Bülent Buda-Milliyet
Artık kendimize dönebiliriz. Dünya Kupası‘nın seyir keyfine kaptırdık kendimizi 30 gün... Vuvuzellaların katlanılmaz vızıltısına karşın... Yazı, tatildeydi bu süreçte. Sadece ekrana baktık. Sıcaklar bastırdı. Yazlıkçılar da terkedince Bostanlı sahilinde bayağı tenhalaştık. Şmdi nöbetçi sahil güvenlik elemanları gibiyiz. Spor iyi ki semtimize uğramış. Hele koşudan sonra egsersize geçip ayakkabıları da çıkarınca, çimlere aktardığımız elektrik, anında manyetik alan oluşturuyor. İyi geliyor, arınıp hafifliyoruz.
Yerel futbol dünyamız bugünlerde oldukça hareketli. Parasal sorunlara karşın; giden-gelen futbolcu trafiği, her yıl olduğu gibi yoğun. İyi midir, kötü müdür?
Benim için kötü. Her yıl yeni gelen futbolcuların isimlerini ezberlemek için imanım gevriyor. Sonra onlar gidiyor, yenileri geliyor, acımasız bir kısırdöngü... Neyse...
Buca, Bülent Uygun‘la repeden tırnağa takım yeniledi gibi görünüyor. Süper Lig başka bir alem. Frekansı tutturamazsanız, dönüş bileti cepte! Yıllar sonra Süper Lig bizim için de farklı bir heyecan olacak. Nerdeyse, yıllardır alt liglerin değişmeyen aboneleri gibiydik.
Karşıyaka, yeni başkanının iddialı sözleriyle giriyor sezona. Umarız bu kez amaçlarına ulaşırlar. Yoksa Selçuk Abi de bir gün pes edecek.
Altay‘da göze batan bir dönüşüm süreci yaşanıyor. Biraz da koşulların dayatmasından olmalı. Başkan Ahmet Taşpınar, 15 gün hesapların içine dalınca gördü ki, ‘kral çıplak...’
Şimdi ucuz yollu yapılanmayla ‘hem yarışın içinde olup hem de şu borçlardan nasıl kurtuluruz’un hesaplarını yapıyor.
Göztepe‘yi, Ali Gültiken, Özcan Kızıltan ikilisi tasarlıyor, biçimlendiriyor. Bu işler için onlara ayrılan kaynağın miktarını bilmiyoruz. Göztepe taraftarı önce şampiyonluk, ardından da Süper Lig istiyor. Daha azı kesmiyor onları. İkiliyi zor günler bekliyor. Her durumda taraftar, tüm sorularını, sorunlarını onlara yöneltecek. Tanrı, dayanma gücü versin.
Yüksek beklentiler içeren, yorucu bir sezon bizleri bekliyor.
Bostanlı sahilinde koşuya, egzersize devam... Kuyruğu dik tutabilmek, maç koşuşturmalarında geride kalmamak için.
1959’dan 1976’ya kadar Liverpool‘un menajeri olan Bill Shankely, “Bazı insanlar futbolun bir ölüm-kalım meselesi olduğunuı sanırlar. Değildir. Daha önemlidir” demiş. Bu yargıya katılmayanlar olacaktır.
Normal... Ancak fiili durum budur. Futbol önemli. Milyonlar, neredeyse bu olguyla yaşama tutunuyor.
Az şey mi?