İnsanlık tarihi boyunca yaşanan savaşlar , anlaşmazlıklar , hukuki ya da
kişisel çekişmeler sonucu oluşan üzücü olaylar bize göstermiştir ki ; yol
yakınken oturup konuşamayan insanlar , konuşamamanın bedelini canları ,
malları , huzurları ile ödemişlerdir. Sadece kendileri böylesi kayıplara uğramamışlar ,
kendileri gibi düşünen , hisseden insanlara dahi büyük zararlar vermişlerdir.
Oysa ki kendi tarihimiz içerisinde öyle kahramanlar vardır ki örnek
alınabilecek ; “davamız kuru kavga ve cihangirlik davası değildir.” Diyerek
oğlunu uyaran ikaz eden Ertuğrul Gazi gibi. Bizler Türkiye Cumhuriyeti’nin
3.büyük şehri güzel İzmir’in güzide bir taraftar topluluğuyuz. Her sorunumuzu
kendi içimizde ve rahatça çözebilmeliyiz. Rahatsız olduğumuz konuları mertçe ve dürüstçe , karşımızdakini suçlamadan , kendimizi aziz , karşımızdakini rezil yerine koymadan , her türlü tutuculuk ve ırkçılıktan uzak düşünce ve inanç sistemi içerisinde karşılıklı konuşarak çözebiliriz. Zaten medeniyet ve
demokrasi de bu değil midir ?
Öncelikle şunu herkes kayıtsız ve şartsız kabul etmelidir : Tribünlere
gelen herkes tek ve büyük GÖZTEPE için oradadır. Herkes kendi arkadaşından , tayfasından , mahallesinden ve derneğinden çok armasını ve GÖZTEPE’yi
sevmediği sürece zaten gerçek GÖZTEPE’li değildir. O halde hareket noktamız
GÖZTEPE sevgisidir. Lakin hiç kimsenin ne kadar armasını sevdiğini ölçebilecek
bir alet olmadığından lütfen hiç kimse kendini daha çok GÖZTEPE sevdalısı
görmesin. Herkes kendi sevdasını kendi yüreğinde yaşasın. Coşkularını paylaşsın
ama sadece veya en çok ben seviyorum demesin.
Tribünlerde her grubun aklı başında ve yaşını başını almış ağabeyleri var.
Oturup konuşabilecek ve azami müşterekte buluşabilecek kapasitede güzel
insanlarımız var. Bu kişilerin çözüm iradesinde buluşmaları çok önemlidir.
Tribünlerde birden çok grubumuzun olması bizim renklerimiz ve çeşitliliğimizdir.
Herkes kendi kabiliyeti kadar GÖZTEPE tribünleri için güzel bir şeyler yapması ,
yapmaya çalışması takdir edilecek bir şeydir. Engellemeye çalışmak ihanettir.
Küçük bir misal ile bunun anlamsızlığını anlayabiliriz. GÖZTEPE’yi bir
cumhuriyete benzetelim. Bu cumhuriyetin Milli Eğitim Bakanı , Savunma Bakanı ,
askeri, polisi olacaktır. Herkes üzerine düşen görevi GÖZTEPE cumhuriyeti sevdası
ile ve bihakkın yerine getirmeye çalışırken , bir bakanlık diğer bakanlığın işlerine
engel olmaya çalışır mı ? Onun yaptığı işleri bozmaya çalışır mı ? HAYIR.
Alsancak Stadı’nı gözlerimizin önüne getirelim. Nice zaferlerin yaşandığı
kutsal stad. Kapalı tribün , açık tribün ve balkondan ibaret. İyi organize olduğumuz zaman , rakip takım ve hakemlerin dahi sahaya çıkarken bacaklarının titrediği,
seyirci baskısı ile hakemlerin dahi olmayan golü verdiği bir gerçek değil mi ?
GERÇEK.
