Bülent Buda-Milliyet
...Pazartesi mesaisinde de Alsancak Stadı’ndaydık. Tribünlerde muhteşem bir atmosfer.
Alandaki kapışma göze göz dişe diş. Göztepe basıyor, İskenderun direniyor. Ev sahibi soluk alacak delik bırakmıyor. İkinci yarı alanı doğru parselleyen Göztepe pas iletişiminde de etkili. Özcan hocanın 54 ve 59’daki oyun alanı hamleleri yerinde. Takım hızlanıp gole koşuyor. Ferhat 59’da girip 65’te golü çakıyor. Futbol akşamı ışıklanıp parlıyor. Göztepeli futbolcular farkı kaçırıyorlar. 89’da Tayfun santradan başlayan tek kişilik resitalinde kaleciyle karşılaşıyor ve düşürülüyor. Penaltı beklerken, Tayfun ikinci sarıdan soyunma odasına gönderiliyor. Parlayan geceye karanlık çöküyor.
Emeğin ürünü futbol bay hakemin iki dudağı arasından tıslayan düdükle pisleniyor. Açıkçası, futbol böyle adamlarla kirleniyor!
Haftanın açılışını evden televizyonla yaptık. Akhisar-Denizlispor... Eleştirdiğim bir yöntemdi ama Allah için hem rahat hem konforlu, üstüne bir de küfürsüz. Tekrarlar çok işe yarıyor. Hakem düdüklerini futbolcu eylemlerini daha sağlıklı yorumlayabiliyorsunuz.
Sıkı bir Akhisar bekliyordum. Tersine gevşektiler. Denizlisporlu futbolcular ev sahibinin bu halinden olabildiğince yararlandı. Uzunlamasına-enlemesine orta alanı kuşattılar, pas trafiğini oturttular. Önce işi kolayladılar, sonra da bitirdiler.
Akhisarspor kendi alanında bu denli sönük, oynamamalı. Rakibi şaşırtarak baskılı oyunla üzerinde kaos oluşturamazsanız; hele de rakibiniz değerli oyunculara sahipse, sorun yaşamanız kaçınılmaz olur. Görülüyor ki Atilla Hoca’nın, duygularını bir kenara koyarak daha gerçekçi taktik yapılanmaya geçiş sürecini başlatması gerekiyor.
* * *
Akşamına, Atatürk Stadı’ndaydık. Nedir o zeminin hali öyle, kayak pisti gibi. Güya çimlere su verilmiş. O felaketi becerenleri kutlarım! Buca’nın da Galatasaray’ın da oynadığı futbol kötü. Bir de futbol alanı kötü olunca geriye izleyene esnemek kalıyor.
Buca taraftarlarının her maçta arıza çıkarmaya programlanmış özel bir harekat timi var. Çok can sıkıyorlar ve de ayıp ediyorlar. Bucaspor yönetimi, giderek kabak tadı veren, terbiye sınırlarını da epey aşan o seslenişleri hiç de haketmiyor. Bucasporlu futbolcuların kötü Galatasaray karşısında daha etkili, daha girişimci, daha yaratıcı olmaları beklenirdi. Olmadı. Her nasılsa beceremediler. Tüm maçı neredeyse pozisyonsuz bitirdiler. Beraberlikten çıkacak birer puan bile iki takıma fazlayken, eski halinden uzak Galatasaray, olmayacak bir golle üç puanlık piyangoyu kazanan taraf oldu.
* * *
Hafta sonunun finalini ise; ilk üç haftayı galibiyetsiz kapatan iki İzmirlinin derbisiyle yaptık. “Derbilerde takımların düzeyine bakılmaz, havası başkadır” denir.
Bu varsayımla ve bakalım kentimizin Bank Asya 1. Lig’deki çakılı topçuları ne yapacaklar düşüncesiyle oturduk tribündeki yerimize.
Altay’ın daha dinamik başladığı, Karşıyaka’nın bir türlü kendini bulamadığı silik bir ilk yarıydı. Gurur’un penaltıya neden olan girişimi, hala olgunlaşamadığını gösteriyor. En iyi takımlarda bile ateşleyicilere gereksinim var. Altay’da Cenk Ahmet ile Burak bu görevi üstlenirken, Karşıyaka taraflarında tık yok. Herkesin kafasına göre takıldığı bir durum gözleniyor.
Maçın kırıldığı an, Cenk Ahmet’in, Burak’la kurduğu harika iletişimle attığı ikinci golün 5 saniye öncesiydi. O saniyelerde Murat Karakoç’un, Tiago’nun volesine yaptığı perdeleme yaşamsaldı. Karşıyaka, takım olma kültürünün çok gerisinde. Altay ise orta şekerli. Bakalım ilerleyen haftalarda neler gösterecek?
* * *
Pazartesi mesaisinde de Alsancak Stadı’ndaydık. Tribünlerde muhteşem bir atmosfer.
Alandaki kapışma göze göz dişe diş. Göztepe basıyor, İskenderun direniyor. Ev sahibi soluk alacak delik bırakmıyor. İkinci yarı alanı doğru parselleyen Göztepe pas iletişiminde de etkili. Özcan hocanın 54 ve 59’daki oyun alanı hamleleri yerinde. Takım hızlanıp gole koşuyor. Ferhat 59’da girip 65’te golü çakıyor. Futbol akşamı ışıklanıp parlıyor. Göztepeli futbolcular farkı kaçırıyorlar. 89’da Tayfun santradan başlayan tek kişilik resitalinde kaleciyle karşılaşıyor ve düşürülüyor. Penaltı beklerken, Tayfun ikinci sarıdan soyunma odasına gönderiliyor. Parlayan geceye karanlık çöküyor.
Emeğin ürünü futbol bay hakemin iki dudağı arasından tıslayan düdükle pisleniyor. Açıkçası, futbol böyle adamlarla kirleniyor!