında temsil etmeye çalışan , doktorsuz , ilaçsız , tam anlamı ile çile çekerek bu işi başarmaya çalışan , hem A takımının hem de alt yapının sağlıklı bir şekilde yürüyebilmesi için çalmadık kapı bırakmayan hentbol takımı yapayalnız kalıvermiş.
Biz yıllarca İstanbul Takımlarını tutanları , ekran başından takım tutmakla eleştirdik. Yılda bir iki kez o da bulunduğu şehre gelirse tribünlerine giderek , işportadan çakma formaları alarak , birbirleri ile anlamsız ve mantıksız takım kavgalarına tutuşmakla, hasılı kelam dertsiz tasasız takım tutmuş olmak için takım tutmakla eleştirdik. Onlara hep “ÇİLESİNİ ÇEKMEDİĞİN DERT SENİN DEĞİLDİR” dedik. Kendi şehrimizin insanları , kelli felli yöneticileri , “Ya arkadaş koca İzmir’den bir tane takım olmalı mutlaka süper ligde. İzmir’li ve Ege’li futbol seyircisi anlı şanlı İstanbul takımlarını izlemekten mahrum kalmamalı “ diyerek çok bilimsel ve sosyolojik tahliller yaparken suratlarına tükürdük. “Sizin elinizde GÖZTEPE gibi bir değer varken niye sahte ve yalan hayallerin peşinden koşuyorsunuz ?” dedik…
Canım Anadolu’mun güzide takımları , vergi ve SGK borçları altında inim inim inlerken , bedava stadlar , vergi indirimleri , ballı börekli yayın ihaleleri , reklam gelirleri , haksız rekabet içerisindeki store satışları ile semirmesine rağmen elle tutulur bir başarıyı kendisine gönül vermiş yurdum insanına sunamayan renklere inat kendi şehrimizin takımına gönül verdik. Ama sadece futbol takımına değil.
Cuma akşamı ANTALYA’da GÖZTEPE GENÇLİK VE SPOR KULÜBÜ HENTBOL TAKIMINA destek olabilmek amacı ile bir yemekte 40 Kişilik güzide bir toplulukla bir araya gelen , cumartesi günü ANTALYA’ya gelen hentbol takımımızı kahvaltıyı takiben otele yerleştiren , sonrasında da ANTALYA’dan ayrılana kadar tek kuruş masraf ettirmeyen , üstüne de yolda yemek masrafı olarak kullanılmak üzere bir miktar parayı kendilerine teslim eden , maçta da 60 dakika boyunca susmayarak , play off oynamak için son şansını kullanacak kadar güçlü bir rakibin karşısında en az oyuncularımız kadar terleyip yorulan , hatta maçın sonlarına doğru maça ortak olan, sesleri ve davulları ile salonu inleten , maç bitiminde kendi takımı ile birlikte rakip takımı da alkışlamayı bilen, taraflı tarafsız salonda bulunan federasyon temsilcisinden rakip takım yöneticisi , oyuncusu ve hocalarına kadar herkesin haklı takdirini kazanarak GÖZTEPE’mizi en güzel bir şekilde temsil eden ANTALYA TAYFA’nın en küçük ferdi , maça annesi ve babası ile birlikte gelen henüz 6 aylık ALP YAVUZKANAT’tan en büyük ferdi FETHİ YURTTAŞ ve EKREM GÜNEŞ ağabeylerimize kadar herkesin huzurunda bir kez daha saygıyla eğiliyorum.
SAĞOLUN , VAROLUN. BU DERT SİZİN.
SAYGILARIMLA…NE OLURSA OLSUN GÖZTEPE’MİZE BİR ŞEY OLMASIN…
MUSTAFA DALYANOĞLU….