O halde tek sorun Alsancak Stadına yerleşmektir. 1998 yılından bu güne
kadar arma için asla yadsınamayacak ve hafife alınamayacak hizmetlerin altına
imzasını atmış bulunan YALI derneği mensuplarının kapalının şeref tribününe
göre sağ tarafta tek vücut maçlarımızda yer almasının kime ne zararı olacaktır ?
YALI derneği üyelerini bu yerde rahat bırakmak ve her zamanki coşkusunu
yaşamasına kayıtsız şartsız izin vermek gerekir.
Açık tribünde 1925 TD’nin sayın başkan GÖKHAN DUMAN ve arkadaşlarının önderliğinde yaptığı hizmetler meydandadır. Onların yanında sayın RIDVAN TEKİN
beyin başkanlığında kurulan GÖZTEPE TARAFTARLAR DERNEĞİ mensuplarının ve
Sayın MUTLU AYDEMİR başkanlığındaki GÖZTEPE’LİLER DERNEĞİ mensupları kardeşlerimizin açık tribünü mükemmel bir şekilde organize edeceklerine
şüphemiz yoktur.
Kapalının protokole göre sol tarafındaki sosyetenin de maç içerisindeki
yerinde ve hakem ile rakip takımı baskı altına alıcı tepkilerinin faydaları sayısız
maçta görülmüştür.
SONUÇ : YALI DERNEĞİ BAŞKANI SAYIN ÇAĞRI ÖZDEMİR ,
1925 TD BAŞKANI SAYIN GÖKHAN DUMAN , GÖZTEPE TARAFTARLAR
DERNEĞİ BAŞKANI SAYIN RIDVAN TEKİN ve GÖZTEPE’LİLER DERNEĞİ
BAŞKANI SAYIN MUTLU AYDEMİR’in bir araya gelerek;
1 – Alsancak Stadı tribünlerinin paylaşımı ve organizasyonu,
2 – İç saha ve dış saha maçlarında, tribünlere gelecek arkadaşlarımızın ,
alkol ve benzeri iradenin geçici kaybına neden olabilecek maddelerin alınmaması konusunda yapacakları işbirliği ,
3 – Her iki tribünde de sete sadece birer kişinin çıkarılması ve küfürsüz
Tezahürat yapılması,
4 – Maçlar sırasında , tribünlerde yer alıp ta çeşitli nedenlerle tezahürat
yapmak yerine oturduğu yerden yalnızca alkışla destek veren bayan , çocuk ve
ailelerin küfürlerle rahatsız edilmemesi ve stad dışına davet edilmemesi ,
5 – Deplasman organizasyonları.
Gibi konularda bir centilmenlik anlaşmasını imzalamaları yaklaşan sezonda sizlerden böylesi bir adım bekleyen büyük GÖZTEPE taraftarının beklentisidir. Konuşmaktan kimseye zarar gelmemiştir , gelmeyecektir. Lakin konuşmayarak , gıyabında karşılıklı sallamalar ile yaratılacak husumet ortamından yalnızca ve
ancak GÖZTEPE’mize dışarıdan ve KARŞIdan bakanlar mutlu olacaktır.
Eski günlerde olduğu gibi AÇIK ve KAPALI’nın karşılıklı mehter yaptığı ,
GÖZ-GÖZ çektiği muhteşem günleri özlüyoruz. Haydi sayın başkanlarımız.
Şu birlikteliği gerçekleştirelim. Amiyane tabirle , YAPIN BİR GÜZELLİK. O böyle
demiş, şu böyle yapmışı boşverin artık. GÖZTEPE’mizi bekleyen güzel günleri karartmayalım. Yönetimimiz oynayacağımız ligin çok üstünde kaliteye sahip
bir takım kurdu. Gelin içeride ve dışarıda şunun tadını çıkaralım , coşkusunu
yaşayalım. Lütfen…
GÖZTEPELİST ORGANİZASYONU