Tayyar Özdemir-Yenigün
Liglerin start almasına paralel İzmir Gücü Spor Vakfı ( İZVAK ) 2009-2010 sezonunda yaptıklarını yine yeni sezonda da tekrarlayacak mı yoksa yeni bir düşünce biçimini spor kamuoyunun önüne koyacak mı ? merak ediyorum doğrusu.
Ne demek istiyorum acaba. Bunun için fazla düşünmeye ya da pek geriye gitmeye de gerek yok bence. Levent Ürkmez döneminde başlatılan ve Bucaspor ile ilk adımı atılan tesis kazandırma çalışmaları dışındaki özlemimi dile getirmek istiyorum. O da şu;
Önce İZVAK her geçen gün gerileyen kent spor bilincine aksi bir katkıda bulunmak için her bireyi bir araya getirecek lokal yapacak mı? İkincisi de İZVAK klasik “ Ayın Futbolcusu, Teknik Direktörü, Ayın Takımı” yarışmasının formatını değiştirecek mi? Yoksa bu iki madde yeni sezonda da yine önümüze sürülecek? İşte benim merak ettiğim iki konu bunlardı.
Aslında kentin içindeki bir çok kuruluş gibi İZVAK’ın da büyük bir değişiklik yapması sürpriz ama yine de umudumu yitirmeden bir şeyler anımsatmak ve merakımı gidermek için soruyorum. Devam mı yoksa değişim var mı?
Belki de bu kentin spor bilincindeki klasiklik hiç değişmeyecek. Belli isimler, belli görüşler ve belli adımlar hiçbir kulübü ( Bucaspor dışında) bir yere götürmediğini yıllarca gördük ve bu gün de görüyoruz. İstiyoruz ki, yenilikler ve akılcı duruşlar sergilensin ki, bu kent layık olduğu yerlere sporda da ulaşsın. Ama nedendir bilinir de bir türlü yapılamaz insanlarımız sürekli kendilerinden başkasına saygı göstermezve ezberlirini yaparlar. Ve tabi olarak ta bu güzelim kent bir çok alanda ileriye gitmek bir yana yerinde sayar durur.
İstiyoruz ki, kulüplerin ve gazetecilerin katılımı ile yaratılan İZVAK bir farklı bur duruş içinde olup şu bir avuç spor adımını (Yöneticileri, oyuncuları, spor yazarlarını, hakemleri hatta antrenörleri) bir araya getirip avuç içini ancak dolduracak sorunları tartışma şansını yakalasın. Zira bu konular yılda ve ayda bir kez toplanarak çözülmeyecek ve şimdiye kadar da çözülmedi.
İstanbul’un bizden farkı da zaten şudur; TSYD’nin Levent tesislerinde her alandaki insan buluşur, Gazetecilerin lokallerinde bu insanlara rastlanır, Küçük Kulüp, Moda derken bir çok kulüp bu konuların hizmetindedir. İzmir’deki TSYD başta olmak üzere sosyal tesisleri ne işe yarar ? Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe sosyal tesisleriyle bu günlere uzanırken bizim kentimizin insanları sadece film izler gibi sadece bakıyor.
Bundan önceki İZVAK yönetimlerine de uyarıda bulunmuştuk bu alandaki ilk adım sizlerden gelmeli demiştik. Yazımın başında da belirttiğim gibi iki konuda İZVAK ne yapacak gerçekten merak içindeyim. Çünkü ben de bu kuruluşun üyesiyim ve bu kuruluşun canlı kalmasını istiyorum. Bir şeyi yapmak zordur ama yıkmak çok kolaydır. Amaç İZVAK’ı daha da güçlü yapmaktır. Başka da bir amacımız olabilir mi ? Bilmem anlatabildim mi?
Liglerin start almasına paralel İzmir Gücü Spor Vakfı ( İZVAK ) 2009-2010 sezonunda yaptıklarını yine yeni sezonda da tekrarlayacak mı yoksa yeni bir düşünce biçimini spor kamuoyunun önüne koyacak mı ? merak ediyorum doğrusu.
Ne demek istiyorum acaba. Bunun için fazla düşünmeye ya da pek geriye gitmeye de gerek yok bence. Levent Ürkmez döneminde başlatılan ve Bucaspor ile ilk adımı atılan tesis kazandırma çalışmaları dışındaki özlemimi dile getirmek istiyorum. O da şu;
Önce İZVAK her geçen gün gerileyen kent spor bilincine aksi bir katkıda bulunmak için her bireyi bir araya getirecek lokal yapacak mı? İkincisi de İZVAK klasik “ Ayın Futbolcusu, Teknik Direktörü, Ayın Takımı” yarışmasının formatını değiştirecek mi? Yoksa bu iki madde yeni sezonda da yine önümüze sürülecek? İşte benim merak ettiğim iki konu bunlardı.
Aslında kentin içindeki bir çok kuruluş gibi İZVAK’ın da büyük bir değişiklik yapması sürpriz ama yine de umudumu yitirmeden bir şeyler anımsatmak ve merakımı gidermek için soruyorum. Devam mı yoksa değişim var mı?
Belki de bu kentin spor bilincindeki klasiklik hiç değişmeyecek. Belli isimler, belli görüşler ve belli adımlar hiçbir kulübü ( Bucaspor dışında) bir yere götürmediğini yıllarca gördük ve bu gün de görüyoruz. İstiyoruz ki, yenilikler ve akılcı duruşlar sergilensin ki, bu kent layık olduğu yerlere sporda da ulaşsın. Ama nedendir bilinir de bir türlü yapılamaz insanlarımız sürekli kendilerinden başkasına saygı göstermezve ezberlirini yaparlar. Ve tabi olarak ta bu güzelim kent bir çok alanda ileriye gitmek bir yana yerinde sayar durur.
İstiyoruz ki, kulüplerin ve gazetecilerin katılımı ile yaratılan İZVAK bir farklı bur duruş içinde olup şu bir avuç spor adımını (Yöneticileri, oyuncuları, spor yazarlarını, hakemleri hatta antrenörleri) bir araya getirip avuç içini ancak dolduracak sorunları tartışma şansını yakalasın. Zira bu konular yılda ve ayda bir kez toplanarak çözülmeyecek ve şimdiye kadar da çözülmedi.
İstanbul’un bizden farkı da zaten şudur; TSYD’nin Levent tesislerinde her alandaki insan buluşur, Gazetecilerin lokallerinde bu insanlara rastlanır, Küçük Kulüp, Moda derken bir çok kulüp bu konuların hizmetindedir. İzmir’deki TSYD başta olmak üzere sosyal tesisleri ne işe yarar ? Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe sosyal tesisleriyle bu günlere uzanırken bizim kentimizin insanları sadece film izler gibi sadece bakıyor.
Bundan önceki İZVAK yönetimlerine de uyarıda bulunmuştuk bu alandaki ilk adım sizlerden gelmeli demiştik. Yazımın başında da belirttiğim gibi iki konuda İZVAK ne yapacak gerçekten merak içindeyim. Çünkü ben de bu kuruluşun üyesiyim ve bu kuruluşun canlı kalmasını istiyorum. Bir şeyi yapmak zordur ama yıkmak çok kolaydır. Amaç İZVAK’ı daha da güçlü yapmaktır. Başka da bir amacımız olabilir mi ? Bilmem anlatabildim mi?
